Menu
RSS
Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Koltuğumun altındaki dosyayla ...

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni...

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının 86'ncı Yıldönümü Anma Programı

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının…

Antalya’da bu yıl düzenlenecek...

Antalya Emek ve Demokrasi Güçlerin Peşpeşe Gelen Kayyımları Protesto Ettiler

Antalya Emek ve Demokrasi Güçlerin Peşpeşe Gelen K…

Attalos Meydanı’nda toplanan A...

Seçimlerde Bükemediğiniz Bileği, Yasaklarla, Tutuklamalarla, Kayyumlarla Bir Milim Bile Eğemeyeceksiniz

Seçimlerde Bükemediğiniz Bileği, Yasaklarla, Tutuk…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ...

Sebahat Çevik Yazdı: Bir Sokağın Anatomisi

Sebahat Çevik Yazdı: Bir Sokağın Anatomisi

Sebahat Çevik'in Bu Haftaki Ga...

Prev Next

Antalya Barosu İstanbul Sözleşmesi’nin Yürürlüğe Girmesi İçin Mücadele Edecek

Antalya Barosu İstanbul Sözleşmesi’nin Yürürlüğe Girmesi İçin Mücadele Edecek

Antalya Barosu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi için mücadele edeceklerini söyledi.

Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kurulu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması düzenledi. Barohan önünde yapılan açıklamayı Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Kolaylaştırıcısı Nur Deniz Toklu okudu.

Yapılan açıklamada kadınların İstanbul Sözleşmesinin fes edilmesiyle şiddete daha açık olduklarını söylendi. Aynı zamanda İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe sokulması için talepkar olmaya devam edecekleri vurgusu yapıldı.

Kadınlar Şiddete Açık

“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde kadınlar dünyanın her yerinde, yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığa, sömürüye, cinsiyet eşitsizliğine, ev içi şiddete, toplumsal şiddete dikkat çekerek, mücadele ve dayanışma ruhuyla kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için etkin,

sürdürülebilir mücadele için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya yasaları uygulamaya çağırmaktadır” diyen Toklu, “Ülkemizde kadınların hukuki kazanımlarına karşı yürütülen sistematik çalışmalar sonucunda, kadına yönelik şiddetin giderek arttığını,

en temel insan hakkı olan yaşam hakkının vahşice ihlal edildiğini endişeyle gözlemlemekteyiz. İstanbul Sözleşmesinden hukuka aykırı bir şekilde çekinilmesi, Türk Medeni Kanunuyla ve 6284 sayılı Yasa ve Uluslararası sözleşmelerle güvence kaldıracak düzenlemelerinin yapılacağının

kamuoyunda sürekli gündemde tutulması, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı açıklamaların desteklenmesi, toplumsal cinsiyet derslerinin müfredatlardan çıkartılması,

kadını özgür birey olarak görmeyip, sadece aile içinde bir birey olarak sınırlandıran zihniyetin oluşmasına yol açan politik uygulamalar gibi nedenlerle kadınlar daha fazla şiddete açık hale getirilmekte” ifadelerine yer verdi.

Kadınlar Korumasız

Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde yasal mevzuatın önemini bildiklerinin altını çizen Toklu, “Ancak bunun yanında mevcut yasal düzenlemelerin ve uluslararası mevzuatın eksiklik ve tutarlılıkla uygulanmasının daha da önemli olduğunun farkındayız.

Maalesef ülkemizdeki yasal düzenlemeler uygulamalara yansımamakta; siyasilerin, üniversitelerin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, kamu kurum ve kuruluşlarının kadına yönelik açıklamalarının kadınların yasalarla elde ettiği kazanımların uygulanabilirliği ortadan kaldırmakta.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi devletin kadınları korumaya yönelik önlemleri ve şiddete yönelik politikalarıyla birebir ilgili. Erkek şiddeti, kadın cinayetleri, kadının korunması temel bir politika olarak ele alınmalı. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve şiddete uğrayan kadınların korunması devletin sorumluluğunda.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasal mevzuatın yanında toplumsal zihniyetin değiştirilmesi de çok önem arz ediyor. Bu bağlamda, devletin çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesi yanında bu mücadelenin toplumsal düzeyde genele yayılarak etkin ve kararlı yürütülmesi gerekiyor.

Ancak günümüzde ülkemizde zihniyet dönüşümüne yol açacak politikalar oluşturmadığı gibi tam tersi kadınların insan haklarını koruma altına alan kanunları ve uluslararası sözleşmeleri kaldırmaya yönelik çalışmalara destek olunmasının ve

İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı olarak çekinilmesinin kadına yönelik şiddette kadınları korumasız bıraktığını görmekteyiz” dedi.

‘Talepkar Olmaya Devam Edeceğiz’

Kadına kadına yönelik şiddetin önlenmesi için Türk Medeni Kanun 6284 sayılı maddesi uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kadın haklarının tüm kurum ve kuruluşlarla eksiksiz uygulanması, aile hukuku ve kadına karşı şiddet alanlarında uzlaşma ve arabuluculuk uygulamalarının kabul edilmemesi,

nafaka konusunda yasal bir değişiklik yapılmaması ve İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe sokulmasının öncelikli talepleri olduğunun da altını çizen Toklu, “TÜBAKKOM ve Kadın Hukuku Komisyonları, merkezleri olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde

her gün olduğu gibi, kadınların Cumhuriyetimizle, Anayasa'mız, yasalarımız ve uluslararası sözleşmelerle elde ettiği kazanımları ihlal edecek veya ortadan kaldıracak düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya ve İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe sokulması için talepkar olmaya devam edeceğimizi,

yasaların eksiksiz olarak uygulanması konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarını takip edeceğimizi, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi dayanışma ruhuyla sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.

yukarı çık
0
Paylaşım