Hurda Satarak Evini Yaptı, 2 Çocuğunu Okuttu, Emekli Oldu...
- Yazan Kaktus Haber
Zonguldak’ın Elvanpazarcık Beldesi'nde 15 yıl terzilik yaptıktan sonra iflas eden 2 çocuk babası, 55 yaşındaki Yusuf Bir, eşi 51 yaşındaki Melehat Bir ile 13 yıldır molozların arasında topladığı demir, bakır gibi hurda metaller ile odunları satarak geçimini sağlıyor.
Yusuf Bir, bu iş sayesinde evini yaptığını, 2 çocuğunu evlendirdiğini, Bağ-Kur'dan emekli olduğunu söyledi.
Yusuf Bir, işlerinin kötü gitmesi üzerine terzi dükkanını kapatıp bir süre iş aradı. İş bulamayan Bir, maden ocaklarında kömür üretimi sırasında ortaya çıkan molozların kamyonlarla döküldüğü Sapça Mevkii'ndeki uçurumda bakır, demir gibi hurdaları toplamaya başladı.
Yusuf Bir, eşi Melahat Bir ile birlikte her gün moloz yığınlarının arasında bulduğu hurda metal ve odun parçalarını çuvallara doldurup kamyona yükleyerek sattı. İlk zamanlar aylık kazancı 5-6 bin lirayı bulan Yusuf Bir, bu sayede babasından kalan araziye evini yaptı, 2 oğlunu okutarak evlendirirken, Bağ-Kur'dan da emekli oldu.
Yusuf Bir, son dönemde maden ocaklarında üretimin azalmasıyla birlikte kendi işlerinin de düştüğünü, şimdi aylık 1000-1500 TL kazandığını söyledi. Ocaklardan çıkan taş ve molozların döküldüğü uçurumda her gün hurda toplamaya devam eden Yusuf Bir, şöyle konuştu:
"Burası sayesinde emekli oldum. 11 bin lira sigorta borcum vardı. Onu da ödedim. Hep buranın sayesinde bunları yaptım. Odunu, bakırı satıyorum. Kömürü kendim kullanıyorum. Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan Allah razı olsun.
Buraya başka aileler de geliyordu. Şimdi üretim düşünce buraya gelen kamyon sayısı da azaldı, gelen insan da azaldı. Gücüm yettiği yere kadar burada çalışacağım."
Melehat Bir ise, ekmek paraları ve yakıtlarını buradan karşıladıklarını anlatırken, "Taşların arasında kazma kürek buluyoruz, topluyoruz. Allah sağlık verdikçe ben devam edeceğim. Her iş zordur.
Gençlerin güvendikleri yer var. Babam bana para verseydi, kayınpederim para verseydi biz bunu yapar mıydık? Her şey gelir için. Yaşamak için çabalayacaksın, oturmayacaksın. 'Biri bana filtre versin, kurban gelsin, et versin.' demeyeceksin. Başımız dik, yüzümüz ak burada ekmeğimizi çıkartıyoruz" diye konuştu.