Menu
RSS

Antalya Kadın Platformu’ndan Gece Yürüyüşü

Antalya Kadın Platformu’ndan Gece Yürüyüşü

Antalya Kadın Platformu üyeleri, geniş bir katılımla Kapalı Yol Halk Bankası önünden Attalos Meydanı’na kadar yürüyüş yaparak

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle taleplerini ve tepkilerini dile getirdiler. Platform adına basın açıklamasını okuyan Devrim Mol: Emeğimize göz diken haklarımıza saldıran bedenlerimiz ve hayatlarımız üzerinde tahakküm kurmaya çalışan evdeki, işteki,

Meclis’teki, kampüslerdeki ve ekranlardaki tüm diktatörlere karşı mücadelemizi yükseltiyoruz” dedi.

Haberin Videosu(1):

Antalya’da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle birçok açıklama ve toplantı yapıldı. Antalya Kadın Platformu da şiddete karşı tepkilerini ve öfkelerini haykıran Gece Yürüyüşü’nü gerçekleştirdiler. “Öldüren Sevgi İstemiyoruz”, “Yaşasın Kadın Dayanışması”,

“İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” sloganları eşliğinde Attalos Meydanına gelindi. Alanda konuşma yapan Devrim Mol şunları söyledi: “Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet İle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü. 61 yıl önce Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Maria,

Minevra ve Patria İsyanı ile alanlardayız dünyanın her yerinde.

Haberin Videosu(2):

Emeğimize göz diken haklarımıza saldıran bedenlerimiz ve hayatlarımız üzerinde tahakküm kurmaya çalışan evdeki, işteki, Meclis’teki, kampüslerdeki ve ekranlardaki tüm diktatörlere karşı mücadelemizi yükseltiyoruz.

Pandemi dönemini bahane ederek bizlerin kazanılmış haklarına saldıran iktidar karşısında “İstanbul Sözleşmesi bizim” diyerek doldurduğumuz sokaklarda bugün de “Yoksulluğa ve Şiddette Karşı Alanlardayız” diyerek yine bir araya geldik.

Haberin Videosu(3):

Pandemi ve ekonomik krizin bedelini bize yüklemeye çalışıyorlar. Her iki genç kadından biri işsiz iken, bir çok kadın güvencesiz esnek ve düşük ücretle çalıştırılırken, hemen hemen her LGBTinin ya işsiz ya iş yerinde mobbing’e uğradığı açıkken,

hem aile içinde hem de devlet tarafından kamusal alanda ekonomik şiddete maruz kalırken bizler mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

Her gün beş kadın öldürülürken 6284’ Ve İstanbul sözleşmesini etkin uygulamak yerine yürürlükten kaldıran, tacizcilerin ve katilin sırtını sıvazlar gibi haksız tahrik indirimleri uygulayan kadın cinayetlerini, lgbti+ nefretini meşrulaştırmak için ağzı açan İktidar hayatta kalmak için öz savunma hakkını kullanan Çilem Doğan’ı cezalandırmaya çalışıyor.

Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz, Özsavunma haktır yargılanamaz, cezalandırılamaz diyerek Çilem’e, Nevin’e, Yasemin’e ve tüm kadınlara özgürlük istiyoruz. Bir kez daha haykıralım birbirimizin kirpiği yere düşmesin diye omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz.

Faşizmin zor aygıtları ile ayakta kalmaya çalışan iktidar, savaşlar ile işgaller ile katliamlar ile ölümü ve sömürüyü, halkların çocukların kadınların ve LGbti+’ların fıtratı haline getirmeye çalışıyor ama bizim fıtratımızda isyan var. Ölüme karşı yaşam, sömürüye karşı özgürlük mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

Tüm gericiliği ile Lgbti+’ların yaşamlarına saldıranlara karşı omuz omuzayız. Trance cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Sorumlularının sapkınlar diyerek hedef gösterenler olduğunu da biliyoruz. Nefretinize karşı aşkımızı, bedenimizi, var oluşumuzu savunmaya, yok saymanıza karşı buradayız diye haykırmaya devam edeceğiz.

13 yaşındaki Ula Kerem’in katili, Ensar Vakfı İçin bir kereden bir şey olmaz diyenlerdir. TCK-103’e saldıranlardır. Çocuklar için eşit ve güvenli bir gelecek kurana kadar mücadeleye varız.

Bugün burada olmasa da evde işte okulda sokakta erkek devlet şiddetine karşı yaşamını ve haklarını savunan tüm kadınların ve Lgbti+’ların sesleri seslerimizde. Haklarımızdan hayatlarımızdan özgürlüğümüzden ve birbirimizden vazgeçmiyoruz”

yukarı çık
0
Paylaşım