AHESEN Antalya İl Temsilcisi İlkay Eren: Bu Eziyet Ve Zulüm Yönetmeliğinden Vazgeçin
- Yazan Kaktus Haber
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Antalya İl Temsilcisi İlkay Eren İl Sağlık Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında söylenenlerin tekrarı yerine yapılan ayıpları söyledi.
Ekim Kasım ve Aralık ayında bu zulüm ve eziyet yönetmeliğine dair söyleneceklerin hepsi söylendi. Eren “Bugün ise burada bazı ayıp şeyleri dile getirmek istiyorum” dedikten sonra konuşmasını yölme sürdürdü:
“Birinci ayıp şu:
Aile hekimleri ülkemizdeki toplam hekim sayısının yaklaşık altıda birini oluştururken, poliklinik yükünün üçte birini karşılamıştır. Yani aile hekimleri yaklaşık 2 kat iş üretmiştir.
Aile sağlığı ebe ve hemşireleri ise sayıca hekimlerden daha düşük oranlarda kalmalarına rağmen insanüstü çabalarla gebe-bebek-lohusa izlemlerinin ve aşılamaların % 95 inden fazlasını gerçekleştirmiştir. Yaptığımız işler bunlarla da sınırlı değildir.
Şimdi söyleyeceklerim için dünyanın tüm çocuklarından özür diliyorum.
Yaptığımız, ürettiğimiz bunca değere rağmen bunları küçümseyen hor gören bazı bürokratlarımız mevcut ve bunu "Aile hekimleri ne yapıyorlar ki? Yaptıkları eylemler hiç hissedilmedi. Demekki birşey yapmıyorlarmış." minvalinde dile getiriyor.
Bunu küçük çocukların birbirlerine canlarını yakacak ufak kötü şakalar yaptığında ACIMADIK!!!! demelerine benzetiyorum. Ülkemi yönetmeye haiz bu insanlar adına maalesef ben utanıyorum.
Ülkemizde 20. yılını yaşayan aile hekimliği sistemini iki kelamla çöpe atabileceklerini, değersizleştirebileceklerini; sistemi yürüten bizieri bir hiçmişiz gibi yok sayabileceklerini zannetme yanılgısına düşüyorlar.
Fakat biliyorlar ki bizim koltuklarımız değil, onlarınki sallanmakta. Belki de bu yaptıklarının sebebi de budun Son bir çırpınış.
Bir diğer ayıp da şu;
Az önce dile getirdiğim sözcükleri sarf eden bürokratımız aile hekimlerini hedefine alıyor ama aile sağlığı ebe ve hemşirelerini tamamen görmezden geliyor. Bakanlığın izlediği bu tavrın en açık örneğini hekimlere ve ebe hemşireler yaptıkları maaşlarına ayrı oranlarda teşvik-destek ödemelerinde görüyoruz.
Bunu yapmalarının sebebini biliyoruz. Yan yana omuz omuza çalıştığımız arkadaşlarımızla iş huzurumuzu bozmak ve aramıza nifak sokmak niyetindeler. Fakat biz bunu görüyor ve başından beri yapılan bu zorbalığın, bu adaletsizliğin bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz.
Bakın şu da çok ayıp:
İnsanların iyi bir sağlık hizmetine ulaşmasını engellemek.
Mutlu bir azınlık rahat ve geniş süreler ile hizmetlere ulaşabilirken, ülkemizdeki çoğu insan sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorluk çekmekte ve kendilerine yeterli süre ile hizmet verilememektedir.
Dünya standartlarında bir sağlık hizmeti için bir hastamıza en az 15 dk gibi bir süre ayırmamız gerekirken, bakanlığımızın vatandaşlarımıza reva gördüğü süre bazen 5 dk bile değil.
Bu poliklinik yükünü kaldırırken ayrıca yapmamızı istediği neye yaradığı bilinmeyen ve bilimselliği kanıtlanmamış diğer işlerle bu sürelerin 3 dk altına inmesine sebep olan bakanlık; ajrıca da hasta memnuniyetini gözetiyor.
Öncelikli görevimiz fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak tam bir iyilik hali olan sağlıklı olmayı sağlamakken, müşterileştirilenlerin memnuniyeti kimin işine yarayacak. Hastamız sağlıksızken!
Saymakla bilmiyor maalesef bu ayıplar, böyle uzayıp gidiyor. Kimseyi daha fazla sıkmak bunaltmak istemiyorum.
Eylemlerimizin 4. ayında 6-10 Ocak 2025 tarihlerinde iş bırakarak Bakanlığımıza bir kez daha sesleniyoruz.
Bu eziyet ve zulüm yönetmeliğinden vazgeçin.
Ben yaptım oldularla artık bu gemi yürümüyor.
Bu toplumun bir parçası olan bizleri görmezden gelerek, yok sayarak bu yükün altından kalkamazsınız.
Sahada aktif olarak çalışan bizlerin, çatı örgütlerimiz olan federasyonlarımız ve sendikalarımız ile diyaloga açık olun.
Her bir vatandaşımızın ve çalışanımızın, bu sistem içinde huzurlu bir şekilde hayatlarına devam etmesini sağlayacak önerilerimiz dosya dosya hazır. Elimizde!
YA HEP BİRLİKTE, YA HİÇBİRİMİZ!”