Menu
RSS

5 Aralık Türkiye’de Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkını Kazanmalarının 87. Yıldönümü Resepsiyonu

5 Aralık Türkiye’de Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkını Kazanmalarının 87. Yıldönümü Resepsiyonu

KA.DER-Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin 5 Aralık Türkiye’de Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkını Kazanmalarının 87. yıl dönümü dolayısıyla düzenlediği resepsiyon,

19 Aralık Pazar akşamı gerçekleşti. Resepsiyona milletvekilleri, konsolos ve başkonsoloslar, akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, kadın hakları savunucuları ve KA.DER üyeleri katıldı.

Resepsiyonun sunuculuğunu üstlenen Tuluhan Tekelioğlu konuşmasında; KA.DER'in her türlü ayrımcılığın karşısında, dürüst, ilkeli birleştirici bir üslup ile ve demokratik katılımı esas alarak sürdürdüğü hak savunuculuğunun önemine dikkat çekti.

Türkiye'de bir değişimin gerekliliğinin ne kadar şart olduğunu ve bunun da ancak daha katılımcı ve eşitlikçi bir siyaset ile olabileceğini belirtti.

19.Dönem Devlet Bakanı Av. Önay Alpago ise eşit temsilin bir insan hakları meselesi olduğuna değinerek, ulusun yarısının kadınlar olduğunu, "Egemenlik ulusundur" dendiğinde bundan kadınların çıkarılamayacağını belirtti.

KKTC İstanbul Konsolosu Birsen İkizer Kalfaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün kadın hakları alanında sağladığı ilerlemelere değindi ve kadın yoksa ne eşitlik ne de özgürlük olmayacağını belirtti.

Deva Partisi Kadın Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen yaptığı konuşmada, kadınlara yönelik cinsiyetçi ön yargılara değinerek, kadınların ve kız çocuklarının yalnızca belirli tanımlamalar içerisine sıkıştırılmalarını eleştirdi.

CHP Milletvekili Emine Gülizar Emecan ise partisinin yakın zamanda meclise sunduğu yasa teklifine değindi. Kadınların eşit temsilini konu alan bu teklifin yalnızca kota uygulaması değil, fermuar sistemini de meclis gündemine taşıdığından ve eşit temsil konusunda parti olarak girişimlerinin devam edeceğinden bahsetti.

HDP milletvekili Av. Filiz Kerestecioğlu, kadınların oy haklarının kimse tarafından verilmediğine, dünyanın her yerinde kadınların çok zorlu mücadeleler sonucu bu hakkı kazandıklarına değindi. KA.DER Kurucu Başkanı Şirin Tekeli ile Türkiye'de ve dünyada kadın mücadelesinin öncüsü olmuş önemli aktivistlerin isimlerini andı.

HDP olarak kadınların eşit temsilini hayata geçiren ilk ve tek parti olduklarını belirten Kerestecioğlu, siyasi faaliyetleri sebebiyle tutuklu bulunan Gültan Kışanak ve Aysel Tuğluk'u andıktan sonra, sözlerini; ağır sağlık koşullarına rağmen tutukluluğu devam ettirilen önceki dönem HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve

24. ve 25. dönem milletvekili Aysel Tuğluk'un serbest bırakılması gerektiğini vurgulayarak sonlandırdı.

İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, mecliste kadınlar ile ilgili tartışma düzeyinin çok düşük olduğundan bahsetti. Genel Başkanı kadın olan bir partinin milletvekili olmaktan duyduğu gururu dile getiren Sıdalı, parti yapılanmasının aciliyeti sebebiyle gereken önem verilemeyen eşit temsil konusunda

partisinin önemli girişimlerde bulunacağını taahhüt ederek, İYİ Parti'nin, tüm dezavantajlı gruplara yer açan bir siyasi parti olma hedefinden bahsetti.

KA.DER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu kapanış konuşmasında, kadınların eşitlik ve oy hakkı için canlarını dahi vererek mücadele ettiklerini ve çok bedel ödediklerini vurguladıktan sonra, Fransız Devriminde giyotine gönderilen Olympe de Gouges'dan ve protesto amacıyla kendisini

V. George’un atının önüne atarak can vermiş olan İngiliz süfrajetlerinden Emily Davison’dan bahsetti. Erkeklerin tüm çağlarda doğuştan hakları olarak görülen seçme ve seçilme hakkına kadınların ancak canları pahasına ulaşabilmelerinin, ataerkil sisteminin kabul edilemezliğini sergilediğini söyledi.

Türkiye'de de 87 yıl önce teminat altına alınan hakkın hayata geçmesi için 87 yıldır mücadele etmek zorunda kalındığını vurguladı. Kadın devriminin birden fazla alanda ilerlediğini ve siyasetin de bunlardan biri olduğunu, ancak yaşamları dönüştüren kararların kadınlar yerine erkekler tarafından alındığını söyledi.

Türkiye'de hala eşitlikten bahsetmenin mümkün olmadığını belirten Karaoğlu, bu nedenle partilerden siyasi kimliklerini bir kenara bırakmaları ve temsilde eşitliği sağlamak üzere yasal düzenlemeleri yapmak konusunda birlikte çalışmalarını beklediklerini dile getirdi.

Binlerce yıllık ayrımcı düzeni sona erdirerek demokrasi ve temsilde eşitliği sağlamak, eşit yurttaşlığı kâğıtta değil hayatta görmek, kadınların sesini duyurmak, şiddete karşı yaşam haklarını korumak, güvenli kamusal alanlar, eşit işe eşit ücret, kreşler,

eşitlikçi politikalar, engelli dostu kentler ve geleceği eşitlemek adına mücadeleyi sürdürdüklerini belirtti. Kadınlar olarak yok sayıldıkça var olma azimlerini daha da çoğalttıklarını, dünyayı değiştirme konusunda kararlı olduklarını, bunun için politik dayanışma hattını bir bir ördüklerini belirten Karaoğlu sözlerini;

"Kadın yoksa eşitlik yok, kadın yoksa özgürlük yok, kadın yoksa demokrasi yok" diyerek bitirdi.

yukarı çık
0
Paylaşım