CHP’li Kadınlar; Cumhurbaşkanını Şiddetle Protesto Ediyoruz

Her ayın İlk Salı günü genişletilmiş ilçe kadın kolları yönetim kurulu toplantısının Haziran ayı toplantısı yapıldı. Bu toplantıda konuşan Muratpaşa İlçe Kadın Kolları Başkanı Ömür Kahyaoğlu, “Sürekli kadına yönelik kabul edilmez söylemleri olan bu kişiyi de biz kadınlar olarak tanımıyoruz” dedi.

Kahyaoğlu konuşmasında CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse’nin bu konuyla ilgili demecini okudu.

“Kadının, kuralların erkeklerce belirlendiği geleneksel tarihsel rollere hapsedilmesine, kadını ekonomik, siyasi ve toplumsal alanda görmek istedikleri gibi bir profil çizmelerine, kadının "anne" ve "eş" olma görevleri ile dışarıda tutulmasına, kadının siyasi arenada erkeğin gerisinde bırakılmasına, kadına atfedilen ikincil rollerde, ortaçağ zihniyetli dini referansların kullanılmasına, kadının toplum içindeki eşitsizliğini tekrar tekrar üreten anlayışa, kadının varlık sebebinin, lojistik destek platformuna çekilmesine, kadının sadece aile içindeyse hakları olabileceği anlayışına, “Anne”, “bacı” ya da “eş” olarak korunması gereken iffetli bir mülk nesnesi olarak algılanmasına, kısaca; kadının insan haklarından yoksun bırakılmasına izin vermeyeceğiz diyor ve özellikle AKP’li kadınları vicdanlarıyla baş başa bırakıyor”

Sosyal medyada bu konudaki tepkilere kendilerinin de katıldığını belirten Kahyaoğlu, Kadının ne kadar tam ya da yarım olduğuna sen karar veremezsin, kadın kadındır, yarımı tamı olmaz, yarım olan sizin baktığınız gözdür diyerek sözlerini şöyle tamamladı;

“Cumhurbaşkanının bu konuda söylediği tüm sözlerini şiddetle protesto ediyoruz. Ve artık Erdoğan’ın kadın bedeni üzerinden siyaset yapmayı ve gündem değiştirmeyi bırakmasını istiyoruz”

Toplantıya katılarak söz alan CHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci ise 7 Haziran’da biliyorsunuz hükümet düşmüştü. Bugün söylenenlerin bu anlamda bir anlamı olduğunu düşünüyorum. 1 Kasım’da yeniden iktidar olmak için bir algı operasyonu olarak patlatılan bombaların bir süreciydi.

Bugün de şehit olanları rahmetle anıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu söylemleri ilk kez olmuyor. Bir şekilde başı sıkıştığında, siyasi olarak dara düştüğünde kadınla ilgili bir meseleyi gündeme getiriyor.

Zaman zaman bu başörtüsü oluyor, zaman zaman jinekogluğa özeniyor, kadın doğum uzmanı oluyor. Fakat Anayasa’nın 10. Maddesine göre; din, dil, ırk, cinsiyet, hiçbir ayrım gözetmeksizin insanların eşit olduğunu unutuyor.

Yeni göreve gelen Aileden Sorumlu Bakan’a soruyoruz; o da eski bakan gibi mi düşünüyor acaba?  Kadını bu şekilde ikinci plana itilişinde, sadece doğurganlığı üzerinden itilmesine nasıl bakıyor? Onun düşüncelerinin ne olduğunu soruyoruz.

Tüm bunlara rağmen biz ne olduğumuzu biliyoruz, topluma ve siyasete verebileceğimiz katkıyı biliyoruz”