Kaş’ta Seçim Baharı

Kaş’a erken gelir bahar.

Hatta baharı beklemez çiçekler,

Doymazlar yıl boyunca açmaya birbiri ardına

Kasımda nergislerle başlar aslında bahar,

Sonra yenidünyalar açar mis kokularla Aralık’ta,

Bir de bakmışsın bademler çiçeğe durmuş,

Arkasından yetişir mimozalar…

Kaş, Antalya’nın en batıdaki ve en uzak ilçesi. Doğal güzellikleri, tarihi varlıklarıyla son yılların yükselen turizm yıldızı. Kaş, 2300 km² ye yayılan dağınık yerleşimi ve 44 Bin küsur seçmeniyle, seçim kampanyaları için epey zorlu ama bir o kadar da şaşırtıcı, büyüleyici bir coğrafya.

Her köyün bir sahili bir de yaylası vardır, Likya Uygarlığından kalma. Sahilde baharken, yaylada kış eni-konu hüküm sürer. Zordur Kaş’ta seçim kampanyası ama bir yandan da şenliktir; bu enine-boyuna dolaşmalar, kucaklaşmalar…

Yerel Seçim kampanyasının 50 günü geride bırakan, Millet İttifakının Kaş Belediye Başkan Adayı Hayri Süt’e izlenimlerini ve deneyimlerini sorduk.

-Nasıl gidiyor? 

Adaylığımızın geç açıklanmasına rağmen kısa sürede iyi yol aldığımı düşünüyorum. Çevreden duyduklarımla ve gördüklerimle bu kanıya varıyorum. Sonuç olarak çok iyi gidiyor.

-Adaylığınızın açıklanmasıyla günlük yaşamınız hızla değişti. Çok yoğun bir ziyaret, kabul, toplantı, kucaklaşma, mitinglerde konuşma yapma temposuna girdiniz. Gitgide artan bu tempoda ne gibi farkındalıklar yaşadınız?

Düşüncelerinizde, duygularınızda farklılaşmalar oldu mu?

54 mahalleden oluşan Kaş’ı gezdikçe düşündüğümden daha fazla eksikler olduğunu görüyorum. Aslında değişik projeler üretmek bir yana, Kaş’ın temel sorunlarının çözülmediğini ortada. Çeşmelerinden içme suyu akmayan,

tarımsal sulamada büyük sıkıntılar yaşayan, elektrik abonesi bile olamayan mahalleler var. Ulaşım sorunları had safhada. Ana yollar dışındaki mahallelere toplu taşım vasıtaları girmiyor.

Ulaşım, elektrik, su, kanalizasyon belediyelerin asli görevleri olmasına gerekirken bu temel gereksinimlerin karşılanmasında ciddi eksiklikler var. Kaş’ın yüzde 80’ninde kanalizasyon sistemi yok, fosseptik çukurları ile idare ediliyor ki bu da içme suları için büyük tehlike oluşturuyor.

Bizim iktidarımızda çeşmelerden içme suyu akacak ve hem evlerde hem de sokak çeşmelerinde ağzınızı dayayıp musluktan kana kana su içebileceksiniz.

-En parlak projeniz, vaadiniz sizce hangisi?

Uçuk projelerden ziyade ayakları yere basan, insanların temel ihtiyaçlarını karşılayan projelerin öne geçmesi gerekiyor. Su, elektrik, yol, ulaşım, temizlik, kanalizasyon-arıtma, katı atık yönetimi gibi belediyenin asli görevleri olan işlerin eksiksiz tamamlanması ilk hedefimiz.

Bundan sonraki en büyük projenin Serapark Projesi olduğunu düşünüyorum. Hem istihdam sağlayacak hem de çiftçinin üretim maliyetini düşürerek gelirini artıracak bir proje.

Proje kapsamındaki araştırma-geliştirme ve eğitim çalışmalarıyla çiftçinin bilinçlenmesi, bilimsel yöntemlerle daha verimli, daha sağlıklı tarım yapmasının yolu açılacak.

-Seralardaki olumsuz çalışma koşullarından kaynaklı hastalıklarla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Evlerde birçok hastalarımız var gerçekten. Bunların ne kadarının seralardaki hangi olumsuz çalışma koşullarından kaynaklandığını değerlendirebilmek bilimsel araştırma yapılması gerekir ki bu da Belediye-Üniversite işbirliği ile yapılacak bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıkabilir.

Biz böyle bir ortak çalışma projesini Üniversiteye götüreceğiz ve araştırma sonuçlarına göre gereken önlemleri alacağız. . SeraPark projesinin bir ayağı da bu araştırmalar olacak. Bu arada hastalarımıza gereken desteği sürekli vereceğiz.

Örneğin Koah hastalarının bağlı oldukları makinelerinin belli aralıklarla temizlenmesi için bu hastaların makineleriyle birlikte Antalya’ya götürülmesi gerekiyor. Maddi olanakları yetersiz olan hastalar için araç desteği ve eve sağlık desteği götüreceğiz.

Ayrıca Kaş’ta sürekli bekleyecek bir ambülans helikopteri olmalı. Bu helikopter yılda bir can bile kurtarsa o helikopterin orada durması gerekiyor.

-Özellikle seracılık yapılan mahallelerin görüntüleri pek iç açıcı değil; bir bakıyorsunuz rüya gibi çiçekler açmış ama aynı karede, etrafı hurdalık, çöplük gibi dağınık, perişan… Ne düşünüyorsunuz? 

Birçok mahallemizde çevre düzenlemesi ile ilgili sıkıntılar var hatta çevre düzenlemesi hiç yapılmamış. Çevre kirliliği ile ilgili meşhur Portakal Kabuğu Deneyi vardır, hep anlatılır: hani bir vatandaş portakal kabuğunu yerde görünce elindeki portakal kabuğunu yere atar,

eğer yerde çöp yoksa yoksa bir çöp bidonu buluncaya kadar elinde tutar. Belediyenin çöp süpürmesinden, çöp toplaması daha kolaydır. Bunu sağlamak için çevrenin korunması ile ilgili eğitimleri okullarla işbirliği kurarak ilkokuldan başlayarak vereceğiz ve

temizlik kampanyaları düzenleyeceğiz. Bunun dışında imar kirliliği veya yaşadığımız konutların, işyerlerinin dış görünüşleri de önemli. Muratpaşa Belediyesinin dış cepheler için halka boya desteği vardı. Benzer bir projeyi burada uygulayacağız.

Kampanyamın da çevre kirliliği yaratmaması için özen gösteriyorum ama ne yazık ki seçim kampanyalarının alışılmış kalıplarını yıkmak zor. Gençleri sprey boya ile duvar yazısı yazmaktan vazgeçirdik çok şükür fakat afiş asmaya doymuyorlar bir türlü.

Oysa bunlara çok da gerek yok. Kimse afişle fikrini değiştirmez.

-İzlediğimiz kadarıyla kampanyanızı gündüz ve gece olarak aralıksız sürdürüyorsunuz. Kaş’ın tüm mahallelerini, esnafını, çiftçisini, turizmcisini hatta resmi dairelerini bile dolaştınız sanırım ikinci turları tamamlamak üzeresiniz. 

Doğru, Kaş’ın tamamını dolaştık; hedefimiz gidilmedik köy-mahalle, çalınmadık kapı, girilmedik sera, sıkılmadık el kalmaması. Bu karşılaşmalar her bakımdan çok değerli ve yararlı; sadece oy için değil, bu aynı zamanda toplumsal bir kucaklaşma,

Kaş’ımızın her köşesini, her insanını görme tanıma olanağı. Bunlar hizmetlerimiz sırasında çok yararlı olacak. Ayrıca yazılı kayıt tutuyoruz, hem andaç olsun hem de iktidarımızda plan yaparken bunlar bize yol gösterecek.

-Kalan birkaç günde kampanyanızı nasıl yürüteceksiniz? İlgi çekici bir çıkışınız olacak mı?

Şimdi söylersem sürprizi kalmaz. Biz güleryüzlü, samimi, insana dokunan bir kampanya yürütmek istiyoruz. Bu anlayışla devam edecek her şey; seçim öncesinde de, sonrasında da.

-Son olarak bir mesajınız var mı?

Tabii ki var: #MartınSonuBahar olacak. #HepBirlikteBizKazanacağız yani bizle birlikte halkımız kazanacak, Kaş kazanacak!

Hayri Süt Kimdir?

Hayri Süt, 1978 Kaş doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimini Kaş’ta, üniversite eğitimini Manisa Celal Bayar üniversitesi Maliye Bölümünde tamamlamış. 2004 yılından bu yana Kaş’ta Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir olarak çalışıyor. Evli ve 2 çocuğu var.

Hayri Süt’ün Kaş Projeleri:

Hayri Süt, halk buluşmalarında elektrik, su, yol, ulaşım, kanalizasyon gibi taleplere yanıt verirken zorlanıyor. Diyor ki “bunlar zaten belediyenin asli görevleri, bunları proje gibi sunmaya, dile getirmeye utanırım ben.

Bu eksiklikler öncelik ve ivedilikle tamamlanacaktır. Bana bundan sonra yapacaklarımı sorun.”

Projelerinin sıralandığı listede, kentsel altyapı bölümünde çoğunlukla çevre, doğa dostu projelere yer verilmiş ki, yüzyılın ve bilimin gereği de bu zaten. Kent ormanları, mesire yerleri, plajların doğaya ve halkın taleplerine uygun düzenlenmesi,

katı atıkların enerji üretiminde kullanılması, güneş enerjisi santrallerinin kurularak çiftçinin maliyetlerinin düşürülmesi, doğa dostu imar uygulamaları gibi…

Kültür ve Sanat Projelerinde ise Kaş’ın olanaklarının kullanılarak zenginliklerinin öne çıkarılması hedefleniyor. Likya Festivalinin uluslararası niteliğe kavuşturulması, sanat sokağı, tiyatro festivali, kitap şenliği, arkeoloji ve etnografya müzelerinin kurulması,

çok amaçlı kültür merkezlerinin kurulması gibi.

Sosyal hizmetler başlığında ise gerçekten yürekli projeler var: Yaşlı bakım evleri, engelli rehabilitasyon merkezleri, dar gelirli ailelerin çocuklarına ücretsiz kreş hizmeti gibi. Çocuk evlerini, parklarını çocuklara danışarak yapacağız diyor Hayri Süt.

Gençlere sosyalleşme mekanları ve spor tesisleri de verilen sözler arasında. Sokak hayvanları da unutulmamış; barınaklar, hayvan otelleri kurulması da planlanıyor. En sürekli ve kaynak gerektiren hizmet ise merkez ve tüm mahallelerdeki okul,

cami gibi yerlerin temizliği ve bakımı belediye tarafından yapılacak. Genel tuvaletler yoksa yapılacak, yapılanlar ve bakımsız kalanlar onarılacak ve tüm temizliği belediye tarafından üstlenilecek.

Kadınlar unutulmamış; Kent Konseyi Kadın Meclisi kurulacak ve Kadın Kooperatiflerinin kurulmasına öncülük edilecek.

Tabii ki bu projeler, vaatler çoğumuzun hayallerinin de ötesinde. Ama bunların dile getirilmesi, gündeme oturması, yazılı hale getirilmesi bile Kaş’ımız için bir gelişmedir ve er veya geç yapılacaktır.

En azından şu anda hayal gibi görünenler bile halkın temel talepleri haline gelecektir ki, ilerleme ancak böyle sağlanabilir.