Menu
RSS

Antalya Tabip Odası: Sağlıkta Şiddet Ne Acıdır ki Gündemimizden Düşmüyor

Antalya Tabip Odası: Sağlıkta Şiddet Ne Acıdır ki Gündemimizden Düşmüyor

Antalya Tabip Odası düzenlediği basın toplantısında “Hekimler ve tüm sağlık çalışanları açısından şiddete maruz kalmak mesleki bir risk olmaktan çıkmıştır. Bu durum doğrudan hayatımızı tehdit etmekte daha da ötesi canımızı alabilecek dereceye kadar varmıştır.

Artık böyle cümleler kurmak istemiyoruz” dedi.

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu adına Genel Sekreter Dr. Naci İşoğlu tarafından yapılan açıklamada bugüne kadar çıkarılan sağlıkta şiddet yasalarına artık inanmadıkları belirtilerek,

savaşta dahi sağlık çalışanlarına zarar vermemek dünyanın her yerinde kabul görürken, ülkemizde sağlıkta şiddet azalmak bir yana giderek can almaya kadar varmıştır denildi.

İşoğlu açıklamasında şunlara değindi: “Her gün bir yenisi eklenen sağlıkta şiddet ne acıdır ki gündemimizden düşmüyor.

Hekimlik mesleğinin kutsallığı ve ilkeleri anlamını yitirme noktasına gelmiştir.

Hekimlerin, diğer sağlık çalışanlarının, ailelerinin ve duyarlı toplumun bu kadar sorumsuzluğa, görmemezliğe, işitmemezliğe anlam vermesi mümkün değildir. Tüm fiziksel, sözel saldırılara ve en acı boyutuyla ölümlere karşı tahammülü kalmamıştır.

An geçmiyor ki yeni bir şiddet haberi gelmesin. Bu sefer İstanbul'da bir üroloji uzmanı arkadaşımız 27 Şubat'ta acımasızca darp edilmiş, Esenyurt'ta aile hekimi meslektaşımız usulsüz talebi reddedilen kişi tarafından silahla tehdit edilmiştir.

Çalıştığı ortamı, evini terk etme noktasına getirilmiş ve yaşamı altüst edilmiştir. Adana'da hekim arkadaşımız şiddete uğramıştır. Şu anda bile kim bilir kaç sağlık çalışanı sözlü ve fiziksel şiddete uğruyor bilemiyoruz.

İktidar ülkedeki sağlık sorunlarını nasıl çözerim, topluma daha iyi nasıl sağlık hizmeti sunarım, hekimlerin çalışma koşullarını nasıl düzeltirim, mesleklerinin gereğini tam olarak yerine getirebilecekleri ortamları nasıl sağlarım ve

iş yükünü iyi hekimlik yapmalarını sağlayacak ölçüde nasıl azaltırım yönündeki haklı taleplerini nasıl çözerim ve bir ölçüde şiddeti nasıl ortadan kaldırırım derdini bırakmıştır.

Biz fiziksel ve sözel saldırıya uğramak hatta öldürülmek için mesleğimizi seçmedik ve mesleğimizin andını okumadık.

Yeni hekim ölümlerinin yaşanmaması, şiddetin bugünkünden daha yukarı tırmanmaması için her zamankinden daha fazla TBMM’nin sorumluluk üstlenmesi gereklidir. Soruyoruz Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından sorumluluğu gereği hazırlanan

“ Sağlıkta Şiddet Yasa Önerisi” nin yasalaşmaması için gerekçeniz nedir.

Yükselttiğimiz ses haklı talebin sesidir.

Çıkartılan yasa mevcut durumu içinden çıkarılamaz hale getirdiği gibi neredeyse şiddeti uygulayın biz şiddeti uygulayanları koruruz yasasıdır. Yani iddia ettikleri sağlıkta şiddet yasası fiyaskodur. Toplum aldatılmış, şiddet yasası söylemi başka emellere alet edilmiştir.

Çıkartılan yasa her birimizin yaşam hakkını tehdit eden, şiddeti bırakın ortadan kaldırmayı azaltmak için bile hiçbir yeni düzenleme getirmemiştir.

Hekimlere, sağlık çalışanlarına yönelen şiddet, insanlık ve hekimlik değerlerine yönelmiştir.

Sorunu çözmesi gerekenler Türk Tabipleri Birliği, Tabip Odaları, meslektaşlarımız ve sağlık çalışanlarının haykırışına samimi olarak çözüm noktasında kulak vermelidir.

Hayatın her alanındaki şiddetin ortadan kaldırılması için birincil en önemli adımın toplumun eğitimi ve diğer nedenlerin ortadan kaldırılması olduğunun bilincindeyiz. İkincil ve diğer önemli adım ise caydırıcı yasaların çıkartılmasıdır.

Çıkardığınız göstermelik yasaya kanmadık ve kanmayacağız.

Sağlık Bakanlığı’nın “Beyaz Kod” hattına şiddet nedeniyle başvuranların son 5 yılki istatistiği incelendiğinde de şiddetin önceki yıllara göre ciddi artış gösterdiği görülüyor. 2013 yılında 10 bin 715, 2014'te 11 bin 174, 2015 'de 11 bin 881 kişi,

2016 'da 13 bin 76 kişi ve 2017 'de 13 bin 545 kişi şiddet nedeniyle “Beyaz Kod” hattına başvuruda bulundu. Görünen tablo ürkütücüdür. Bu rakamlara şiddete uğrayıp ta bürokratik işlemler, korku, sonucundan umutsuz olanlar dâhil değildir.

Bunlar da dahil edildiğinde gerçeğin büyüklüğü açıkça ortadadır. Neredeyse her gün elliye yakın sağlık çalışanı şiddete uğramaktadır.

Soruyoruz; bu insani haykırışa karşı yasal düzenleme yapmamanızın hangi haklı nedeni olabilir. Amacınız nedir. Varsa bir nedeniniz kamuoyuyla açıkça paylaşın. Gizlemeyin bizim haklı taleplerimizi kendi olumsuz yasalarınızı çıkartmak için kullanmayın.

Artık hizmetten çekilme boyutuna geldiğimiz bu noktada; Çözüm önerilerimizi kamuoyuyla ve iktidarın yürütücüleriyle paylaşmaya devam edeceğiz. Alanın sahibi olarak yönetimde de söz ve karar sahibi olmak istiyoruz.

Talep ettiğimiz tüm yasal düzenlemeler, çözüm önerileri tartışmaya açılmalı ve en doğru şekilde yasalaşmalıdır.

Artık Yeter! Hayatın her alanında olması gerektiği gibi sağlıkta da şiddet sona ersin. Sonuna kadar meslektaşlarımızın yanında omuz omuza olduğumuzun bilinmesi gerektiğini kamuoyuna duyuruyoruz”

Yapılan basın toplantısına Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Antalya Aile Hekimleri Derneği’de destek verdi.

yukarı çık
0
Paylaşım