Menu
RSS
Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

Prev Next

Antalya Eğitim İş: Müsteşar Değil Sanki AKP Vekil Adayı

Antalya Eğitim İş: Müsteşar Değil Sanki AKP Vekil Adayı

Eğitim İş Sendikası Antalya Şube Yönetimi yaptığı yazılı açıklamada, “Okullarda seminer çalışması esnasında tüm öğretmenlere hitap eden Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarı Yusuf TEKİN, hem göz göre göre yalan söylemiş, hem de tarafsız bir bürokrat değil,

bir partizan olduğunu ortaya koymuştur” dedi.

Eğitim İş Antalya Şube Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Öğretmenlerin mesleki kariyerlerini, öğrencilerinin, meslektaşlarının ve çoğunluğu yandaş sendikadan atanmış okul yöneticilerinin notlarıyla belirleyecek olan Performans Sistemini bir reform gibi sunan MEB Müsteşarı Yusuf Tekin,

aynı konuşma içinde  "Öğretmenleri, öğrencilerine değerlendirtmeyeceğiz" demiş, birkaç dakika sonra da "Fakat velilere ve öğrencilere sormamak mümkün değil" diyerek kendisiyle çelişmiştir.

Programın adı “Performans Değerlendirme Sistemi” olmasına rağmen asıl niyetin performans ölçme değil, mesleki ihtiyaçları belirleme olduğunu iddia etmiştir.

Muhalif sendikaları "anlamsız tepki vermekle" suçlayan Tekin, bu sistemin taslağı oluşturulurken eğitimin paydaşları olan bizlere neden danışılmadığı noktasını yine karanlıkta bırakmıştır.

Tekin, Performans Sistemine dair sendikalardan ve üniversitelerden görüş istediklerini söyleyerek bir demokrat imajı çizmeye çalışmış, ancak bu görüşleri sistemi kamuoyuna açıkladıktan, yani iş işten geçtikten sonra istediklerini belirtmemiştir. 

Lafta demokratlık, sözde bürokratlık kadar kendisini belli etmiştir.

Tekin'in çizdiği yalancı pembe tablo, seçime giderken haklı olarak hükümete tepkili olan eğitimcileri yumuşatma çabasıdır. Tüm gerçekliği ve olan biteni birebir yaşayan eğitimciler her şeyin farkındadır.

MEB’in gerçekliği çarpıtma girişimi başarıya ulaşamayacak, bugüne kadar yaptıkları her şey gibi başarısız olacaktır.

Atanamayan, haksız yere sürgün edilen ya da işinden koparılan yüz binlerce eğitimci varken, Tekin, konuşmasının devamında AKP'nin 16 yılda eğitimde nasıl "reformlar" yaptığını anlatmış ve

adeta oy isteyen bir AKP'li vekil adayı profili çizmiştir.

Tekin, açık olan 109 bin öğretmen kadrolarının tamamına atama yapılmamasının sebebini, “Halen Eğitim Fakültelerinde okuyan 700 bin öğretmenin gelecek hayallerini canlı tutarak oyalamak gerektiği” şeklinde ifade etmiştir.

Sadece bu bile eğitim fakültelerine öğrenci alımında ne kadar plansız olduklarını göstermeye yeterlidir. Ayrıca atama bekleyen yaklaşık 430 bin öğretmenimizle dalga geçmektedir.

Seçimlerde aday olan siyasetçilerin bir yılda 180 bin öğretmen atama sözünü eleştiren Tekin, yine bir bürokrat gibi değil bir siyasetçi gibi konuşmuştur.

Eğitim-İş olarak tüm öğretmenlere canlı izlettirilen bir yayında siyasi açıklamalar yapan MEB Müsteşarı Tekin’i kınıyor ve gerekli hukuki çalışmaları yapacağımızı belirtiyoruz”

yukarı çık
0
Paylaşım