Menu
RSS
Akdeniz'de 4,2 Büyüklüğünde Deprem

Akdeniz'de 4,2 Büyüklüğünde Deprem

AFAD'dan alınan bilgiye göre A...

TMMOB Şehir Plancıları Odası: Kamuda Tasarruf, Krize Sebep Olanlardan Başlatılmalıdır

TMMOB Şehir Plancıları Odası: Kamuda Tasarruf, Kri…

TMMOB Şehir Plancıları Odası t...

ORC Anketi: Erken Seçim Olmalı mı?

ORC Anketi: Erken Seçim Olmalı mı?

ORC Araştırma’nın "Bu Pazar se...

Bayramın ilk 3 günündeki trafik kazalarında 22 kişi hayatını kaybetti

Bayramın ilk 3 günündeki trafik kazalarında 22 kiş…

Bakan Yerlikaya, “Lütfen aşırı...

Bayram Tatilinin İkinci Günü: 726 Kaza, 11 Ölü, 1295 Yaralı

Bayram Tatilinin İkinci Günü: 726 Kaza, 11 Ölü, 12…

İçişleri Bakanı Yerlikaya, bay...

Faturalar Kabaracak... Elektrik Ve Doğal Gaza Zam Kapıda!

Faturalar Kabaracak... Elektrik Ve Doğal Gaza Zam …

Temmuz ayında, genel seçim ve ...

Prev Next

Antalya’da Gazeteciler Haykırdı: Ben Metin Göktepe, Gazeteciyim!

Antalya’da Gazeteciler Haykırdı: Ben Metin Göktepe, Gazeteciyim!

8 Ocak 1996 yılında öldürülen Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe ölümünün 28. Yılında anıldı. Attalos Meydanı’nda toplanan

Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şubesi başkan ve yöneticilerinin yanısıra siyasi parti temsilcileri ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri anma toplantısı yaptı.

Dernek adına yaptığı basın açıklamasında gazetecilere yönelik baskıların, farklı dönemlerde biçim değiştirse de özünde gerçeği saklama çabasına dayandığını hatırlatan ÇGD Akdeniz Şube Başkanı Erdem Güner, günümüzde basına yönelik kısıtlamaların yanında; kamuoyundaki ayrışmanın da

birbirinin söylediğine kapalı kapılara neden olduğunu, bunun da gerçeğe ulaşmayı daha da zorlaştırdığını vurguladı.

Haberin Videosu:

ÇGD Akdeniz Şube Başkanı Erdem Güner yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Evrensel gazetesi muhabiri, gazeteci dostumuz Metin Göktepe’yi öldürülüşünün 28. yılında anmak için bugün burada toplandık.

Gazeteci dostumuz Metin Göktepe, 90’lı yılların karanlığında haber izlerken polisler tarafından gözaltına alındığı karakolda dövülerek öldürüldü. Öldürüldüğünde 28 yaşındaydı Metin, bugün öldürülmesinin üzerinden bir o kadar zaman geçti.

1996 yılının 8 Ocak’ında yine bir pazartesi günü, Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere kararlı bir sesle, “Mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar” diyerek yola çıkmıştı Metin. Ve bizler biliyoruz ki Metin bu yüzden hedef alındı.

O gün Metin Göktepe Alibeyköy’de yaşananları aktarırken iki çevik kuvvet polisi onu “Sen fazla konuştun, seni gözaltına alıyorum” diyerek, ters kelepçeyle gözaltına aldı. Metin polislere, “Ben gazeteciyim, Evrensel’de çalışıyorum” dedikçe polisler, “Bu gazeteci, buna özel muamele” diyerek vuruyorlardı.

Gözaltında Metin Göktepe’ye işkence eden polislerin güvendikleri şey devletin gazeteci düşmanlığı ve sistematik şiddetiydi. Öyle ki faillerin, Metin’e “Senin cenazeni biz gömeceğiz” diyecek kadar gözleri dönmüştü.

Ölümünden sonra Evrensel gazetesinin sahibi Vedat Korkmaz, polisler hakkında idari soruşturma açılması talebiyle şikâyette bulundu. Dönemin emniyet müdürü, o gün gözaltına alınanlar arasında Metin Göktepe’nin olmadığını ileri sürdü. Göktepe’nin işkence görmüş bedenine otopsi yapıldı.

İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın raporunda, “Metin Göktepe gözaltında polis tarafından öldürülmüştür” denildi. Katilleri yargılandı. Ölümünden sorumlu polisler, 1 yıl 8 ay hapis yattıktan sonra çıkan afla şartlı tahliyeden serbest kaldı.

Devlet ve polis iki şeyin farkındaydı. Katlettikleri Metin Göktepe, bir gazetecilik anlayışıydı. Her zaman barikatın öteki tarafında olanların hikayesini yazdı. Haberleriyle ezilenlerin, hak gaspına uğrayanların sesi oldu. Gözaltında işkence edilen, karakol sorgusunda yok edilen,

halkın haber alma hakkıydı. Kaleminden hakikatin mürekkebi damlayan Metin’in açığa çıkaracağı yeni gerçeklerin önüne geçme çabasıydı.

Metin Göktepe, Türkiye’de gerçeğin peşinde öldürülen ne ilk ne de son gazeteci oldu. Abdi İpekçi’den Musa Anter’e, Uğur Mumcu’dan Kutlu Adalı’ya, Ahmet Taner Kışlalı’dan Hrant Dink’e gazeteciler tarihin her döneminde aynı karanlığın hedefi oldu.

Metin Göktepe’nin katledilmesinden bu yana Türkiye siyasetinde değişmeyen önemli bir şey var. Metin'i katleden zihniyet, halen insanları katletmeye, gazetecileri hapiste çürütmeye devam ediyor.

Metin’i kaybettiğimiz zaman Fadime Ana bizlere 'Metin olun' demişti. Bizler Fadime Ana’ya verdiğimiz sözü tutmaya devam edeceğimizi buradan bildiriyoruz: 'Metin olmaya’ devam ediyoruz.

Çağdaş Gazeteciler olarak, dayanışma içinde,  halkın doğru haber alma hakkı için sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Ve yüksek sesle söylüyoruz: “Bu yürek hiç susmayacak. İnadına hepimiz birer Metin'iz”

yukarı çık
0
Paylaşım