Menu
RSS
Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

Prev Next

Antalya’da Emeklilerin İsyanı: Krizin Faturası Emekliye Çıkarılamaz

Antalya’da Emeklilerin İsyanı: Krizin Faturası Emekliye Çıkarılamaz

Tüm Emekli Sen Antalya Şubesi krizin faturasının emekliye, yoksula ve işçiye çıkarıldığını söyleyerek buna isyan etti. Bu borç emeklinin, emekçi kesimin borcu değildir.  Aksine borçlanan % 1.lik kesimin borcudur ve onlar ödemelidir.

Gelirlerin paylaşımında, adalette ve eşit yurttaşlık konusunda aynı gemide bulunmuyoruz denilen açıklamayı Tüm Emekli Sen Antalya Şube Sekreteri Hülya Kara okudu.

Tüm Emekli Sen Antalya şubesi Attalos önünde yaptığı basın açıklamasında “Ne kadar, “Kriz yok, spekülasyon var” var denilirse denilsin, kriz yayılarak ve derinleşerek devam ediyor.

Bir türlü tutturulamayan resmi enflasyon hedefine göre ayarlanan ücret ve maaşlar, reel olarak geriliyor. Emeklilerin ve ücretlilerin alım gücü düşüyor, yoksullaşıyor” denildi.

Kara Yaptığı açıklamada şunları söyledi:   

“Yılbaşından bu yana TL.nin dolar karşısındaki kaybı % 61 civarındadır, yıl sonuna kadar nerede duracağı da belli değildir.

Şu anda resmi enflasyon % 24 civarındadır. Mutfaktaki enflasyon ise  % 40-50 civarındadır, ücretlerimiz günden güne erimektedir.

Ağustos 2018 itibariyle; Açlık sınırı 1.812 TL. Yoksulluk sınırı 6.050 TL. Tek kişinin geçimi için 2.225 TL. gerekmektedir.

Ağustos 2018 de 954 işyeri kapanmıştır, 8 ayda kapanan işyeri sayısı 7.877 dir. Günde ortalama 31 işyeri kapanmaktadır.

Bu tabloda da görüleceği gibi 13 milyon 300 bin emeklinin tamamına yakını ve asgari ücret alanların tamamı açlık sınırının altındadır. Bu şartlar altında yaşamını ikame etmeye çalışan insanlar sorunların altında ezilmekte ve

çareyi kendini yakmakta ve intihar etmektedir.2017 yılında gerçekleşen 3069 intihardan 223’ünün “geçim sıkıntısı” dan kaynaklandığı bilinmektedir.

Emekliler, ücretliler, dar gelirliler, yoksular pahalılık ve zamlar altında inim inim inlerken mevcut hükümetin başının “Kriz yok, spekülasyon var”   demesi, sorunun ne kadar ciddiye alındığını göstermektedir.

Bu krizi, sadece dolar krizi, rahip krizi veya dış güçlerin tezgahı demekle tanımlamaz. Milli dava demekle açıklanamaz.

Meselenin özü; tamamen dış finansmana bağlı, üretimi değil borçlanmayı esas alan, rant’a ve beton’a dayalı, dışa bağımlı bir ekonomik modeldir.

Bu Borç Bizim Değil Krizin Faturasını Zenginler Ödesin

Bu borç emeklinin, emekçi kesimin borcu değildir.  Aksine borçlanan % 1.lik kesimin borcudur ve onlar ödemelidir. Gelirlerin paylaşımında, adalette ve eşit yurttaşlık konusunda aynı gemide bulunmuyoruz. 

Ama nedense kriz ve borç ödeme konusunda aynı gemide olduğumuz ısrarla söyleniyor. Bunun milli mesele olduğu için hep beraber göğüslememiz gerektiği vurgulanıyor.

Diğer taraftan, halka kemer sıkma önerileri yapılırken saray ve çevresi ihtişamlı yaşamını her alanda sürdürmektedir.  Yeni vip uçaklar alınmakta, kokteyllerinde ismini dahi bilmediğimiz Ejder meyveleriyle partiler düzenlemektedir.

Tasarruf yapılacaksa önce devletin rantabl olmayan yatırımlarından başlanmalıdır.

Saray, burası Türkiye’dir deyip AVM’lerin kiralarını TL.ye çevirmesini isterken, yabacı firmalarla köprü, hava alanı, Şehir Hastaneleri vb. büyük yatırımlar garanti kotasıyla döviz üzerinden  yapılmaya devam edilmektedir. 

Büyük sermaye grubuna, yabancı firmalara bu konuda  en ufak bir uyarı bile yapılmamaktadır.

Gece yarısı kamu bankalarının döviz kurunu düşürüp dövizlerin kimlere ve ne kadar satıldığı konusunda herhangi  bir açıklama bugüne kadar yapılamadı.

Ayrıca bu kriz döneminde milyon seviyesinde hangi firma ve kişiler döviz almış, açıklanması gereken karanlık noktalardır. İflas eden ve konkordato ilan eden binlerce firma yasaklar nedeniyle açıklama bile yapamamaktadır.

Emekliler olarak diyoruz ki;

  • 1-Son 15 yılın en yüksek enflasyonuna karşı eriyen ücretlerdeki fark acilen telafi edilmelidir.
  • 2-Vergideki adaletsizlik giderilmeli, partili/yandaş patronların ana parasını ve vergi borcunu sıfırlayan kararlar derhal iptal edilmelidir.
  • 3-Ülkedeki OHAL in devamı niteliğinde ve mülki idarecilere verilen yetkiler iptal edilerek, hukuk ve demokrasi tesis edilmelidir.
  • 4-Savaş tamtamlarıyla halk uyutularak krizin faturası emekçilere çıkarılmamalıdır.
  • 5-Saray rejiminin devasa bütçesi, örtülü ödenek, ve kanun dışı kaynak kullanımı derhal durdurulmalıdır.

Tekrar haykırıyoruz bu krizi biz yaratmadık kim yarattıysa o kesim ve gruplar ödemelidir.

Sık sık ,”Zam, Zulüm, Yoksulluk- İşte AKP”, İnsanca Bir Yaşam İstiyoruz” sloganlarının atıldığı ve yaklaşık 100 kişinin katıldığı basın açıklamasına çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra CHP Muratpaşa İlçe örgütü de destek verdi.

Topluluk basın açıklaması bitince olaysız dağıldı.

yukarı çık
0
Paylaşım