Menu
RSS

Antalyalı Aleviler Tedirgin

Antalyalı Aleviler Tedirgin

AK Parti hükümetinin Suriye’de Esad rejimine karşı savaşan Sünni radikal cihatçıların ailelerini Alevi köylerinin ortasına inşa edeceği 27 bin kişilik bir Mülteci Kampına yerleştirmek istemesi Alevi yurttaşlarımızı tedirgin etti. Alevi dernekleri alanlara inerek hükümetin bu kararını protesto etti.

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Demokratik Alevi Derneği ve AKADER ortak bir bildiri hazırlayarak kamuoyunu bilgilendirdi.

Manavgat Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Aykut Altun, hazırlanan ortak bildiriyi Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde olduğu gibi saat 15.00’de Cumhuriyet Meydanı’nda bildiriye imza koyan derneklerin üyeleriyle birlikte okudu.

Bildiride şu ifadelere yer verildi:

 “Emperyalist ülkelerin şekillendirdiği Ortadoğu haritası en baştan beri sorunluydu. Bu nedenle ne savaşlar eksik oldu, ne de katliamlar, sürgünler, göçler…

Bu bataklıktan uzak durmaya çalışan Türkiye; AKP iktidarı ile birlikte politika değiştirerek; gölün içine balıklama daldı. AKP’nin böyle davranmasının temel nedeni ‘mezhebi gaileler’ di.  Herkesle dost herkesle komşu olması, kendi sınırları içinde tüm yurttaşlarının devleti-hükümeti olması gereken AKP; elindeki ‘Mezhep’ ayracı ile ne yazık ki herkese zarar verdi ve vermeye de devam ediyor. 

Savaştan, depremden, selden kaçan kim olursa olsun onlara herkes kapısını açar. Bu bir insanlık görevidir. Ancak bu durumdan insanlık dışı faydalar elde etmeye çalışmak ancak AKP gibi hükümetlere yakışır.

Sen şimdi savaşı kışkırt, taraf tut, tuttuğun tarafı besle, donat, sev, yücelt cephede savaşanların ailelerini ülkene davet et, onların bakımlarını üstlen, barındır ve onları aynı zamanda hem Avrupa’ya hem de Alevilere karşı kullan. Biz Aleviler, bu topraklarda bu oyunu defalarca gördük, işin aslını biliyoruz.

Örneğin 1978 Maraş katliamını hiç unutmadık.

Maraş’ın şeriatçı-faşist zenginlerinin planlarıyla toprak vaadi ile kandırılmış Sünni köylüler, faşist milislerin önderliğinde Maraş’ta devletin, polisin askerin gözleri önünde; denilebilir ki onların izniyle Alevilerin işyerlerine, mahallelerine, sokaklarına, evlerine saldırdılar. Bu saldırılar günlerce sürdü. Yüzlerce Alevi, genç-yaşlı, hunharca katledildi.

Yaraları sarmak, bu derin travmayı atlatmak kolay olmadı…

Katliam öncesi il nüfusunun yaklaşık yüzde otuzu Alevi iken bu rakam katliam sonrası yüzde beşlere düştü. Aleviler şehri terk etti.

Antep’e Adana’ya Mersin’e büyük kentlere göç ettiler. Bir kısmı ise Kıbrıs’a Britanya’ya kadar uzandılar. Bu göç edenlerin iş yerleri, fabrikaları, evleri, tarlaları, meraları kimlerin eline kaldı?

Kimler yok pahasına kapattı? Maraş katliamının önemli amaçlarından biride bu değil miydi?

Şimdi aradan 38 yıl geçtikten sonra aynı senaryo yeniden sahnelenmek isteniyor. AKP hükümeti, Suriye’de savaşmakta olan Cihatçılar, İŞİDciler, El-Nursancılar’ın ailelerini Alevi köylerinin ortasına yapacağı 27 bin kişilik bir kasabaya yerleştirecek.

Bu ailelerin erkekleri Suriye’de Alevi köylerini yakıp yıkan, onları katleden, ağızlarından ve ellerinden kan damlayan ve böylece Cennete gideceklerini sanan katillerdir. Şimdi bunları getirip Maraş’ta Aleviler ile kapı-komşu yapmanın anlamı nedir? Bu durum yeni bir Maraş katliamının habercisi değil midir?

1978 katliamına, katılmamış, onaylamamış, hatta lanetlemiş Sünni komşularımızla aramızı açmanın, onları taraf olmaya zorlamanın bir işareti değil midir?

Biz Alevi kurumları olarak 25 milyon Aleviler adına burnumuzun dibinde böyle komşular istemiyoruz. Zaten her gün, her yerde bombaların patladığı, yüzlerce insanımızın katledildiği şu kaos ortamında, yeni bir çatışma alanlarının yaratılmasına izin vermeyeceğiz.

Hükümetler cihatçıları çok seviyorsa, götürüp Rize’nin Güneysu kasabasına yerleştirsin. Biz istemiyoruz…” manavgatgercek.com

yukarı çık
0
Paylaşım