Menu
RSS

Antalya Çevre Mühendisleri Odası: Su Kaynaklarımız Tehdit Altında

Antalya Çevre Mühendisleri Odası: Su Kaynaklarımız Tehdit Altında

Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, ‘Dünya Çevre Günü' dolasıyla Kovada Gölü ve Yazılı Kanyon’una gezi etkinliği düzenledi.

Şube Başkanı Derya Ünver, artan plastik atık kirliliği ve kuruyan su kaynaklarına dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Kovada Gölü Milli Park’ında basın açıklaması yapan Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Derya Ünver, “Türkiye’de bulunan 300’e yakın irili ufaklı doğal gölün yüzde 60’ı kurudu. Bölgemizde bulunan irili ufaklı 16 gölün su seviyesinin de aynı nedenle düştüğünü yaşayarak görüyoruz” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2023 Çevre Haftasını “Temiz Deniz, Temiz Dünya” temasıyla denizler ve doğal çevrenin korunması, denizler ve iklim değişikliği ilişkisinin incelenmesi, denizlerin kıyı alanları ve karalarla olan bağlantısının çevresel boyutuyla ele alınması ve

kirlenmeden korunması gerektiğini vurgulamaktadır. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak insan eliyle yapılan tüm bu yıkımlara dikkat çekmek üzere 15 Mart 2014 tarihli 12. Olağan Genel Kurulunda 30 Mayıs-5 Haziran Haftasını Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak kutlanması kararını almak zorunda kalmıştır.

“Plastik Kirliliğinin Farkında Mıyız?”

Başkan Ünver sözlerine, “Dünya çapında her yıl 400 milyondan fazla plastik üretiliyor ve bunların yarısı yalnızca bir kez kullanılmak üzere tasarlanıyor. Plastiklerin geri dönüştürüldüğüne dair yaygın bir inanç olmasına rağmen üretilen plastiğin yüzde 10’dan daha azı geri dönüştürülebiliyor.

Tüm dünyada 1950 ile 2015 yılları arası insanlık yaklaşık 8.3 milyar ton plastik üretmiş; bunların 6.3 milyar tonu yani yüzde 76’sı plastik atığa dönüşmüştür ve bunların sadece yüzde 9u geri dönüştürülebilmiştir. Türkiye’nin Avrupa’dan en çok atık ithal eden ülke olduğu da düşünüldüğünde, g

eri dönüştürülemeyen plastiklerin yarattığı kirlilik sorgulanır hale gelmektedir. Plastik katı atıkları atıkların azaltılması için tek kullanımlık ürünler yerine tekrar kullanılabilir ürünler teşvik edilmeli, depozito sistemine ivedilikle geçilmeli, atık yönetiminde teşvik ve

ceza yöntemi birlikte uygulanmalı ve çevre duyarlı marinalar desteklenmelidir” ifadelerini kullandı

“Su Kaynaklarımız Tehdit Altında”

Türkiye’de bulunan 300’e yakın irili ufaklı doğal gölün yüzde 60’ı kuruduğunu söyleyen Başkan Ünver, “Bölgemizde bulunan irili ufaklı 16 gölün su seviyesinin de aynı nedenle düştüğünü yaşayarak görüyoruz. Gölleri besleyen akarsuların üzerine yapılan barajlar,

tarım amaçlı göl sularının bilinçsizce kullanılması ve havza yönetim planlarının uygulanabilir olmaktan çok uzak olması su kaynaklarımızın kurumasına sebep oluyor.  Göllerin kuruması; yağış sistemini bozar, bitki çeşitliliğinde azalmaya sebebiyet verir, balıkçılığı olumsuz etkiler,

kuş popülasyonunu olumsuz etkiler, göçlere neden olur. Kısacası bir göl kurur, binlerce canlının yaşamı olumsuz etkilenir. Göllerimizde, akarsularımızda ve denizimizde yaşanan diğer bir sorun ise kirliliktir. Tarımdan kaynaklı pestisit kirliliği, kaçak atıksu deşarjları bölgede yaşanan

en önemli su kirliliği nedenleridir. İklim değişikliğin bu denli tehdit unsuru olduğu günümüzde su kaynaklarını korumak bu denli mi zordur? Konunun uzmanları olarak cevap veriyoruz korumak, temizlemekten daha kolay ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. Salda’yı, Kovada’yı,

Burdur Gölünü, Eğirdir’i, Düden’i, Akdeniz’i ve daha nice su kaynaklarını kirlilikle yok eetmeyeli”dedi.

Sağlıklı, Temiz Bir Çevrede Yaşamak Anayasal Hakkımız

Sağlıklı bir çevrede yaşamanın vatandaşların anayasal hakkı olduğunu dikkat çeken,” Başkan Ünver, “Çevreyi korumayan, temiz enerji kaynaklarına yönelmeyen, ekonomik faaliyetlerini çevre faktörünü göz ardı ederek oluşturan ulusları gelecekte susuzluk, açlık ve iklim felaketleri beklemektedir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi artırmak, sadece doğayı korumakla kalmayıp aynı zamanda ekonomiye de ciddi katkıları olduğunu hatırlatmak biz çevre mühendislerinin görevidir. Sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamak her bireyin anayasal hakkıdır.

ÇMO olarak her canlının sağlıklı bir çevrede yaşamasını sağlamak için gereken her adımı atacağımızı vurgulamak isteriz” sözlerini kullandı.

yukarı çık
0
Paylaşım