Menu
RSS
Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

Prev Next

Antalya CHP Milletvekili Akaydın: ‘Dinci Vakıf Ve Dernekler Ele Almış Durumdalar’

Antalya CHP Milletvekili Akaydın: ‘Dinci Vakıf Ve Dernekler Ele Almış Durumdalar’

Antalya CHP Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Milli Eğitim Bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, ülkemizde son yıllarda yaşanan eğitim sorunlarını dile getirerek, “Eğitim politikaları bilimsellikten tamamen uzaklaşmış, evrim teorisi müfredat dışı,

çocuklarımız âdeta hurafeler tarafından yönlendiriliyor” dedi.

Akaydın, eğitimin milli bir kavram olduğunu, Son on beş yılda, değişen 6 bakan ve sayısız değişiklik geçiren millî eğitim politikaları görüldüğünü, cumhuriyetin temel ilkeleri göz ardı edildiğini, Eğitim Birliği Yasası’nın yok edildiğini,

Anayasa'nın 42'nci maddesi yok farz edildiğini, bilim dışı, laiklik dışı uygulamalara bol bol tanık olunduğunu ifade etti.

Akaydın konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bugün ülkemizin gündemindeki en önemli millî eğitim sorunları olarak:

1.Eğitimin kalitesizliği,

2.Ortaöğretime ve yükseköğretime giriş sınavları,

3.Müfredat değişiklikleri,

4.Eğitimin laik ve bilimsel tarafının yok edilişi,

5.Öğretim elemanlarına yapılan baskılar, sayılabilir.

Bu sorunların hiçbiri "Ben yaparım, olur." zihniyetiyle çözülemez, "Reis Bey istedi." diye hiç çözülemez.

Millî Eğitim Bakanlığı 2018 bütçesi 135 milyar Türk lirası, genel bütçe içindeki payı yüzde 17,7; son beş yılın en düşük yüzdesi. Gayrisafi millî hasıla içindeki payı yüzde 3,90; son üç yılın en düşük yüzdesi.

Daha önemlisi, millî eğitim yatırımlarının 1998 yılında bütçedeki payı yüzde 30 iken bugün yüzde 8,3'e düşmüş durumda.

Bu rakamlarla, yakın gelecekte birleşik sınıfları kaldırmak da mümkün değil, orta vadeli planda öngörüldüğü üzere, 2019 yılında ikili eğitimden tekli eğitime geçiş de sadece bir hayalden ibaret değerli milletvekilleri.

Görevine son verilen on binlerce öğretmen, fikir özgürlüğü göz ardı edilerek kanun hükmünde kararnameyle işlerine son verilen yüzlerce akademisyen; bunlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını zedeleyen otokrat ve haksız uygulamalar.

2014'te bitmesi planlanan FATİH Projesi, bugün âdeta duvara toslamış durumda, şimdi "2018'de bitecek." deniyor. Eğitim politikaları bilimsellikten tamamen uzaklaşmış, evrim teorisi müfredat dışı, çocuklarımız âdeta hurafeler tarafından yönlendiriliyor.     

Değerli arkadaşlar, bu politikalarla, OECD ülkeleri içinde 29-30 yaş grubunun altında olan gençlerdeki hiçbir işe sahip olmama ve okulda da okumama yüzdesi 29 olan ülkemizi bu açmazdan kurtarmamız mümkün değildir.

Bizden sonraki en kötü rakam OECD'de yüzde 14. Öncelikle yüzde 30'luk eğitimli işsizliği yaratırsanız, mesleki ve teknik eğitimi özendiremezseniz, eğitimin kalitesini artırmak, "Sanayi 4" devrimini yakalamak hiç olası değildir.

Dünya yapay zekâyı tartışıyor, biz ise sübyan okullarında hurafelere teslim olmuş çocuklarımıza ağlıyoruz.

Eğitimde pedagojik değerlendirmeye saygı hiç yok. Pedagogların eğitimle ilgili görüşlerini kale alan yok. Dinci vakıf ve dernekler -Ensar, TÜRGEV, TÜGVA, Hayrât, Hizmet gibi- Millî Eğitim Bakanlığı yerine eğitimi ele almış durumdalar.

Bakın, bugün basında yer alan Kayseri'deki bir ortaokulda Ensar Vakfının bir kitabından alıntılar var. Kitapta "Eğer ince giyinirseniz hayvanlara özenmiş olursunuz." deniyor ve bebeklere namaz kılma dayatmacasında bulunuyor bu kitap.

PISA 2003 sonuçlarına göre dünyada 20 basamak gerilemişiz, TIMSS de yine öyle. Sayın Bakanımız zaman zaman "Finlandiya'da da gerileme var." diye buradan bir övünç çıkarıyor ama Finlandiya'nın dünya eğitim

sistemindeki yerinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz, hiç kuşku götürmez.   

Çocuk işçi sayımız 700 bini geçmiş değerli arkadaşlar. 40 bin sözleşmeli, 63 bin ücretli öğretmenimiz var sosyal güvenceden ve yeterli ücretten mahrum. 438 bin öğretmen atama bekliyor.

Eğitim fakültelerinde ise şu anda 650 bin öğretmen adayı var. Yani bunların da mezun olduğunu düşündüğünüzde devletten iş bekleyen 1 milyonu geçkin öğretmen piyasamız mevcut olacak ve Millî Eğitim Bakanlığının

bütçe konuşmalarındaki bana bugün verdiği cevaba göre de 109 bin öğretmen açığımız var şu anda Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde.     

Değerli arkadaşlar, daha bu konularda söylenecek çok şey var ama ben, özellikle FATİH Projesi'yle ilgili değerlendirmede bulunmak istiyorum. Gene, Millî Eğitim Bakanımızdan aldığımız duyumlara göre FATİH Projesi duvara toslamıştır demiştim.

Bu FATİH Projesi'nin en önemli ayağını... Biliyorsunuz 2014'te bitmesi beklenen bir projeydi, şu anda 2017 bitmedi, 2018'e ertelendi, 2018'de de bitmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz”  

yukarı çık
0
Paylaşım