DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan: Barış Emekçilerin İhtiyacıdır

Dünyada savaşların bittiğinin propaganda edildiği bu yüzyılda ‘demokrasi götürme’ ‘terörle mücadele’ gibi bahanelerle çıkarılan çatışma ve savaşların bedeli emekçi halklara ve işçi sınıfına ödetildi. Savaş ve çatışma bölgelerinde geriye yakılan, yıkılan enkaza dönen kentler, kan,

gözyaşı ve milyonlarca göçmen akını kaldı. Bu yıkım yerlerinde ise milyonlarca kadın çocuk masum insan hayatını kaybetti.” Dedi. Aslan “Emperyalist güçler sadece yakmadı, yıkmadı, öldürmedi aynı zamanda ülkelerin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına el koydular.

Savaşın tarafları dünyanın süper güçleri olarak görünürken bombalanan yerler işçilerin emekçilerin yaşam alanları evleri oldu. Bu savaşlardan çatışmalı ortamlardan beslenen ise sermayesi biraz daha büyüyen dünyanın enerji devleri inşaat baronları ve silah tüccarları oldu” dedikten sonra

açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dünyada yaygınlaşan bu savaş ikliminin tarafları kim olursa olsun kaybeden her zaman işçi sınıfı oldu. İşte o yüzden barış en çok biz işçi sınıfının acil talebidir. Afganistan'da Taliban gericiliğinin saldırdığı alanların başında kadınların ve işçi sınıfının kazanılmış haklarıdır.

Taliban sendikaları kapatarak, yasaklayarak, binalarına malvarlıklarına el koyarak sermayenin tarafında olduğunu ilan etmiş oldu. Kadınları köleleştiren zihniyetiyle Afganistan'da yaşayan tüm halklara kölelik dayatan bu çağdışı örgütün sözde ‘’çağdaş’’ batılı liderlerin desteğini nasıl aldığını da görüyoruz.

Söz konusu sermayenin çıkarları olduğunda hiçbir ilke, sınır tanımadıkları ortada.

Egemen sınıflar ve onların iktidarları her geçen gün dünyayı daha yaşanmaz bir hale getiriyor. Sağlık, eğitim, barınma, gıda harcamaları yerine silaha daha çok kaynak ayırıyorlar. Dünyada milyonlarca insan açlıktan ölürken, aşıya ulaşamazken silah tekellerinin kasaları doluyor.

Ülkemizde durum farklı değil. Silahlanmaya milyar dolarlar harcanırken, işçi ve emekçiler sağlık, eğitim, barınma ve zorunlu gıdaya ulaşamıyor. Milyonlar açlık sınırının altında yaşamak zorunda kalıyor.

2021 1 Eylül Dünya barış gününde, dünyada ve hemen yanı başımızdaki ortadoğu coğrafyasında yaşanan savaşların kazananları uluslararası tekeller kaybeden ise işçi ve emekçi halk oluyor. Tüm dünyadaki bu savaş ortamını bitirip barış ile dünyayı refaha kavuşturabilecek olan da işçi sınıfı.

Bu uzak bir rüya veya gerçekleşmesi imkansız bir hedef değil. Dünyayı huzur ortamına çevirebilecek kilit nokta işçi sınıfının kendi çıkarları için emperyalist hegemanyo savaşlarına dur diyebilecek birliklerini örüp sağlamlaştırması, barış talebi için mücadele etmesidir.”