Muratpaşa: Yüzde İki den Fazla Yok!

Bugünkü mevzuat azami olarak yüzde 40 düzenleme ortaklık payı alınabilmesine olanak sağlamakla beraber, önceki yıllarda yapılan planlama çalışmalarında, o günün mevzuatına göre bu oran yüzde 30 civarında olduğu için bir takım alanlar (semt spor sahası, pazaryeri, resmi kurum alanı vb.) kamu ortaklık payı adı altında, onlarca vatandaşın hisseleriyle oluşturulmuştur.

Örneğin bir spor alanı 80 kişinin hissesiyle bir park alanı 100 kişinin hissesiyle oluşturulmuştur.

Geçmişte yapılan bu uygulamaların sonucunda haksızlığa uğradığını düşünen vatandaşlara, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de ısrarlı kararları ile son yıllarda yargı yoluna başvurma imkânı doğmuştur.

Kısaca kamulaştırmasız el atma olarak bilinen bu davaların sonucunda tüm idarelerin yüklü tazminat ödeme gibi ciddi bir sorunu ortaya çıkmıştır ve bu sorun tüm Türkiye de hem yerel idareleri hem de genel idareleri ciddi anlamda zorlamaktadır.

Geçmişte yapılan hatalı imar planlarından kaynaklı bu durum nedeni ile bir kısım vatandaşlarımızın kamulaştırmasız el atma kaynaklı tazminat alacakları oluşmuştur.

Ancak bu davalardan kaynaklı tazminatların ödenmesi noktasında hukuk camiası halen daha net ve berrak değildir. Kamulaştırma Kanunun geçici 6. Maddesi uyarınca belediyelerin ve tüm idarelerin yıllık ödemeye zorlanabilecekleri miktar, bütçelerinin yüzde 2’si kadardır.

İdarelerin ayakta durabilmesi için böyle bir yasal düzenleme yapılmakla beraber Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu geçici 6. Maddenin üç fıkrasını iptal etmesi hukuk camiasında karışıklığa yol açmıştır. Bazı Yargıtay ve Danıştay kararlarında halen daha geçici 6. Madde doğrultusunda işlem yapılması karara bağlanmakla beraber bazı Yargıtay ve Danıştay kararlarında Anayasa Mahkemesi’nin de geçici 6. Maddenin bazı fıkralarını iptal etmesinden dolayı idareleri bu geçici 6. Maddenin koruması dışında bırakabilmektedir.

Muratpaşalı komşularımızın hukukunu eksiksiz koruyabilmek adına hukuki statü netleşene kadar belediye bütçemizin yüzde 2’sini aşan ödemelerden elden geldiğince kaçınılacaktır.

Önemle belirtmek isteriz ki; bugün karşı karşıya olduğumuz kamulaştırmasız el atma kaynaklı bu tazminat ödeme sorunu, bugünün değil geçmiş yıllara hatta Antalya Belediyesi dönemine dayanmakta ve o zaman ki uygulamaların sonucu olarak bugün karşımıza çıkmaktadır.

Önümüzdeki süreçte kısaca kamulaştırmasız el atma vesair davalarla tazminat kazanan bazı kişilerin belediyemizi sıkıştırmak için haciz vesaire gibi yollara başvurabileceklerini ve bizlerin de bununla ilgili hukuki mücadeleyi belediyemizce vereceğimizi, mecbur kalmadıkça da yıllık bütçemizin yüzde 2’sini aşan miktarda ödeme yapılmayacağını bütün komşularımızın ve kamuoyunun bilgisine sunarız.