Antalya Heyad, Hasta Hakları Günü'nü Kutladı

26 Ekim Hasta Hakları Günü (Hasta Hakları ilk kez 1981 yılında Lizbon Bildirgesi ile benimsenmiştir. Ülkemizde ise 1998 yılında kutlanmaya başlanmıştır) nedeniyle Ataya çelenk sunma töreninde konuşan Heyad Başkanı Hüseyin Ayhan sağlıkta yaşanan olumsuzluklara değinen bir konuşma yaptı.

Ayhan konuşmasında sağlıkta ciddi sorunlar yaşandığını, bu sorunların giderilmesi için sağlıkta kökten bir değişiklik gerektiğini söyledi.

Heyad Başkanı Ayhan, “Hasta hakları Temel insan haklarından asla ayrı tutulamaz. Sağlık alanında yaşanan olumsuz gelişmeler nitelikli sağlık hizmetlerine ulaşmadaki eşitsizlikleri giderek arttırmakta, hastaların sık sık mağdur duruma düşmesine neden olmaktadır.

Personel Yetersizliğinden dolayı çalışanlarına aşırı yük yüklenmesi onların işindeki motivasyonunu kırarak bir zorunluluk olan mesai saati tamamlamak için çalışmaya yönlendirmektedir.2019 yılında hala yetersiz personelle hastaneler hizmet vermektedir.

Fakat hem hastalar açısından hem de çalışanlar açısından en sancılı süreci başlatmaktadır. Birçok sağlık çalışanı mutsuzdur. Bu mutsuzluk da Hasta ve yakınlarına da yansımaktadır” dedi.

Ayhan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bir doktorun poliklinikte günlük bakması gereken hasta sayısı şu olması gerekir diye bir kanun sayı yok ama bir Hekim gelen hastaya en az 10 dakika ayırmalı bu kontrol muayenelerinde 15 dakikayı bulmalı ki verim alınabilsin. Polikliniklere 120-150 arası hasta dağılımı yapılıyor.

Bu da hastaların verimsiz bakılmasını doğuruyor. Doktorlar arasında performans yarışı başlıyor. Hastaya faydalı olmak odaklı değil para odaklı çalışmayı getiriyor. Sonra yanlış tedaviler, yanlış ameliyatlar, eksik anam nezler (hastalık hikayesi),

yanlış ilaç kullanımları ve kamuoyunda sık rastladığımız sağlıkta skandal haberlerine yol açıyor. Yardımcı personel eksik işlem yapıyor, yanlış teşhis giriyor, yanlış hastayı kaydediyor, hastaların isimleri karışıyor ve daha bir sürü şey.

Sebebi ne; çok hasta bakmak, çok döner sermaye kazanmak veya yüklenen ağır iş yükü. Ama personel bitkin yetişmekte zorlanıyor Olay sadece polikliniklerle sınırlı değil tabiî ki de.

Poliklinikten çıkan hasta kan vermek için kan alma bölümüne geldiğinde yine bir sorun. 500-600 kişiye yetersiz sekreter, hemşire yardımcı olmaya çalışıyor. Aç kan vermek için bekleyen hastalar kan verene kadar öğlen oluyor sonuçların çıkması ertesi güne kalıyor.

Bu durumda hasta tanıya ulaşmakta sıkıntılarını çekmekte ve bir gün daha kaybetmek zonanda kalıyor. Bu gecikmemeler telafisi mümkün olmayan hallere bile dönüşebiliyor.

Bütün bu sorunların sonucunda gerginlikler, kavgalar ve böylece yanlışlar silsilesinin son halkası olan sağlıkta şiddet doğuyor.

Sağlıkla ilgili kökten bir yenilenmeye ve yeni kurallara ihtiyaç vardır. Personellere yeterli eğitim ve seminerler düzenlenmeli,. ayda bir kez empati konulu hizmet içi eğitimler verilmelidir.

Hastanelerde çalışan yardımcı sağlık personeli diyebileceğimiz Tıbbi Sekreterlerin yandan fazlası sağlık bilgisi olmayan sağlık meslek lisesini bitirmemiş, gerekli olan hastalıklar bilgisi, kişiler arası ilişkiler, Anatomi dersi, tıbbı terminoloji görmemiş kişilerden oluşmakta

birçoğu da sadece tanıdık vasıtası ile temizlik kadrosundan işe girmiş ve yetkilendirilmiştir. Hasta nedir, hasta hangi psikoloji ile hastaneye gelir, kişi hasta olduğuna inanmasa keyfi olarak mı gelir bunlarla ilgili staj yapmamış okulda bu dersleri almamış kişiler sorunları daha da arttırmaktadır.

Biz Heyad olarak Hastaların Hakları olduğu gibi sorumluluklarım da anlatıyor ve sağlık personelinin de haklarını savunduğumuzu bildiriyoruz. Yeni bir sağlık politikasına ihtiyaç vardır. Derhal bir çalış tay yapılmalı ve bu çalışta ya başta sağlık çalışanları,

Eczacılar, Tabipler odası, Sivil Toplum Örgütleri katılmalı ve hasta ne istiyor, sağlık çalışanı ne istiyor, eczacılar ne istiyor sorulmalı ve çözüm önerileri alınmalı bu doğrultuda hareket edilmelidir”

Heyad üyeleri çeşitli hastanelerde çalışanlar ve hastalara moral ziyaretleri gerçekleştirdi.