Antalya’da Sokak Simitçiliğinden Patronluğa
- Yazan Haber Kaktus
Mardin’in Kayabalı Köyü'nden 25 yıl önce Antalya'ya gelen, ilkokul yıllarında sokak sokak gezerek simit satan 28 yaşındaki Mehmet Emin Yılmaz, bugün ağabeyi ile birlikte 3 simit ve unlu mamüller fırınında 20 personel çalıştıran bir patron oldu.
Çocukluğunda yağmur, soğuk, fırtına dinlemeden okuldan çıkar çıkmaz tablasını başına yerleştirerek sokaklarda simit satan Mehmet Emin Yılmaz, hayallerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
23 çocuklu Mardinli bir ailenin oğlu olarak 3 yaşında Antalya'ya gelen ve ilkokul çağlarında ağabeyleriyle birlikte sokaklarda saatlerce simit satmak için uğraşan Mehmet Emin Yılmaz, o günleri anlatırken gözleri doluyor. Çocukluğunu hiç yaşamadığını, fakir bir ailenin çocuğu olarak hayatın kendine çok fazla şans vermediğini söyleyen Yılmaz, o günlerden bugün kendine kalanın hayatın zorluğu olduğunu belirtiyor.
30 Kişi Bir Evde Yaşıyorduk
Çocukluk yıllarında bir çayla 4 simit yiyerek gününü geçirdiğini belirten Yılmaz, 30 kişi bir evde yaşadıklarını söylerken, “Yeni bir tek ayakkabım vardı. Onu da bayramdan bayrama giyerdim. Haftanın 7 günü Antalya'yı turluyordum simit satmak için.
Çocukluğumda hatırladığım çok güzel tek bir anım yok. Şimdi tablasında simit satan bir çocuk görünce çocukluğuma dönüyorum. Üzülüyorum. İnşallah Allah o çocuklara da bizim geldiğimiz yere gelmeyi nasip eder diye diliyorum" diye konuştu.
Tek Bir Simit Satmak İçin 10'uncu Kata Yürüyerek Çıkmıştım
Tek simit satmak için 10'uncu kata yürüyerek çıktığını söyleyen Yılmaz, şunları anlattı:
“Allah'a hep dua ederdim, hayal ederdim; 'Bir gün işyerim olsun' diye. Çocukluğuma dair unutamadığım emek, harcanan çocukluğum var. Ağabeylerim de ben de hep çok çalıştık" dedi. Çocukluğuna dair unutamadığı bir değil onlarca anı olduğunu sözlerine ekleyen Yılmaz, “Her günüm unutulmayacak bir gün.
Her çalıştığım gün zorluklarla geçti. Bir gün dolu yağarken simit satıyordum, ertesi gün fırtına oluyordu ben yine simit satıyordum. Ertesi gün hava buz gibi oluyordu, ben yine simit satıyordum. Fakirdik. Yokluktan Antalya'ya gelmiştik ve çalışmak zorundaydık" dedi.
"Benim Yerimde Başka Biri Olsa Hayattan Vazgeçerdi"
Hayatta olmayacak hiçbir şey olmadığını vurgulayan Yılmaz, “İnsan istedikten sonra her şeyi yapar. Benim yerimde başka biri olsa hayattan vazgeçerdi. Eve döndüğümde iç çamaşırıma kadar ıslandığım olurdu. Ayakkabılar su dolardı. Başarmaktan başka şansım yoktu.
Kendimi bildim bileli hayallerimle yaşadım. Bir gün başaracağımıza, Allah'ın bu emeğin karşılığını vereceğine inanıyordum. O yüzden yılmadan çalıştım. Allah yüzümüze güldü emeğimizin karşılığını aldık. Allah herkese nasip etsin" diye konuştu.
Hayatı öğrenmek için çocukların okuldan kalan zamanlarda, tatillerde birkaç saat de olsa çalışması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Para kazanmak önemli değil ama hayatın zorluğunu öğrensinler. Tecrübe kazansınlar. O tecrübe onlara geri kazanım sağlayacaktır" dedi.
9 ay önce öğretmen Gönül Yılmaz ile hayatını birleştiren Mehmet Emin Yılmaz, şu anda ağabeyiyle birlikte 3 işyeri sahibi olduklarını ve 4'üncü şubeyi açmaya hazırlandıklarını belirtti. Yılmaz'ın gelecekte çevresindeki muhtaç insanlara daha çok yardım etmeyi hedeflediğini ekledi.