Menu
RSS
Antalya’da On Binler Tek Yürek Oldu, Sel Oldu Aktı

Antalya’da On Binler Tek Yürek Oldu, Sel Oldu Aktı

Antalya, 19 Mayıs Atatürk'ü An...

Antalya'da Ulaşım Ücretine Yüzde 33 Zam Geldi: Tam Ücret 20 TL’ye Yükseldi

Antalya'da Ulaşım Ücretine Yüzde 33 Zam Geldi: Tam…

UKOME Genel Kurulu’nda alınan ...

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri: Taksime Ve Taksime Yürümek İsterken Tutuklananlara Sahip Çıkıyoruz!

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri: Taksime Ve Taks…

1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek is...

Meteorolojik Uyarı: Antalya'nın Doğu İç Kesimlerinde Kuvvetli Yağış Bekleniyor!

Meteorolojik Uyarı: Antalya'nın Doğu İç Kesimlerin…

Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü...

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Prev Next

TMMOB: Antalya’da Yaşananlar Tüm Türkiye’nin Fotoğrafı Niteliğinde

TMMOB: Antalya’da Yaşananlar Tüm Türkiye’nin Fotoğrafı Niteliğinde

Antalya’da aşırı yağış, şiddetli fırtına ve hortumlar nedeniyle yaşanan can ve mal kayıplarına ilişkin açıklama yapan TMMOB, “Ranta dayalı plansız kentleşme/yapılaşma ve sosyoekonomik politikalar her doğa olayının bir afete dönüşmesi sonucunu doğurmaktadır” dedi

TMMOB, geçtiğimiz hafta sonunda Antalya ve çevresindeki aşırı yağış, şiddetli fırtına ve hortumlar nedeniyle yaşanan can ve mal kayıplarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Antalya özelinde yaşananların tüm ülkenin fotoğrafı niteliğinde olduğunu belirten TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Antalya’da olduğu gibi ülke sathında yaşanan aşırı hava olaylarının yol açtığı can ve mal kayıpları,

bugüne dek görülmemiş ölçüde, hiçbir insani, hukuki, ulusal ya da evrensel değer ve kural tanımaksızın ülkeyi, kentleri dünyanın emlak/rant piyasası haline getiren, yağma ve talana açan, üretimden vazgeçerek

ülke ekonomisini arazi rantı üzerinden temellendiren emperyalizme bağımlı neoliberal politikaların bir sonucudur” ifadelerini kullandı.

Doğa olayları, doğal afetlere dönüyor

Antalya’da yanlış arazi kullanım kararları ve arazi kullanım değişiklikleri nedeniyle doğa olaylarının afet olarak yaşandığını belirten Koramaz, kent özelinde şu örnekleri sıraladı:

– Hızlı nüfus artışı ile kentin tarım alanlarına kontrolsüz yayılması, kıyı, tarım, orman, maki, fundalık fark gözetmeksizin yapılaşmaya açılması

– Adeta kıyı kesiminde beton bir set haline gelen turizm tesisleri, Belek ve Kundu ormanları örneğinde olduğu gibi kıyı ve orman alanlarının turizm tesislerine tahsisi

– Finike ilçesi örneğinde olduğu gibi fütursuzca verilen maden/mermer ruhsatlarıyla orman alanlarının/doğal alanların tahribi

– Sadece Alakır Çayı üzerinde planlanan 8 adet HES projesi olduğu göz önüne alındığında akarsuların HES’lere teslimi

– Kıyıların, açık alan düzenlemesi, liman, mendirek gibi kıyı yapıları, dolgu vb. müdahalelerle neredeyse tamamının doğal niteliğini kaybetmesi

– Caretta Caretta’ların sayılı üreme alanları da dâhil, tüm sahillerin yapılaşmaya açılması

– Akarsu yataklarının ıslah çalışmaları adı altında daraltılması/ müdahale görmesi

– Kumluca Adrasan bölgesinde her yıl çıkan(çıkarılan) yangınlarla ormanlık, makilik, fundalık alan kayıpları

– Kentsel altyapının yağışlara bağlı yüzey akışın drenajını sağlayacak şekilde yapılmaması

Ne Yapılmalı?

Koramaz ayrıca, ranta dayalı plansız kentleşme/yapılaşma ve sosyoekonomik uygulamalar yerine ülke çıkarlarını ve toplumsal gereksinimleri esas alan, insana ve doğaya duyarlı politikaların yaşama geçirilmesinin hayati önemde olduğunu belirtti.

Açıklamada doğa olaylarının afete dönüşmemesi için yapılması gerekenler de şöyle sıralandı:

– Kıyılar, akarsular ve sulak alanlarda suyun doğal yayılım/akış alanı içinde kalan alanlar yapılaşma dışı tutulması

– Derelerin, vadilerin, ormanların, kıyıların, yaylaların, su havzalarının, kısacası yapılaşmaya uygun olmayan alanların yapılaşmaya açılmaması

– Bütüncül planlamanın bir gereği olarak risk haritalarının yapılması, afete duyarlı sakınım planlarının acil olarak hayata geçirilmesi

– Yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması, ithal kömüre dayalı termik santral yapmaktan vazgeçilmesi

– Düşük standartlarda ve mühendislik hizmeti görmemiş güvenliksiz yapı üretimini adeta destekleyen imar affının bir seçenek olmaktan çıkarılması

– Hiçbir kural gözetmeksizin HES ve maden, taş ocağı ve mermer şirketlerine verilen izinlerin iptal edilmesi

– Merkezi idare planlama yetkisinin; kentlerin, kıyıların, tarım alanlarının, ormanların, meraların, giderek yaylaların talanına dönüşen, nükleer santraller, termik santraller, gelişigüzel madencilik uygulamaları, şehir hastaneleri,

kentsel dönüşüm projeleri, “büyük projeler” adı altında ülke topraklarının yandaş ulusal/uluslararası sermayeye sunulmasının bir aracı olarak kullanılmasından vazgeçilmesi.

Koramaz’ın açıklaması, “TMMOB olarak kamusal yatırımların, kararların ve planların doğa ve çevreyle barışık olması için mücadele etmeye, sermayenin sınırsız sömürü hırsı karşısında yurttaşlarımızı ve doğamızı korumaya devam edeceğiz” sözleriyle son buldu.

yukarı çık
0
Paylaşım