Menu
RSS
Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

Prev Next

Tuncer, yatırımcı sahipsiz bırakıldı

  • Yazan 
Tuncer, yatırımcı sahipsiz bırakıldı

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer, "Tarım sektörü bankalara çalışır hale gelmiştir. Hiç kimse parasını tahsil edemediği için gelecek yılın üretimini ancak bankalardan çektikleri kredilerle sağlayabilmektedir" dedi.

Turizmin yanı sıra tarım bakımından da önemli bir kent olan Antalya, Türkiye'nin tarım ihtiyacının önemli bir kısmını sağlasa da çiftçinin yüzü ise bir türlü gülmüyor. Son yıllarda üreticinin, küstürüldüğünü belirten Tuncer, " Türkiye'deki yatırımcıların bütünüyle sahipsiz bırakıldığını veTürkiye'nin birçok konuda avantajlı olmasına rağmen dezavantajlı duruma getirildiğini vurguladı.

"TARIM POLİTİKALARI PİYASAYI TEHDİT EDER HALE GELDİ"

Devletin tarımsal politikasının bütün piyasa koşullarını tehdit eder duruma geldiğini ileri süren Başkan Tuncer, "Tarım sektörü dünyanın her yerinde korunan bir sektördür ve bu koruma 3 şekilde yapılmaktadır. Bir, tarımsal ürün veren yerlerin desteklenmesiyle ilgili üretim planlamasının yapılması, iki çiftçiyi kırsalda tutabilmek için doğrudan desteğin sağlanmasıdır. Üçüncüsü de, kurduğunuz piyasaya müdahale kuruluşlarıyla çiftçinin ürettiği ürünün fiyatının piyasa değerinin altında alıp satılmasını engelleyecek bir sistemin oturtulması. Yani, devlet zaman zaman müdahale ederek, belli bir fiyatın altında satılmasını engellemesi" dedi.

"DESTEK ÇOK AZ"

Türkiye'de tarıma destek konusunda Avrupa ülkeleriyle ve ABD'yle kıyaslandığı zaman çok düşük olduğunu söyleyen Tuncer, "Bizdeki piyasa müdahale kuruluşlara baktığımızda geçmişte var olan bu kuruluşların zaman içerisinde yok olduğu görülmekte. Örneğin Zirai Donatım Kurumu vardı. Çiftçilere ucuz gübre temin eden bir kuruluştu. Bu ortadan kalktı. Yine Et ve Balık Kurumu vardı. Et ve su ürünleri konusunda çiftçilerin ürünlerini değerlendiriyordu. Piyasalardaki dengeyi sağlıyordu. Bu ortadan kaldırıldı" şeklinde konuştu.

"YATIRIMCILAR SAHİPSİZ BIRAKILDILAR"

KİT'ler ortadan kaldırıldığını hatırlatan Başkan Vahap Tuncer şu şekilde devam etti: Örneğin telek satıldı yabancı şirketlere. Tütün üreticisi bir anlamla desteksiz bırakıldı. Mısırdan üretilen nişasta şekerlerinin kullanımı artırılarak pancar üreticisinin zor durumda kalmasına neden oldu. Pancar üretim alanları daraltıldı. Pancar üreticisine bağlı olarak sadece üretici üretimden koparılmadı, yine buna ciddi anlamda ekmek kapısı olan taşıma sektörünün işleri daraldı. Bu ve benzeri yapıların ortadan kaldırılmasıyla Türkiye'deki yatırımcılar bütünüyle sahipsiz bırakıldılar.

"TARIM KADERİYLE BAŞBAŞA BIRAKILMIŞ"

Türkiye'nin birçok konuda avantajlı olmasına rağmen dezavantajlı duruma getirildiğini savunan Tuncer bir taraftan Dünya Ticaretiyle yapılan antlaşmalar var olduğunu hatırlattı. O antlaşmalara göre her türlü tarımın vergi engeline takılmadan Türkiye piyasasına girmesinin söz konusu olduğunu ifade eden Vahap Tuncer, "Bir taraftan çiftçiyi yeterince desteklemiyorsunuz, diğer taraftan da Piyasaya müdahale kuruluşlarını ortadan kaldırıyorsunuz. Bu durumda da Türk tarımına baktığımız zaman Bir anlamda kaderiyle baş başa bırakılmış bir kesim olduğunu söylemek çok abartılı olmaz" dedi.

"ÇİFTÇİ ÜRETEMEZ HALE GELMİŞTİR"

Türk üreticisinin yapacağı başka bir şey olmadığından, özellikle sera alanında çok ciddi yatırımlar yapıldığı ve yatırımları söküp başka bir yere yapmak söz konusu olmadığı için karınca kararınca bu işi sürdürmeye çalışılmakta olduğunu belirten Başkan Tuncer, "İş gücünü kendisi karşılayan işletmeler bu işi biraz daha sürdüreceklerdir. Bir anlamda sürdürme olanaklarına sahiplerdir. Çünkü kendi iş güçlerini sağladıkları için üretim maliyetleri içerisinde iş gücü söz konusu değildir. Ama dışarıdan iş gücü temin ederek bu işi yapan işletmeler yeterince kar etmedikleri yavaş yavaş bu alanı terk etmeye başlamışlardır. Biz seraların alt yapısının iyileştirilmesini önerirken üreticimizin artık üretemez hale gelmiştir" şeklinde konuştu.

"TAHSİLÂT SIKINTISI HAT SAFHAYA ULAŞMIŞTIR"

Bu gün Türkiye'nin tarım alanının en geniş bölgesinin Kumluca ve Finike bölgesi olduğunu anımsatan Tuncer, "Bu bölgenin 60 bin dekarlık alanında modern teknikler yapılarak üretim yapılmaya çalışılmaktadır. Burada üretim yapalım. Üretimde azamiyi yakalamış, kalitede nispeten belli bir seviyeye gelmiş, çiftçiler bile şikâyetçilerdir ve buradaki para dönüşümde ciddi anlamda sıkıntılar başlamıştır. Son 2-3 yıldır tarım sektöründe yaşanan tahsilât sıkıntısı hat safhaya ulaşmıştır" dedi.

"GELECEK YIL BANKALARIN KREDİSİYLE PLANLANMAKTA"

Çiftçi para kazanamadığı için bayiye olan borcunu veremez duruma geldiğine vurgu yapan Başkan Tuncer, "Bayi çiftçiden parasını alamadığı için toptancıya parasını verememektedir. Toptancıda parasını alamadığı için ithalatçıya parasını verememektedir. Ve gerçekten tarım sektörü bankalara çalışır hale gelmiştir. Hiç kimse parasını tahsil edemediği için gelecek yılın üretimini ancak bankalardan çektikleri kredilerle sağlayabilmektedir. Bu durum bütün sektörü sarmış durumdadır" diye konuştu. Turan Çağın

yukarı çık
0
Paylaşım