Menu
RSS
Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz: Türkiye’de Örnek Bir Belediyecilik Yapacağız

Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz: Türkiye’de Ö…

Antalya Büyükşehir Belediyesi’...

Antalya Büyükşehir Meclisi Toplandı: Mesut Kocagöz Alkışlarla Karşılandı

Antalya Büyükşehir Meclisi Toplandı: Mesut Kocagöz…

Antalya Büyükşehir Belediyesi ...

Kepez Belediye Başkanı Kocagöz Sonunda Hukuk Mücadelesini Kazandı ve Tahliye Oldu

Kepez Belediye Başkanı Kocagöz Sonunda Hukuk Mücad…

Antalya'nın Konyaaltı ilçesind...

Yeni Müfredat Boykot Edilecek: 11 Haziran’da Öğrenciler Okula Gönderilmeyecek

Yeni Müfredat Boykot Edilecek: 11 Haziran’da Öğren…

“Müfredatı Geri Çekin Platform...

Antalya Milletvekili Aykut Kaya CHP’ye Katıldı

Antalya Milletvekili Aykut Kaya CHP’ye Katıldı

CHP meclis gurubunda CHP Genel...

Kurban Bayramı Tatili 9 Gün Oldu

Kurban Bayramı Tatili 9 Gün Oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine ...

Prev Next

İMO Antalya: Farkındalık, Bilinç Ve Sorumluluk Hayat Kurtarır

İMO Antalya: Farkındalık, Bilinç Ve Sorumluluk Hayat Kurtarır

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, 17 Ağustos depreminin 17. Yıldönümünde, ülkemizdeki deprem gerçeğine ve mevzuatların bu gerçeği yok saymasına değinen bir basın toplantısı yaptı.

İMO Antalya şubede yapılan basın toplantısında, Oda Başkanı Mustafa Balcı, “Gerek 17 Ağustos Depreminin ortaya çıkardığı gerçekler gerekse diğer depremlerde karşılaştığımız durumlar yapı stokumuzun büyük ölçüde risk taşıdığını, yani deprem güvenliklerinin olmadığını, açıklıkla ortaya koymuştu” dedi.

Yapı denetimin son derece yetersiz olduğunu ve Meslek odalarının yapı üretim sürecinin dışına itildiğini belirten Balcı, açıklamasında şunlara değindi;

“Daha önce de ülkemiz büyük depremlere tanık olmasına rağmen 1999 depremleri, ülke için önemli bir dönüm noktası olarak düşünüldü. 17 Ağustos 1999 Gölcük Merkezli deprem bir MİLAT olarak kabul edildi.

Yapı Stokumuzun Durumu

17 Ağustos 1999 Gölcük Merkezli Deprem, yapı stokunun %6`sının yerle bir olduğunu, %7`sinin ağır hasar aldığını, %12`sinin de orta ölçekte hasar aldığını ortaya koymuştu.

çıkçası depremden önemli ölçüde etkilenen Yalova, Adapazarı ve Kocaeli`nde bulunan yapı stokunun %25`i oturulamaz hale gelmişti. Okullar, işyerleri, endüstri tesisleri, köprüler, hastaneler, diğer kamu yapıları ve konut nitelikli yapılar önemli ölçüde hasar alarak can ve mal kayıplarına neden olmuştu.

Gerek 17 Ağustos Depreminin ortaya çıkardığı gerçekler gerekse diğer depremlerde karşılaştığımız durumlar yapı stokumuzun büyük ölçüde risk taşıdığını, yani deprem güvenliklerinin olmadığını, açıklıkla ortaya koymuştu

Deprem Gerçeği İle Yüzleşelim

İnşaat Mühendisleri Odası olarak deprem gerçeği ile ilgili hazırlamış olduğumuz raporu TBMM Deprem İnceleme ve Araştırma Komisyonuna kapsamlı bir sunumla anlattık.

Bu raporla yapı denetimi ve mühendislik eğitiminin eksikliğine plan kavramı ve kentsel planlamanın nasıl olması gerektiğine dikkat çektik. Ayrıca mesleki etik ve mesleki yeterlilik üzerinde durduk, yetkin mühendislik konusunu gündeme getirdik.

Odamız deprem gerçeğinin bilinmesine yönelik birçok çalışmaya katılarak bilgi ve deneyimini tüm katılımcılarla paylaşmış, depreme ve deprem zararlarının azaltılmasına ilişkin çok sayıda panel, sempozyum ve konferans düzenlemiştir. Yapılan bu çalışmaların ortaya çıkarmış olduğu gerçekleri sıralarsak:

  • 1938 yılında çıkarılan, sadece diploma almaya bağlı olarak hizmet üretilmesini sağlayan  "Mühendislik Mimarlık Hakkında Yasa" değiştirilmemiştir.
  • Meslek odaları yapı üretim sürecinin dışına itilmiştir.
  • Yapı denetim ücreti son derece yetersizdir.
  • Yeni yapılan yapıların yeterli ölçüde mühendislik hizmeti alması ve denetlenmesi gerekir.
  • Mevcut yapı stokunun deprem güvenliği yoktur. Bu yapıların güçlendirilmesi gerekir.
  • Onarım ve güçlendirme çalışmaları rasyonel değilse yıkılıp yeniden yapılmaları gerekir.
  • Mal sahibi adına kendisini denetleyecek olan yapı denetim kuruluşunu müteahhitler belirlemektedir. Bu sistemin değişmesi gerekir.
  • Denetim sürecinde bulunan meslek insanlarının mesleki yeterlilikleri, meslek odası tarafından belgelenmemektedir.
  • Yetkin mühendislik yasası tüm uğraşılara rağmen çıkarılmamıştır.
  • Kentleşme süreci ile ilgili olarak ya sağlıklı planlar üretilmemiş ya da üretilmiş olsalar bile uygulama dışı bırakılmıştır.

Ne yazık ki yapılmış olan bu çalışma ve ortaya çıkarılan raporlarda bulunan değerli bilgiler dikkate alınmamış ve bu çalışmaların yapılmasına öncülük eden kadrolar da ilgili bakanlıklardan ve yerel yönetimlerden tasfiye edilmişlerdir.

Deprem ve Kentsel Dönüşüm

Bugün kentsel dönüşüm YIK-YAP anlayışıyla bir müteahhit anlayışı ile ele alınmakta ve rantı yüksek olan yerlerde yapılmaktadır. Kentsel dönüşüm bütünlüklü bir planlamanın sonucu olarak değil, kent planlamasının kendisi olarak ele alınmaktadır. Ayrıca konuyu daha ilgi çekici kılabilmek için "deprem odaklı kentsel dönüşüm" adıyla sunulmaktadır.

Antalya, kentsel dönüşüm uygulamalarında henüz yolun başlangıcındadır. Antalya`da insan onuruna yakışır bir kentsel dönüşüm için her türlü siyasi oy ve ticari kar hırsından uzak bir anlayışla ortak ve bütüncül bir çalışma ile "Antalya Nazım Planı eki Deprem Master Planına uyumlu Kentsel Dönüşüm Master Planı" yapılmalıdır.

Kentsel dönüşüm bahanesiyle ranta dayalı parsel bazında yapılacak kentsel dönüşüm uygulamaları alt ve üst yapı sorunlarının artmasına, ulaşım sorunlarının çözülemez, insanca yaşamın sürdürülemez hale gelmesine neden olacaktır.

Antalya Depreme Hazır Mı?

İlgililere, yetkililere, sorumlulara soruyoruz:

  • "Kent içinde ve çevresinde yapılan ulaşım yatırımları bu plana göre mi yapıldı?"
  • "Kentsel Dönüşüm Master Planı var mı?"
  • "Mevcut yapı stokumuzun deprem riski nedir?"
  • "Antalya depreme hazır mı?"
  • "Antalya Nazım Plan çalışmaları ne durumda?
  • "Deprem Master Planı yapıldı mı?"
  • "Ulaşım Master Planı var mı?"
  • "Deprem Yönetimi ile ilgili yapılan çalışmalar nelerdir; Belirlenmiş Afet Toplanma Alanları var mı?"

Sonuç Olarak

Son yıllarda mesleğimizi ilgilendiren konularda yapılan değişikliklerle; meslek odalarının üyelerini denetlemesi, sicillerini tutması, mesleki faaliyetlerini kayıt altına alması engellenmiş, meslek odalarının üyeleriyle olan ilişkileri zayıflatılmıştır. "İmzacılık" ve sahte mühendisler mesleğimizin güvenirliğini aşağılara çekmiştir.

Bu durum haksız bir rekabeti gündeme getirdiği için mühendislik hizmetlerinde kalite düşmüştür. Mevzuat ve uygulamaya ilişkin yapılan değişiklikler,  yapı üretim sürecini denetimsizliğe mahkum etmiştir.

İnşaat Mühendisleri Odası, yapı üretim süreci tüm eksiklerinden arındırılıncaya kadar, yapı stoku iyileştirilinceye, güvenli ve sağlıklı yapı üretilinceye ve mühendislik hizmeti almadan üretilmiş tek bir yapı kalmayıncaya kadar çalışmalarını sürdürecektir.

İnşaat Mühendisleri Odası depremi unutmama, unutturmama ısrarını sürdürmektedir. Güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar da depremi unutmamaya ve unutturmamaya çaba gösterecektir.

Farkındalık, Bilinç Ve Sorumluluk Hayat Kurtarır…

Aşağıda isimleri yazılı 15. Dönem Yönetim Kurulu toplantıda hazır bulundu.

Mustafa Balcı- Ahmet Evci -M. Murat Ayhan-Umut Turan – H. Faruk Kara-Murat Yılmaz- Volkan Kılıçarslan - Berk Erkaya-Osman Sütçü-Rıfat Tür-Deniz Bayraktar-H. Can Çivik- Barış Cırık-M. Kubilay Karaköse

yukarı çık
0
Paylaşım