Menu
RSS
Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

Prev Next

Antalya’dan Seslenen Yurdakul: Asla Karaktersiz Olmayacağız

Antalya’dan Seslenen Yurdakul: Asla Karaktersiz Olmayacağız

Türk İş’e bağlı Belediye İş Sendikası’nın 11. Olağan kongresi Antalya’da yapıldı. Genel kurulda bir konuşma yapan Genel Başkan Nihat Yurdakul sendikaların politika yapmaları gerektiği ve ülke için temel şiarlarının laik, demokratik bir Türkiye olduğunu belirtti.

Genel Başkan Yurdakul, “Politikayı işçi sınıfı yapmalı. Siyasetçiler de iktidara gelmek için politika yapıyor. Kömür, bulgur ve makarna dağıtıyor. İşte bu da bir politika.

Bizim politikamız ise Laik Cumhuriyet, hukuk devleti, özgürlük, demokrasi ve çalıştığımızın karşılığını alabilmek.

Çocuklarımızı namerde muhtaç etmemek için politika yapmayalım mı? Belediye-İş Sendikası’nın bir partisi Laik Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Türkiye Cumhuriyetidir” dedi.

Yurdakul Konuşmasında Şunlara değindi:

Ülkemiz çok kritik bir süreçten geçiyor. Biz STK’lar maalesef yeterince müdahil olamıyoruz. Gittiğimiz her yerde sadece toplu iş sözleşmesi yani midemize bakan bir anlayışı sergilemiyoruz. Bizim sergilediğimiz şu:

Nasıl politikalar yapacağız ki ülkemiz yaşanır hale gelsin? Demokratik bir ülkede, demokrasinin kök saldığı, emeğe saygının olduğu ve özgürlüklerin olduğu bir ülkede yaşayalım.

Bunu yapabilmemiz için Türkiye’miz iyi yönetiliyor mu diye sorgulamamız gerek. Eğer ülke demokratik değilse, özgürlük, demokrasi yoksa ve bu ülke hukuk devleti değilse ekonomik özgürlüğümüze kavuşmak mümkün değildir.

Bu bilinçle her yerde bunları söylediğimiz için Belediye-İş sendikasının üzerine siyaset yapanlar ve yöneticiler tarafından suçlama geliyor. Siyaseti siyasetçiler yapar. Ama politikayı da işçi sınıfı yapmalı.

Siyasetçiler de iktidara gelmek için politika yapıyor. Kömür, bulgur ve makarna dağıtıyor. İşte bu da bir politika. Bizim politikamız ise Laik Cumhuriyet, hukuk devleti, özgürlük, demokrasi ve çalıştığımızın karşılığını alabilmek.

Çocuklarımızı namerde muhtaç etmemek için politika yapmayalım mı? Belediye-İş Sendikası’nın bir partisi Laik Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Türkiye Cumhuriyetidir.

Çağdaş bir medeniyet, eğitimli ve örgütlü toplumlardan olur. Sene 1980. Ülkemizin nüfusu, 40 milyon. Toplu İş Sözleşmesi’nden yararlanan işçi sayısı, 3 milyon. Sene 2017. Ülkenin nüfusu, 81 milyon.

Toplu İş Sözleşmesi’nden yararlanan işçi sayısı, 650 bin. Al sana çağdaş ülke. Ülkeyi yönetenler, hizmet ve sanayi sektöründeki 15 milyon çalışan takip etmesin, sormasın ve soruşturmasın diye uyutuyorlar.

Biz özgürlükten yanayız. Niye bir nokta buluşamıyoruz? Niye ülkeyi yönetenler ile 15 milyon çalışan bir araya gelip de ‘Bu ülkeyi güzelleştirin.

Bunun için çalışın demiyoruz?’ 15 dakika içinde içinde 80 madde olan Torba Yasaları çıkartıyorlar da, neden bu ülkede kölelik düzeni olan, çağ dışı ve ahlak dışı olan taşeron sistemi için 3 dakikada niye bir yasa çıkartamıyorlar?

3 aydır tekrar gündeme gelmeye başladı. Çünkü yüzde 99 oranında 2018’de yeniden seçime gidecekler. Çalışıyoruz diyorlar. ‘Yılbaşına kadar müjdeyi vereceğiz’ diyorlar. Çıkıp da, ‘Arkadaşlar hiç merak etmeyin.

Çalışmalarımızı yapıyoruz. Kurumlarımızda çalışan herkes kurumun kadrolu işçisi olacak’ deseniz ya. Taşeron olaylarını çözen belediyeler var.

Bunu en fazla çözen, CHP’nin belediye başkanları. CHP’nin bağlı bulunduğu tüm belediyeler bu yapıyorsa, diğer belediyeler de yapabilir. Yapın ki, kim daha emekçiden yana net olarak görülsün.

Kongremize Her Yerden Müdahale Ediliyor

Belediye-İş’in genel kuruluna her yerden müdahale ediliyor. Bizim sendikal anlayışımız, legal ya da illegal hiçbir kuruluşun emrinde olmamaktır.Sendikacı bağımsız ve özgür olmalı.

O makamın gücüyle benim bir arkadaşım ekmek korkusuyla tehdit ediliyorsa, bunu asla kabul etmem. Bunu yapanlar, anayasal suç işlediler. İnsanları tehdit ederek, Belediye-İş Sendika’sını üyesini götürdüler.

Onların yüreği varsa, Türkiye’ye sandığı koyalım, bu iş kolunda çalışanlar hangi sendikayı tercih ediyor görülsün. Ankara’dan tehdit ederek insanları Hizmet İş ve Hak İş Sendikaları’na geçirecek, ondan sonra kabahati bizde olacak.

Bir ülkede özgürlük yoksa önce biz bu ülkeyi özgürleştirmeliyiz. Din imanları hep bütün ya, ben iddia ediyorum bunlardan daha da iyi bir Müslüman’ım. En korktuğum şey, kul hakkıdır. Zamanı geldiğinde o demokratik zeminde zorla gasp edilen hakkımızı geri alacağız.

Asla Karaktersiz Olmayacağız

Bırakın bizim anayasal, yasal, vicdani ve ahlaki hakkımızı yani kendi işimizi kendimiz görelim. Kimi seçeceksek seçelim. Demokratik bir seçim olsun.

Mevlana der ki, ‘Bilgisiz olmak kabahat değil, ama karaktersiz olmak çok büyük bir kabahat.’ Biz Belediye-İş Sendikası olarak bilgisiz olabiliriz ama asla karaktersiz olmayacağız.

yukarı çık
0
Paylaşım