Menu
RSS
Akdeniz'de 4,2 Büyüklüğünde Deprem

Akdeniz'de 4,2 Büyüklüğünde Deprem

AFAD'dan alınan bilgiye göre A...

TMMOB Şehir Plancıları Odası: Kamuda Tasarruf, Krize Sebep Olanlardan Başlatılmalıdır

TMMOB Şehir Plancıları Odası: Kamuda Tasarruf, Kri…

TMMOB Şehir Plancıları Odası t...

ORC Anketi: Erken Seçim Olmalı mı?

ORC Anketi: Erken Seçim Olmalı mı?

ORC Araştırma’nın "Bu Pazar se...

Bayramın ilk 3 günündeki trafik kazalarında 22 kişi hayatını kaybetti

Bayramın ilk 3 günündeki trafik kazalarında 22 kiş…

Bakan Yerlikaya, “Lütfen aşırı...

Bayram Tatilinin İkinci Günü: 726 Kaza, 11 Ölü, 1295 Yaralı

Bayram Tatilinin İkinci Günü: 726 Kaza, 11 Ölü, 12…

İçişleri Bakanı Yerlikaya, bay...

Faturalar Kabaracak... Elektrik Ve Doğal Gaza Zam Kapıda!

Faturalar Kabaracak... Elektrik Ve Doğal Gaza Zam …

Temmuz ayında, genel seçim ve ...

Bayram Gibi Bayram: Yurttaşlar Et Bile Alamıyor

Bayram Gibi Bayram: Yurttaşlar Et Bile Alamıyor

Yurttaşlar bırakın kurban alma...

Acemi Kasap' Bilançosu: Toplam 16 Bin Yaralı

Acemi Kasap' Bilançosu: Toplam 16 Bin Yaralı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca b...

Prev Next

Antalya’dan Haykıran Hayvan Hakları Savunucuları “Uyutma” Adı Altında Öldürmeleri Protesti Etti

Antalya’dan Haykıran Hayvan Hakları Savunucuları “Uyutma” Adı Altında Öldürmeleri Protesti Etti

Attalos Meydanında toplanan hayvan hakları savunucuları, iktidar tarafından verilen kanun teklifi taslağında sokak hayvanlarının “uyutulması” adı altında yumuşatılarak

aslında öldürülmelerini isteyenlere karşı sert tepki göstererek köpekler için “ölüm fermanı” anlamına geldiğini söylediler.

Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi adına Caner Aydın yaptığı konuşmada “Bugün; Cumhurbaşkanlığı, AKP, iktidarın küçük ortakları olan gerici siyasi partiler ve Tarım Bakanlığı tarafından öne sürülen “tecrit ve katliam odaklı" yasa tasarısına karşı, sokakta yaşayan köpekleri,

yani mahalle sakinlerimizi savunmak için buradayız, tek bedeniz” dedi.

Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli" gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik "etik dışı ve kanun dışı” uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için buradayız.

Yüzyıllardır köpeklerle paylaştığımız bu sokaklarda, dostlarımızın yanındayım!

Şu anda eşzamanlı olarak İstanbul’la birlikte Ankara’da, Alanya’da, Antalya’da ve Datça’da bileşenlerimiz ve hayvan hakları savunucuları, tasarının geri çekilmesi için #SokaktayımYanındayım eylemleriyle toplumsal direnişin sesini ülke çapında yükseltiyor.

Çünkü bugün saat 14:00’te, yani bir saat sonra, Türkiye Büyük Mille! Meclisi Tarım Komisyonu’nda köpekler için “ölüm fermanı” anlamına gelen bu tasarı görüşülecek. AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in dün gazetecilerle paylaştığı bilgiye göre; bahsi geçen düzenleme

önümüzdeki birkaç hafta içinde, komisyon toplantıları sonrası oylanmak ve yasalaşmak üzere meclise sunulacak!

“Artık yeter” demek için yine sokaklardayız. Çünkü;

Hayvanlarla birlikte içine çekildiğimiz nefret örgütlenmesi yeni değil. 2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanlan toplamak, hapsetmek ve öldürmek için hep aynı tehditle karşı karşıya bırakılıyoruz. Yıllardır ismini hak etmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun

“kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” ilkesini temel alan 6. maddesini delmek isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ye iktidar partisiyle -tabiri caizse- “daimi bir mücadele içindeyiz”. Hayvanlan ve haklarını korumakla yükümlü olanlar, bizzat onları yok etmeye ve suç işlemeye devam ediyor!

Halkın oylarıyla seçilmiş vekiller, bizzat bizi kutuplaştırmaya ve halkın hassas dengelerini bozmaya devam ediyor!

Toplumsal huzura ve barışa zarar veren bu suni gündemleri ise; taraflı medya kuruluşlarını, yandaş gazetecileri ve parayla tutulmuş trol çetelerini devreye sokarak yapıyorlar. Bireysel silahlanmayı hedefleyen, provokasyon ve dezenformasyonla köpekleri ve

yaşam savunucularını canavarlaşman ama bir türlü kapatılmayan sözde dernekler de, adeta sözcülük yapıyor.

Yetkililer, Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel başka hiçbir “hayati”, hatta “ölümcül" sorun yokmuş gibi, kendi sorumsuzluklarım, suçlarını, ihlal ve ihmallerini örtmek için hayvanları ve hayvan hakkı savunucularını hedefe koyuyorlar.

Artık yeter!

*20yıldır kanunda yer alan hükümlülüklerini yerine getirmeyen, yani hayvanları kısırlaştırmayan, besleme, bakın ve rehabilitasyonlarını yapmayan, onları başka İlçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyelerin suçunu köpeklere atamazsınız.

*Hissiz birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdivenaltından yasal ve yasadışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız.

*Barınaktan hayvan sahiplendirme bilincini aşılamayan, hayvanlarla beraber yaşamanın yükümlülükleri konusunda sistemli bir şekilde farkındalık ve eğitim çalışmaları yapmayan yerel ve merkezi yönetimlerin yükünü köpeklere atamazsınız.

*Halihazırda yasalara aykırı şekilde işleyen dev “toplama merkezlerinin” ihalelerine ve inşaatlarına halkın vergileriyle binlerce dolar harcayan ve bu tesisleri “ölüm kampları” şeklinde kullanan belediye başkanlarının rant hırslarını köpeklerden çıkaramazsınız.

*Geçici bakımevlerinde ve toplamalar sırasında hayvanlara yönelik şiddet ve işkence fiillerinde bulunan belediye çalışanlarının, veteriner hekimlerin ve emri veren belediye başkanlarının “soruşturma engeline takılmadan yargılanmasına” engel olan iktidarın ve

siyasi partilerin ellerindeki kanı köpeklere bulayamazsınız.

Hayvana zulmedenlere “yatarı olmayan, ertelenebilen, iyi hal indirimi uygulanan ve para cezasına çevrilebilen” caydırıcılıktan uzak göstermelik hapis cezalarını, “devrim gibi yasal düzenleme” güzellemesiyle sunan vekilleri, katilleri aramıza salan cezasızhk sistemini köpeklere karşı kullanamazsınız.

Yapmanız gerekenlerin hiçbirini yapmayıp hayvanları hedef gösteremezsiniz! Yok etmeye çalıştığınız milyonların hak ve adalet anlayışı, beraber yaşamayı nesilden nesile aktarmaya devam eden kültürel kodlarımız buna izin vermeyecek.

Sokaktaki dostlarımızı öldürmeyi hedefleyen tecrit ve katliam tasarısı meclisten geri çekilene kadar her gün sokaklarda olacağız. Etik, bilimsel ve yaşam hakkından taraf olan tek çözüm kısırlaştırmak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamaktır.

Türkiye çapındaki tüm yaşam savunucularını, dostlarımızla paylaştığımız sokaklarda varlık göstererek diğer il ve ilçelerde de direniş ve eylemler başlatmaya çağırıyoruz.

Yarın ve her gün gelin, hayvanlar için tek ses olalım: Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!

Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi”

yukarı çık
0
Paylaşım