Kılıçdaroğlu: Türkiye Kurucu Ayarlarına Dönmek Zorundadır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’daki bombalı saldırıya ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu saldırıya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Kim engel olduysa size beraber engel olan kişinin üstüne yürüyelim”

 “Aylardır emniyet müdür yok. Merak ediyorum faturayı kime çıkaracaklar? Yine vatandaşa mı çıkaracaklar? Ben atayacaktım işte şu engel oldu. Kim engel oldu size? Açıkça millete açıklayın. Ben emniyet müdürü atayacaktım şu engel oldu. Beraber engel olan kişinin üstüne yürüyelim.

“Eğer Türkiye’yi yöneteceksiniz ben sizin iradenize destek vermek istiyorum”

Ben sizin iradenize destek vermek istiyorum eğer Türkiye’yi yöneteceksiniz. Halkın oyu ile geldiniz saygı duyuyoruz. Tek başına yönetiyorsunuz saygı duyuyoruz ama bu ülkeyi bilgi ve birikim ile yöneteceksiniz.

“Bütün ülkelerin gizli servis ajanları Türkiye’de at koşturuyor”

Öyle bir noktaya geldik ki bütün ülkelerin gizli servis ajanları Türkiye’de at koşturuyor. Nasıl bir ülkedir, nasıl bu hale gedik ki. Her yerde bunları görebiliyoruz. Her bölgede nasıl, neden oluyor?

“Almanya, Amerika Fransa, Rusya, Japonya’da olmayan bir olay neden Türkiye’de oluyor?”

Almanya, Amerika Fransa, Rusya, Japonya’da olmayan bir olay neden Türkiye’de oluyor? Bütün gizli servislerinin rahat çalışabilecekleri, arzularını hayata geçirebilecekleri alan mıdır Türkiye? Böyle bir yönetim boşluğunu Türkiye kabul edemez, etmemelidir.”

“Hepimizin üzerinde anlaşacağı bir konu olmalı. Terör bir insanlık suçudur”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’daki bombalı saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada hükümeti eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Hepimizin üzerinde anlaşacağı bir konu olmalı. Terör bir insanlık suçudur. Teröre karşı ortak, dik ve onurlu mücadelemizi sergilemek zorundayız. Bunu yaptığımız zaman bu ülkede huzur içinde yaşayabiliriz.

“Üzerimize düşen ne varsa CHP olarak yerine getirmeye hazırız”

Bu konuda üzerimize düşen ne varsa CHP olarak yerine getirmeye hazırız. Bunu her ortamda ifade ettik. Terör kandan beslenen bir dünya görüşü bu ayrımı yapmaz. Terörü he birlikte kınayarak ortak tavır almalıyız. Her terör olayından sonra TV’lerin karşısına geçtim, terörü bitirmek için iktidara şu çağrıyı yaptım: Bizden ne istiyorsanız her türlü desteği vermeye hazırız. Defalarca söyledim. Açık çek veriyoruz size. Yeter ki bu ülkede terörü birlikte bitirelim. Neden acıyı ve gözyaşını günlük yaşamımızın bir parçası haline getirelim? Bunu her ortamda ifade ettim.

“Bizi tek başına iktidara getirin, terörü bitireceğiz dediler”

17 Haziran sonrası bir tablo ortaya çıktı ve terör azmaya başladı. Çıkıp meydanlarda “bizi tek başına iktidara getirin terörü bitireceğiz” dediler. Terör bitti mi? Bırakın bir bölgede olmayı Türkiye sathına yayıldı. Ne oldu da terör Türkiye’ye yayıldı? Bunu her vatandaşımızın sorması lazım.

“Davutoğlu’na çağrım Ankara emniyet müdürünü sen atayamıyorsan bana söyle”

Hükümetsiniz devleti yöneteceksiniz. Vatandaşın can ve mal güvenliğinden siz sorumlusunuz. Aylardır Ankara’ya Emniyet müdürü atayamayan bir siyasal iktidar, Türkiye’yi, terörü engelleyebilir mi? Sayın Davutoğlu’na açık çağrı yapıyorum; sesleniyorum. Ankara emniyet müdürünü sen atayamıyorsan, önünde engel varsa, bana söyle kardeşim. Beraber olalım emniyet müdürünü atayalım kimi istiyorsanız. Emniyet Müdürü’nün olmadığı bir Başkent düşünebilir misiniz? Yüzlerce insanımız hayatını kaybetti terör dolayısıyla.

“Sorumlusu? Bizim mahalledeki bakkal değil. Alışverişe giden vatandaş değil”

Kim bunun sorumlusu? Bizim mahalledeki bakkal değil. Alışverişe giden vatandaş değil. Kim bunun sorumlusu. Dünyanın her yerinde bunun sorumlusu siyasi iktidardır.

Sayın Davutoğlu’na açık çağrıda bulunuyorum siz töhmet altında kalıyorsunuz. Yönetemiyorsunuz imajı sizin yakanıza yapıyor. Görevini, gereğini yapamayan, Ankara’ya bir emniyet müdürü bile tayin edemeyen bir kişiyi eğer siz yanınızda tutarsanız, ona sorumluluk vermezseniz aynı sorumluluğu paylaşmış oluyorsunuz. Paylaşmayın sorumluluğu.

“Yapamıyorsa, görevini yerine getiremiyorsa alacaksınız görevden”

Yapamıyorsa, görevini yerine getiremiyorsa alacaksınız görevden. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en derin krizlerinden birini yaşıyor. Krizin adı, yönetim krizidir.

“Türkiye yönetilmiyor, savruluyoruz”

Türkiye yönetilmiyor, savruluyoruz. Biz bunu hak etmiyoruz. Ülke olarak da vatandaş olarak da siyasi partiler olarak da hak etmiyoruz. En dayanılmaz acı evlat acısıdır. Bu acıyı bu ülkeye yaşatanlara biz ne diyeceğiz? Ama hala birileri duymazlıktan geliyor.

“Türkiye kurucu ayarlarına dönmek zorundadır”

Türkiye kurucu ayarlarına dönmek zorundadır. Türkiye hangi ayarlarla kurulduysa o ayarlara dönmek zorundadır. O da nedir, Yurtta barış dünyada barış. Önce bu dış politikanın 180 derece değişmesi gerekiyor. Değişmediği sürece Türkiye terör ithal eden ülke konumunu sürdürecektir.

“TBMM Başkanı Parlamentoyu, terör konusunda, çalıştırmalı”

Terör tek başına bir siyasi, partinin sorunu olmanın ötesine geçmiştir. Bütün siyasi partilerin ortak mücadele etmesi gerekmektedir. En büyük görev TBMM Başkanı’na düşüyor bu aşamada. Parlamentoyu, terör konusunda, sorunu çözme noktasında çalıştırmalı. Meclis Başkanı’ndan istirhamım, mademki biz TBMM’ye, kurucu Meclis diyoruz. Şimdi o işleve dönmeli. Nasıl çözüleceği konusunda net iradesini ortaya koymalı. Biz hazırız. Mademki kurucu ayarlarına döneceğiz sadece sözde değil özde de dönmemiz gerekiyor. Parlamento’nun işletilmesi gerekiyor. TBMM teröre karşı harekete geçmeli.

“Anayasaya göre bir bakan görevini yapamıyorsa, o kişi oradan ayrılmalı”

Kemal Kılıçdaroğlu Anayasanın 112. maddesinin gereği yapılmalı. Eğer bir bakan görevini yapamıyorsa, o kişi oradan ayrılmalı. Bu görevde Sayın Davutoğlu’na düşüyor. Gereğini yerine getirin.

“Liyakat sistemine geri dönmek gerekiyor”

Bir hükümet bir ilin emniyet müdürünü atmaktan acizse, orada bir çürüme vardır. Devlette çürüme olduğu için liyakat sistemi bitmiştir. Liyakat sistemine geri dönmek gerekiyor. Çünkü devlet akılla bilgiyle birikimle tecrübeyle yönetilir. “Ben her şeyi bilirim kimsenin düşüncesine ihtiyacım yok” derseniz bugünkü Türkiye tablosuyla karşılaşırsınız.

“Terörle yaşamaya alışmalıyız diyorlar halka. İyi de niye alışmalıyız”

“Terörle yaşamaya alışmalıyız” diyorlar halka. İyi de niye alışmalıyız? Bir beceriksizliği halka fatura etmenin anlamı nedir? Bunu ahlaki bir yönü var mıdır? Hangi gerekçeyle siz TV’ye çıkıp “terörle yaşamaya alışmalıyız” diyorsunuz. Beceriksizliğin üzerini örtüyorsunuz. Aydın diye geçiniyorsunuz aynı zamanda. TV’lere sizi, ‘beceriksizliği kapatmanız’ için değil, sorunu nasıl çözeriz diye anlatmanız için çıkarmaları lazım. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar beceriksiz mi?

“Hükümet Cumhuriyet’in kuruluş ayarlarına dönsün terör en kısa sürede çözülür”

Hükümet Cumhuriyet’in kuruluş ayarlarına dönsün terör en kısa sürede çözülür. Zaafı olan kurumların yöneticilerini alırsınız. Almazsanız o zaafa siz ortak olursunuz. CHP teröre karşıdır. Bu kadar açık bu kadar net. Anaların ağlamasını istemiyor kardeşçe yaşam istiyoruz.”  (DHA)