Menu
RSS

Tüm-Bel-Sen Antalya Şube Başkanı Karakurt’a Kötü Haber

Tüm-Bel-Sen Antalya Şube Başkanı Karakurt’a Kötü Haber

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt'a, Antalya 2. İdare Mahkemesi'nden kötü haber geldi.

Mahkeme, Büyükşehir Belediyesi'nin İlhan Karakurt'un memurluğunun sona erdirilmesine ilişkin yaptığı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, Karakurt'un açtığı davanın reddine karar verdi.

Geçen yıl Ocak ayında Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne gönderilen ihbar mektubunda, İlhan Karakurt'un terör örgütüne üye olmaktan tutuklanıp öğretmenlikten atıldığı ve 2009 yılında yapılan atamasının 657 Sayılı Devlet Memurluğu Kanunu'na aykırı gerçekleştiği belirtilmişti.

Büyükşehir Belediyesi, yapılan soruşturmanın ardından, Devlet Personel Başkanlığı'nın 'her ne kadar Karakurt'un yasaklanmış haklarının iadesi yapılmış ve adli sicil kaydı silinmişse de, işlediği suçun devletin güvenliğine karşı suçlar kapsamında değerlendirilmesi sebebiyle devlet memuru olarak atanmasının mümkün olmadığı' görüşü üzerine, memuriyetine son vermişti.

Mahkeme Davayı Reddetti

Yapılan işlemin iptal edilmesi ve parasal hak kaybının yasal faiziyle tazmini istemiyle konuyu yargıya taşıyan İlhan Karakurt'a yargıdan kötü haber geldi.

Antalya 2'nci İdare Mahkemesi, terör örgütü üyesi olmak suçundan aldığı ceza nedeniyle memurluğu sona erdirilen İlhan Karakurt hakkında yapılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığına ve açılan davanın reddine karar verdi.

Mahkeme, Büyükşehir'in İlhan Karakurt'un İzmir DGM kararı ile örgüt üyesi olmak suçundan ağır hapis cezası ile cezalandırıldığı, bu suçun devlet şahsiyetine karşı işlenen suçlar kapsamında olduğu ve davacının hiçbir şekilde memur olamayacağıyla ilgili Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşü ve emsal yargı kararları bulunduğunu belirterek yaptığı savunmayı, haklı buldu.

Memur Olması Mümkün Değil

Antalya 2'nci İdare Mahkemesi 2016/835 nolu kararında, “Mevzuat bir bütün halinde değerlendirildiğinde kişilerin kasten işlemiş oldukları suçlardan ötürü belli hakları kullanmaktan yasaklı olacağı, bu yasaklar arasında bir kamu görevinin üstlenilmesinden yoksun bırakılmanın da bulunduğu ancak Türk Ceza Kanunu'na göre bu yasakların mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar sürebileceği belirtilmiş olmakla birlikte, bu konuda daha özel bir kanun olan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48/A-5 maddesindeki açık düzenleme dikkate alındığında, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası alan ya da affa uğramış olsa bile bu maddede sayılan suçlardan mahkum olanların artık hiçbir şekilde memuriyete atanmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır" ifadelerine yer verildi.

Açıktan Atamaya Eleştiri

Kararda, davacının kamu görevlerine yeniden alınmasına yönelik hak yoksunluğunun devam ettiğinin açık olduğu vurgulanarak, “Memnu hakların iadesi kararı alınmasının da anılan maddede yer alan 'TCK 53. Maddesi'nde belirtilen süreler geçmiş olsa bile' ifadesi nedeniyle davacı lehine bir hak vermeyeceği ve davacının hukuki durumunda yeniden göreve başlatılmasına yönelik olumlu bir değişiklik yaratmayacağı davacının Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne açıktan atanması da davacı açısından kazanılmış hak teşkil etmeyeceği hususları göz önüne alındığına, davacının devlet memurluğunun sona erdirilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır" denildi.

Akaydın Hakkında Soruşturma

Diğer yandan bu mevzuata rağmen İlhan Karakurt'u 15 Haziran 2009 tarihinde devlet memuru olarak atayan dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın hakkında İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişleri tarafından yapılan inceleme sonunda soruşturma izni verildiği öğrenildi.

Türel'i Hedef Alıyordu

Daha önce pek çok kez Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel aleyhine yaptığı açıklamalarla gündeme gelen İlhan Karakurt, son açıkamasında şunları söylemişti:

"Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ülkemizi dünya kamuoyu karşısında mahçup eden anti demokratik ve keyfi uygulamalara yerelden destek vermeyi bir vazife haline getirdi.

'Dünya kenti, cennet parçası' diye tarif ettiği Antalya'yı özellikle Büyükşehir Belediyesi emekçileri için yaşanmaz hale getirdi. Binlerce taşeron emekçinin ekmeğiyle oynadı.

Yüzlerce işçi ve memuru görevlendirme adına cezalandırmak için sürgün etti. Sürgün edilen iki arkadaşımızın kanser ve kalp rahatsızlığından ölümüne neden oldu. Belediye personelini sürgün korkusuyla terbiye etmeyi halen sürdürüyor."

yukarı çık
0
Paylaşım