Menu
RSS
Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

Prev Next

DİSK Aybar; Yargı Kararlarına Uyulmalıdır

DİSK Aybar; Yargı Kararlarına Uyulmalıdır

Devrimci İşçi Sendikaları Akdeniz Bölge Temsilcisi Cemal Aybar, Akdeniz Üniversitesi’nde taşeronların açtığı mahkeme sonucunda kadro hakkı kazandığı halde, üniversite yönetiminin bu mahkeme kararını uygulamadığını belirtti.

Akdeniz Üniversitesi önünde toplanan işçiler mahkeme kararının uygulanmasını talep eden eylem yaptılar. Eyleme DİSK’e bağlı sendikaların yanısıra CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Ahmet Kumbul ve yönetim kurulu üyeleri ile CHP gençliği destek verdi.

Eylemde konuşan Aybar ülkenin Cumhuriyet tarihinin en kötü ve en karanlık günlerini yaşadığını belirterek, her gün şehit haberlerine, çocuk taciz ve tecavüzlerine, kadın cinayetlerine ve intiharlara şahitlik edildiğini söyledi.

“Bir de bunlara ekonomik kriz eklenince toplum olarak bunaldık. Ancak biz emekçiler bu kuşatmayı inancımızla, mücadelemizle kıracağız. Güzel ve aydınlık günler emekle gelecek” diyen Aybar, konuşmasına şöyle devam etti;

“Bizler yıllardır kamuda hukuksuz bir biçimde çalıştırılıyoruz. Bu iş yerinde de olduğu gibi pek çok sayıda iş yerinde hileli çalıştırıldığımızı yani taşeron olmamıza rağmen asıl işi yaptığımızı yargıya taşımış ve mahkeme kararlarıyla bunu belgelemiştik.

Biz Emekçilerin talebi yargı kararlarına uyulmasıdır.!

Ancak bizzat ülkeyi yönetenler mahkeme kararlarını yok sayıyor. Mahkeme kararlarını ayrım yapmadan uygulaması gerekenler, seçimlerde bu durumu vaat haline getirdi. Seçimden sonra da vaatlerini unutup işçi sınıfının en mağdur kesimlerinin umutlarını seçim malzemesi yapanlar asıl iş - yardımcı iş ayrımı yaparak taşeron köleliğini sürdürmek istiyor.

Biz bu "böl - parçala - yönet " oyununu kabul etmeyeceğiz.

Elbette bu Taşeron Cumhuriyeti çökecektir. Mahkeme kararları nettir. Kamudaki taşeron şirket işçileri kamu işçisidir. Bu işçilerin verdiği hizmet kamu hizmetidir. Kamu hizmetinde iş süreklidir.

Bizler bu hastanede de olduğu gibi sezonluk veya mevsimlik çalışmıyoruz. Sağlık hizmeti daimidir, süreklidir.

Dostlar, son günlerde hükümet tarafından yapılan açıklamalarla kamuoyunun ve bizlerin kafası karıştırılmak istenmektedir.

Başbakanın kendi konuşmaları içerisinde bile tezatlıklar var. Bakanların açıklamaları ise başbakanı yalanlar niteliktedir. Bizlerin 4 c' li olarak işe alınıp, 4 a'lı olarak çalıştırılacağı söyleniyor. Bunun mevcut çalışma yaşamında karşılığı yoktur.

Yeni bir ucube yaratılmak isteniyor.

Burada bulunan arkadaşlarım gibi kamuda yıllardır çalışan taşeron emekçilerinin tüm kazanımlarından vazgeçmeleri, açtığı davaları geri çekmeleri zorunlu kılınıyor. Bunun karşılığında sanki bu gün ilk defa iş başı yapmış gibi, aynı ücretle, aynı işte 3' er yıllık sözleşmelerle çalışmamız dayatılıyor.

Bizler burada yapılmak istenilenin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Yaptığımız iş süresi belirsiz bir iştir. Mevcut durumda bizlere her üç ayda bir giriş - çıkış yaptırılsa da bizler ilk işe girdiğimiz andan itibaren asıl işverenin işçisiyiz. Bu konuda bu işyerinde de olduğu gibi binlerce yargı kararı bulunmaktadır.

Yeni düzenlemede 3 yıllık iş sözleşmesi ile sanki mevsimlik, sezonluk bir süresi belirli iş haline getiriliyor. Bu şekilde işe iade, kıdem ve ihbar tazminatı davalarının açılmasının önüne geçilerek tüm haklarımız ortadan kaldırılıyor. İşçiler köle gibi alınıp satılmak isteniyor.

Mevcut yaşamakta olduğumuz taşeron belası bile dayatılan zorbalıkları aratır haldedir. Bu kadro yalanlarında hükümetin ve sermayenin en büyük ve asıl amacı mahkeme karaları ile kesinleşmiş olan taşeron işçilerinin alacaklarından kurtulmak, biz taşeron işçilere haklarımızdan feragat etmemiz dayatılmaktadır.

Kölelik sistemi; kiralık işçi bürolarını kabul etmiyoruz. Kıdem tazminatımız iş güvencemizdir, gasp ettirmeyeceğiz. Bizler tüm bu dayatmaları ve zorbalıkları kabul etmiyoruz. Kimse bizden anamızın ak sütü gibi helal ekmeğimizden vazgeçmemizi beklemesin. Direneceğiz, Kazanacağız."

Yaşasın İşçilerin Birliği. Yaşasın DİSK

yukarı çık
0
Paylaşım