Menu
RSS

Antalya’ya Gelen Sendika Başkanları 6’lı Masanın Anayasa Taslağını Değerlendirdi

Antalya’ya Gelen Sendika Başkanları 6’lı Masanın Anayasa Taslağını Değerlendirdi

KESK Eş Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Merkez Yürütme Kurulu üyeleri (Tüm Bel Sen) Erdal Bozkurt, (Kültür Sanat-Sen) Ahmet Özbek,

(HABER-Sen) Sabri Gündüz Eğitim Sen Antalya Şube binasında 17 Aralık Ankara’da yapılacak olan mitinge çağrı basın toplantısı sonrası 6’lı masanın açıkladığı Anayasa taslağı üzerine görüşlerini sorduk.

Kaktüs Medya: 6’lı masa Anayasa taslağı konusunda bir görüş açıkladı. Parlamenter sisteme yeniden dönüş ana başlığı altında toplayabildiğimiz ve seçim barajı gibi birçok konuda önerilerde bulundular. KESK adına siz bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

KESK Eş Başkanı Şükran Kablan Yeşil: 6’lı masa çıkış ve hareket noktası olarak ülkemizde parlamenter sistemin yeniden tesisi sloganını kullanıyor. Buradaki ifadenin kendisi güçlendirilmiş parlamenter sistemin demokrasi olmadan tesis edilemeyeceğine işaret etmek gerekiyor.

Dolayısıyla ülkede uzun süredir AKP iktidarı ile çok daha yoğun olarak demokrasinin, insan haklarının, temel evrensel değerlerin ortadan kalktığı toplumsal yaşamın olduğu, kutuplaşmanın hakim olduğu bir süreç sözkonusu. 6’lı masa bunun tesisi iddiasıyla bir araya gelmiş.

Açıklanan Anayasa taslağına şöyle genel olarak baktığımızda, tabiki bu bir taslak, umuyoruz ve bekliyoruz ki önümüzdeki günlerde her boşluğu ilgili tarafları bir araya getirip onların öneri ve ihtiyaçların gözeten bir yerden şekillenmesini bekliyoruz.

Çalışma hayatının en önemli eksikliklerinden söz edecek olursak, özellikle grevin yasaklanması ile övünen bir iktidar, başta kamu emekçileri olmak üzere demokratik belli bir sözleşme süreci olmayan bir ülke bizim ülkemiz, iktidar da sermaye yanlısı kararlarıyla sürekli bununla övünen bir iktidar,

6’lı masa’nın Anayasa taslağında maalesef buna dair çok açık ifadeler yok. Grevin yasaklanması tarif edilmese bile grevin anayasal bir hak ve güvence altına alınacağına dair çok net ifadeler bulunmamakta. 6’lı masa’nın Anayasa taslağında sendikalaşmanın önünü açan ve

bunun desteklenmesi ile ilgili bir düzenlemenin olmadığını görüyoruz hatta aksine ilgili maddede sendikalaşmayı olağanüstü hal, savaş ve benzeri durumlarda engelleneceği bir durum olarak ifade ediyor.

Anayasa nasıl yapıldığına değil yapılış sürecine bakılır. Kimlerle nasıl, hangi ihtiyaca göre yapıldığına bakılır.

Diğer bir konu asgari ücretin belirlenmesi ile ilgili maddeye baktık KESK olarak. Asgari ücret Komisyonu işverenlerin çoğunlukta olduğu bir komisyon. Taslaktaki eksiklik asgari ücretin tespiti konusunda ILO’nun 131 sayılı taraf olduğumuz bir sözleşme var ve

uluslararası normlar asgari ücretin belirlenmesinde 4 kişilik aileyi tarifler, biz de 1 kişilik aile baz alınır. Yıllardır böyle olagelmekte. Dolayısıyla 6’lı masa’lı masanın bunun düzenlenmesi ile ilgili daha açık, daha somut, bu mağduriyeti ortadan kaldırmayı ifade etmesini beklerdik.  

Yine umuyoruz ki bu eksiklikler önümüzdeki süreçte giderilir.”

Merkez Yürütme Kurulu üyesi (Tüm Bel Sen) Erdal Bozkurt:

Anayasalar bireysel özgürlüklerin temel belgesi diye değerlendirilir. 6’lı masanın, aslında 6 farklı siyasi partinin, çok farklı politikalara sahip partilerin, hiç tahmin etmeyeceğimiz ama ülkenin içinde bulunduğu bu karanlıktan çıkışın belki bir adımı olarak bir bileşen olarak ortaya çıkmaları,

6 siyasi partinin daha demokratik bir anayasa adına bu adımı çok değerli buluyorum. Sonuçta taslaktır bu. Bugüne kadar yaşadığımız şöyleydi, birileri hazırlar getirirdi, buyrun bu denirdi. Ama bugün gördüğümüz şey, sunulan taslağın toplumun en geniş kesimlerince yeniden paylaşılacağı ve

oradan çıkacak sonuçlar üzerinde bir anayasa yapılması, hepimizin yıllardır arzusu ve isteği bu yöndeydi. Bir şey daha önemlidir, insan onuruna yakışır bir anayasa, aslında bunu söyledikten sonra biz alt başlıklarını doldurma şansımız var. Temel hak ve özgürlüklerden, çalışma yaşamına,

kamusal hizmetlere, sendikal örgütlenmelere kadar, önümüze geldiğinde ya da bir araya gelindiğinde bunları tek tek ifade edeceğiz ama gerçekten bence de en değerli şey insan onuruna yakışır dendiğinde bir bütünü, birçok şeyi kapsıyor. Bugün sunulan taslakta eksiklikler yok mu var ama

dediğimiz gibi onlar da zaten sunumda taslak diye sundular, ortaya çıkacak sorunu birlikte belirleyelim. Umarım bu süreci böyle işletirler, kesintiye uğramaz. Bu ülkede birçok kez denendi, yaşandı, birçok kesimin bir araya gelmediği anayasanın ülkenin gerçek anayasası olmadığını gördük.

Nitekim 80 anayasasının geldiği nokta burası ve ülkeyi yönetenler işine gelmediği zaman anayasayı tanımıyorum bile diyebiliyorlar. Ama yüzde doksan mutabakatla ortaya çıkan bir anayasa en azından yarın kimse bu anayasayı tanımıyorum diyemeyecek. Dolayısıyla bu ruhu işletmeleri bizce önemli.

Buradan yola çıkarlarsa sonuç alınacağını düşünüyoruz. Eksiklikler konusunda bizim de görevimiz yanı biz meselenin tarafları olarak söyleyeceklerimizi çok net ifade etmek durumundayız. Biz de bir hazırlık yapmakla yükümlüyüz. Eksiği nasıl tarif ettiğimizi doğru cümlelerle ifade edebilmektir.

Bunu yaparsak olumlu bir sonuç alınabileceğini düşünüyoruz, hepimizin de beklentisi bu yönde.

Merkez Yürütme Kurulu üyesi (Haber Sen) Sabri Gündüz:

Çoğulculuğu esas alan bir birliktelik esas olan. Farklılıkların aynı arada yaşaması, yönetim şekillerinin anayasanın uygulanabilirliği üzerine bir hazırlık olması önemli. Ekoloji, kadından yana bir toplumsal birlikteliği esas alması bizim için değerli olan. Bu anlamda sendikaların da itici güç olduğunu biz biliyoruz.

Emeğin kutsal kılındığı bir yöntem belirlenmeliydi daha doğrusu. Bu kadar emek sömürüsünün olduğu ve taşeronlaştırmanın önüne geçecek bir çalışmanın yapıldığı, bunların kayıt altına alınması ve uygulanabilirliği çok değerli.

Bizim için basın özgürlüğü çok önemli. Toplumun düşüncesini ifade edebilmesi, düşüncelerini rahatça aktarabilmesi çok değerli. Yakın süreçte biliyorsunuz, basına sansür, dezenformasyonla ilgili kanunlar geçirildi. Açık cezaevine dönüştürülen bir ülke var.

Bu ülkenin aydınları bütün siyasi partilerle görüşüp bu baskıcı, jakoben anlayışı hepsinin bir arada alt edilmesi için mücadele etmesi gerekiyor. Çünkü bizler üçüncü dünya ülkesi gibi bakmıyoruz. Aydınlık geleceklerin birebir örülmesi gerekiyor. Örnek alınacaksa aydınlığın örnek alınması lazım.

Bu anlamda karanlığın en zıfri noktasını yaşıyoruz. Tabi biz aynı zamanda karanlığın en zıfri olduğu noktanın aydınlığa en yakın nokta olduğunu da biliyoruz. Bunu niçin KESK olarak, Haber Sen olarak çalışmanın da bizler üzerinden, demokratik güçler üzerinden yürümesi gerektiğini biliyoruz.

yukarı çık
0
Paylaşım