Menu
RSS

İktidarın Yeni İntikam Alanı: Sağlık Hizmeti

  • Yazan 
İktidarın Yeni İntikam Alanı: Sağlık Hizmeti

CHP Sağlık Komisyonu üyesi Milletvekillerimiz; Dr. Ceyhun İRGİL Bursa MV., Dr. N. Nefi KARA Antalya MV., Ecz. Erkan AYDIN Bursa MV. ve Prof. Dr. Nurattin DEMİR Muğla MV. TBMM' de 07.01.2016 tarihinde KAPATILAN HATANELER hk. basın toplantısı düzenlemişlerdir.

CHP Sağlık Komisyonu adına Dr. Ceyhun İrgil TBMM’de hastanelerin kapatılmasına ilişkin açıklamalarda bulunduğu basın toplantısında “Hastane kapatmak resmi kumpastır” dedi.

Yapılan açıklama şöyle;

“Hastaların Günahı Nedir?

Şimdide AKP- Cemaat çatışması yüzünden hastaneler kapatılmaya başlandı.

İKTİDAR DEVLET KURUMLARINI KULLANARAK RESMİ KUMPAS YOLUYLA SAĞLIK KURUMLARINA CEZA VERİLİYOR.

İleri sürülen kapatılma gerekçesi ise söz konusu hastanelerde lisans ve uzmanlık eğitiminin olmaması!

ALLAH AŞKINA; 10 YIL ÖNCE AKLINIZ NEREDEYDİ?

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Başkent ve Şifa Üniversitesi’ne bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezlerine gönderilen yazıda özetle şöyle denilmektedir:

”YÖK’ün aldığı karar gereği, Tıp/Diş Hekimliği Fakülte Hastaneleri’nde mevcut olmayan klinik eğitimin (lisans ve uzmanlık eğitimleri) aynı il sınırları içerisinde bulunmak ve YÖK’ten izin almak kaydıyla, ek hizmet binalarında ilgili öğretim üyeleri nezaretinde verilebilecek, semt poliklinikleri lisans ve uzmanlık eğitimleri vermediği, yalnızca sağlık hizmeti sunumuna yönelik faaliyetlerde bulunması nedeniyle kapatılacaktır.”

Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu imzasıyla SGK Başkanlığına 01.11.2013 tarihinde gönderilen sağlık tesislerinin ruhsatlandırılması konulu resmi yazıda ise;

Devlet ve Vakıf Üniversiteleri dâhil, kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının faturalarının kabul edilebilmesi için Bakanlıkça düzenlenmiş ön izin belgesi ve ruhsat belgeleri yok ise işlem yapılmaması istenmiştir.

Peki; semt polikliniklerinin kapatılma nedeni gerçekten de eğitim mi?

YÖK Yürütme Kurulu bu kararının, Devlet ve Vakıf Üniversiteleri dâhil kamu ve özel sağlık kurumlarının tümünü ilgilendirmiş olmasına rağmen Türkiye'de sadece İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ve İzmir Valiliği tarafından uygulamaya konulmuş olması dikkat çekicidir.

Bir hukuk devletinde alınan kararlar kurumlara ve kişilere göre farklı uygulanamayacağına göre, bu konuda sağlık otoritesi olan Bakanlığın öncelikle kamuoyuna konu hakkında bilimsel gerekçelere dayanan bir açıklama yapması gerekmektedir.

Öte yandan Devlet ve Vakıf Üniversiteleri dâhil kamu ve özel sağlık kurumlarına bağlı yüzlerce semt polikliniği mevcuttur.

- Kamu dâhil hiçbir semt polikliniği lisans ve uzmanlık eğitimi için açılmamıştır.

- Hastane işletmeleri gelirlerini artırmak amacıyla müşteri (!) potansiyelinin yoğun olduğu mahalle ve semtlerde Bakanlığın izni ve denetimi ile bu kuruluşları açmışlardır.

- Semt polikliniklerinin çoğu faturalandırma işlemlerinde üniversite hastanelerine SGK tarafından verilen yaklaşık yüzde 10 eğitim teşvikinden haksız yere faydalanmışlardır.

- YÖK Yürütme Kurulunun aldığı karar kurumlara ve kişilere göre farklı uygulanmaz. Sağlık kurumları arasında ayrımcılık yapılamaz.

- Sağlık işletmelerine uygulanan bu baskı ile yüzlerce hekim ve sağlık çalışanın işsiz kalması söz konusudur.

- Çözüm olarak semt poliklinikleri kurumlarına bağlı olarak Sağlık Bakanlığı denetiminde sağlık hizmeti verebilmeli, ancak SGK faturalandırma işlemleri üniversiteye göre değil ikinci basamak sağlık hizmetlerine göre yapılmalıdır.

- Hekim ve sağlık çalışanları, piyasaya düşürülmüş siyasetin ‘oyuncusu’ değil, topluma adanmış mesleğin onurlu üyeleri olarak görevlerini performans, ciro, siyasi baskı ve gelecek kaygısı duymadan yapmak istemektedirler.

Lütfen hatırlayınız…

64.Hükümet programında Sn Başbakan “ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE HASTANELERİMİZDEKİ NİTELİKLİ YATAK ORANINI DAHA DA ARTIRACAĞIZ” demişti…

YATAK ORANINI HASTANELERİ VE POLİKLİNİKLERİ KAPATARAK MI ARTIRACAK?

Sonuç olarak...

Artık açıkça görülmektedir ki sağlık ticarileştirilmesi ve piyasalaştırılmasının yanı sıra siyaset kurumunun açık müdahale aracına dönüştürülmektedir.

Sağlık hizmeti niteliği gereği siyasi hesaplaşmaların bir aracı olarak engellenebilecek ve durdurulabilecek bir hizmet değildir.

Süreç, faturanın sağlık hizmeti sunan çalışanlara ve buralardan sağlık hizmeti alan hastalara kesileceğine işaret etmektedir.

SAYIN BAKAN, SAĞLIK BAKANLIĞININ İNTİKAM İÇİN ALET EDİLMESİNE DAHA NE KADAR GÖZ YUMACAKSINIZ?

DAHA NE KADAR BU HALKA DOĞRU DÜZGÜN SAĞLIK HİZMETİ VERMEK YERİNE, HASTA ETMEYE, DERT SAHİBİ ETMEYE DEVAM EDECEKSİNİZ?

Cemaat ve AKP çatışması herkesi mağdur ediyor.

Vatandaşın savaşınızda kurban etmeyin!

İnsanların tedavi hakkına engel olamazsınız.

64.Hükümetin tam bir reform hükümeti olacağını söyleyen Sayın Başbakan kastettiğiniz reformlar bunlar mıydı?”

yukarı çık
0
Paylaşım