Antalya DEM: Kuzey Ve Doğu Suriye’ye Yönelik Saldırılar Felaketi Çağırmaktır!
- Yazan Kaktus Haber
DEM Partisi Antalya İl Örgütü il binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Suriye’de sürmekte olan savaşın sadece Suriye’yi değil tüm bölgeyi tehdit alında bıraktığını belirtti.
DEM Partisi Antalya İl Örgütü Yöneticisi Aziz Kalkan tarafından okunan basın açıklamasında “İktidarın desteklediği bu saldırılar, Kürt halkının kazanımlarını ve halkların birlikte barış içinde yaşama iradesini yok etmeyi amaçlamaktadır. AKP-MHP iktidarının Ortadoğu politikası,
bölgede kaosu ve istikrarsızlığı derinleştirirken, sınır ötesindeki Kürt halkına yönelik saldırılarla Türkiye içinde barışın sağlanamayacağı açıktır” denildi.
Haberin Videosu:
Kalkan konuşmasına şöyle devam etti:
“Partimize ve demokratik kurumlara yönelik kayyımlar gözaltılar ve tutuklamalar olmuştur,
Onlarca yöneticimiz, üyemiz ve belediye meclis üyemiz gözaltına alındı.
Son günlerde görüldüğü üzere partimize yönelik siyasi soykırım saldırılarını rutin haline getiren İçişleri Bakanlığı ve savcılıklar söz konusu çeteler olunca tüm delillere rağmen bırakın gözaltı işlemini, soruşturma dahi başlatamıyor. Çünkü partimize yönelik bu saldırıların talimatını verenler,
ortaya saçılmakta olan suçların parçasıdır. Yönetemeyen, çeteleşen, ekonomik krizle baş edemeyen ve yargıyı araçsallaştıran bir siyaset anlayışı ile ülkeyi uçurumun kenarına sürükleyen AKP-MHP-Mafya ittifakı, otoritesini polis baskınları ve gözaltılarla sağlayabileceğini zannetmektedir.
Ancak ülkeyi baskı aygıtları ve mafya yöntemleriyle yönetmeye çalışanların ömrü de tükenmektedir.
Bir kez daha vurguluyoruz; partimize yönelik saldırıların tamamı hukuk dışıdır ve iktidarın yaşadığı tükenmişliğin bir sonucudur. İktidarın kendi ömrünü uzatmak için partimize yönelik süreklileştirdiği bu saldırılar nafiledir. Skandalların merkezinde yer alan
İçişleri Bakanı ve iktidar içine düştüğü çürümüşlükle ilgili gündemi değiştirmek, dikkatleri başka yöne çekmek amacıyla yine DEM’e saldırmaktadır.
Haberin Videosu:01
Kuzey ve Doğu Suriye’ye Yönelik Saldırılar Felaketi Çağırmaktır!
Ortadoğu’daki çatışmaların Suriye’ye sıçramasıyla birlikte Şehba, Tel Rıfat ve Halep'te halklar ciddi bir tehdit altındadır. IŞİD’in yöntemlerini sürdüren silahlı gruplar, Kürtler, Araplar, Süryaniler ve Suriye’deki bütün halklara karşı katliam ve insanlığa karşı suçlar işlemektedir.
Bu saldırılar, özellikle Tel Rıfat gibi Türkiye destekli grupların işgalinden kaçan on binlerce insanın sığındığı bölgeleri hedef alarak yeni felaketlere yol açmaktadır.
İktidarın desteklediği bu saldırılar, Kürt halkının kazanımlarını ve halkların birlikte barış içinde yaşama iradesini yok etmeyi amaçlamaktadır. AKP-MHP iktidarının Ortadoğu politikası, bölgede kaosu ve istikrarsızlığı derinleştirirken, sınır ötesindeki
Kürt halkına yönelik saldırılarla Türkiye içinde barışın sağlanamayacağı açıktır.
Bu tehlikeli oyun, başta Kürtler, Araplar. Süryaniler ve Nusayriler olmak üzere tüm halkları ve inanç gruplarını soykırım riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Küresel ve bölgesel güçler, çıkar hesaplan uğruna halkların demokratik geleceğini tehlikeye atmaktadır.
Bu saldırılar sadece Ortadoğu’da değil, dünya genelinde insanlık değerlerini tehdit etmektedir.
IŞİD’e karşı mücadeleyle Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın özgürlükçü bir yaşam inşa ederek dünya kadın mücadelesine ilham olan kadınların kazanımları, bugün Türkiye destekli SMO Ve HTŞ çetelerinin saldırılarıyla bertaraf edilmek istenmektedir.
Kadınların öncülük ettiği devrimin kazanımları hedef alınmakta, cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığına dayanan erkek egemen bir yaşam dayatılmaktadır.
IŞİD in uzantısı olein HTŞ ve SMO iş birliğiyle demokratik bir yapıya sahip olan Kuzey ve
Doğu Suriye Özerk Yönetimi tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Ancak Kürt halkı ve halkların yaşamını savunan direniş dinamikleri bu saldırılara sessiz kalmayacaktır. Bu saldırılar, sadece Kuzey ve Doğu Suriye’yi değil, tüm bölgenin geleceğini tehdit etmektedir.
Siyasi çevreler, sivil toplum kuruluşları, emek ve demokrasi güçleri, kadın ve gençlik hareketleri, uluslararası toplum ve kurumlar bu saldırılara karşı tarihi bir sorumluluk taşımaktadır. Herkesi, Ortadoğu’da barış ve halkların ortak yaşam umudunu savunmak için
demokratik tepkisini göstermeye davet ediyoruz. Çetelere sırtını dayayanlar, halkların demokratik direnişi karşısında mutlaka yenilgiye uğrayacaktır.
Barış içinde bir Ortadoğu ve insanlık değerlerini koruma mücadelesinde tüm kesimleri Rojava’yla dayanışmaya çağırıyoruz”