Menu
RSS
Antalya’da On Binler Tek Yürek Oldu, Sel Oldu Aktı

Antalya’da On Binler Tek Yürek Oldu, Sel Oldu Aktı

Antalya, 19 Mayıs Atatürk'ü An...

Antalya'da Ulaşım Ücretine Yüzde 33 Zam Geldi: Tam Ücret 20 TL’ye Yükseldi

Antalya'da Ulaşım Ücretine Yüzde 33 Zam Geldi: Tam…

UKOME Genel Kurulu’nda alınan ...

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri: Taksime Ve Taksime Yürümek İsterken Tutuklananlara Sahip Çıkıyoruz!

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri: Taksime Ve Taks…

1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek is...

Meteorolojik Uyarı: Antalya'nın Doğu İç Kesimlerinde Kuvvetli Yağış Bekleniyor!

Meteorolojik Uyarı: Antalya'nın Doğu İç Kesimlerin…

Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü...

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Prev Next

Antalya Eğitim İş’ten Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’e Destek

Antalya Eğitim İş’ten Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’e Destek

Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim İş) Antalya Şube yönetim Kurulu, Ülkenin tanınmış ve saygıdeğir iki sanatçısı Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında bir televizyon programında yaptıkları konuşmalar nedeniyle

haklarında soruşturma açılmasına karşı çıkarak ‘Vatansever Sanatçılarımızın Yanındayız!’ dedi.

Eğitim İş Antalya Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada şunlar belirtilmekte:

“İktidarın eleştiriye, farklı seslere tahammülsüzlüğü iki kıymetli sanatçımız hakkında başlatılan soruşturmayla bir kez daha kendisini göstermiştir.

Faşizmin ne kadar kötü, diktatörlüğün ne kadar tehlikeli olduğunu anlatan ve bir arada huzur içinde yaşamanın önemine vurgu yapan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "sanatçı müsveddeleri"

denmek suretiyle hakarete maruz kalmış, ardından hak etmedikleri halde haklarında soruşturma başlatılmıştır.

Erdoğan'ın iki aydınımız hakkında "bedelini yargıya verecekler" demesi üzerine, haftasonu demeden, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları"

iddiasıyla soruşturma başlatılması, yargı bağımsızlığının ne noktada olduğunu tekrar göstermiştir.

Faşizmin ne illet bir hastalık olduğunu insanlık tarihi, diktatörlerin sonlarının ise acılı olduğunu dünya siyasi tarihi ortaya koyarken, bu kesin bilgileri paylaşmanın suç olması anlaşılmazdır.

Ve hatta faşizm ve diktatörlük konusunda birilerinin üstüne alınması demektir ki bu da üzerine ayrıca düşünülmesi gereken bir konudur.

Sanatçılar, bir toplumun öğretmenleridir. Onlar, düşün dünyasına açılan kapının rehberleridir. Erdoğan, sanatçı sıfatını sadece özel uçağına binenlere layık görse de, Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Sanatçı el öpmeyendir".

Kulak kabartmak gerekir ki, insanlık tarihi, bin bir zulme maruz kalmasına rağmen doğruları söylemekten şaşmamış ve bu sayede ölümsüzleşmiş yüzlerce aydının ismini hala fısıldamaktadır.

"Faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir" sözünün canlı kanıtı gibi günlerden geçerken, kendisine dayatanları değil düşündüklerini söyleyen aydınlarımızın, vatansever sanatçılarımızın yanındayız.

Eğitim İş olarak uyarıyoruz: Bu iki sanatçımızın can kattığı eserlerden, sevgiyi, yurttaşlığı, dostluğu, yoldaşlığı öğrenen onca nesile, şimdi bu değerlerin çöp olduğunu anlatamazsınız.

Kurmaya çalıştığınız baskı rejimi, toplumu daha fazla kutuplaştırmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Toplumun, vicdana giden damarları olan sanatçılarımızla uğraşmaktan derhal vazgeçiniz. Çünkü Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi:

"Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz. Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkâr olamazsınız!"

yukarı çık
0
Paylaşım