Menu
RSS
DİSK Akdeniz Bölge Temsilciler Kurulu Antalya’da Toplandı

DİSK Akdeniz Bölge Temsilciler Kurulu Antalya’da T…

Devrimci İşçi Sendikaları Konf...

CHP Kepez Hedefe Kenetlendi: Kepez Belediyesini Alacağız

CHP Kepez Hedefe Kenetlendi: Kepez Belediyesini Al…

CHP Kepez ilçe seçimleri sonuc...

ÇEDES'e Karşı Miting: Laik Eğitim, Laik Yaşam, Eşit Yurttaşlık

ÇEDES'e Karşı Miting: Laik Eğitim, Laik Yaşam, Eşi…

İzmir'de ÇEDES projesine karşı...

Antalya Eğitim İş: 12 Eylül Faşizmi Devam Ediyor

Antalya Eğitim İş: 12 Eylül Faşizmi Devam Ediyor

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Antalya EMEP: 12 Eylül Darbesi "Tek Adam Yönetimi" İle Devam Ediyor

Antalya EMEP: 12 Eylül Darbesi "Tek Adam Yöne…

Emek Partisi Antalya İl Örgütü...

Antalya Mimarlar Odası: Topum Hizmetinde Kentimize Sahip Çıkmaya Devam Ediyoruz

Antalya Mimarlar Odası: Topum Hizmetinde Kentimize…

TMMOB Mimarlar Odası Antalya Ş...

Antalya CHP 100. Kuruluş Yılını Kutluyor

Antalya CHP 100. Kuruluş Yılını Kutluyor

Cumhuriyet Halk Partisi kurulu...

CHP Serik İlçe Seçimini Şeref Çimen Kazandı

CHP Serik İlçe Seçimini Şeref Çimen Kazandı

335 delegeye sahip CHP Serik İ...

Prev Next

Antalya EMEP: 12 Eylül Darbesi "Tek Adam Yönetimi" İle Devam Ediyor

Antalya EMEP: 12 Eylül Darbesi "Tek Adam Yönetimi" İle Devam Ediyor

Emek Partisi Antalya İl Örgütü 12 Eylül Askeri darbenin 43. Yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada “Darbe 43 yıl önce oldu ama darbe zihniyeti bugün hala iş başında” dedi.

12 Eylül askeri darbenin yıldönümü nedeniyle Emek Partisi İl Yönetiminin yaptığı yazılı açıklamada şunlar belirtildi:

“TRT’de 12 Eylül Askeri Darbesini ilan eden Kenen Evren “kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi sağlam temellere oturtmak ve kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek için yönetime el koyduk” demişti. TBMM kapatıldı, Anayasa askıya alındı, bütün partiler, sendikalar, dernekler vb. kapatıldı.

650 bin kişi gözaltına alındı, 50 binden fazla kişi tutuklandı. 171 kişi sorgu ve işkencelerde, (Kenan Evren’in “Asmayalım da besleyelim mi?” sözleriyle) 49 kişi idam edilerek, 14 kişi de cezaevlerinde açlık grevlerinde öldüler. 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu iddiasıyla işlerinden atılırken binlerce sınıf bilinçli,

mücadeleci işçi de fabrikalardaki işlerinden atıldılar.

 Darbeyi patronlar ve patron örgütleri selamladı. Vehbi Koç darbenin lideri Evren’e “Emrinizdeyiz.” diye mektup gönderdi. Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Halit Narin “20 yıl işçiler güldü biz ağladık, şimdi gülme sırası bizde.” dedi.

Kenan Evren “Bir otel çalışanı benden çok maaş alıyordu.” dedi. CIA’nin Türkiye Şefi, ABD Başkanı Jimmy Carter’a “Bizim çocuklar başardı.” diye haber verdi.

 “Eğer 24 Ocak kararları denen kararların arkasından 12 Eylül dönemi gelmemiş olsaydı, o tedbirlerin fiyasko ile sonuçlanacağından hiç şüphem yoktu. Böyle sıkı bir askeri rejim sayesinde o tedbirler meyvesini vermiştir.” Sözleriyle 12 Eylülden yıllar sonra dönemin

Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren darbeyi kimin için yaptıklarını bir kez daha itiraf etmiştir. Gerçekten de darbe meyvesini verdi ve tarım ürünleri destekleme alımları sınırlandırıldı, sübvansiyonlar kaldırıldı, başta tarım ürünleri olmak üzere ithalat serbestleştirildi, özelleştirmelerin önü açıldı.  

Sonuçları açısından; İşçilerin kazanılmış hakları geriye götürüldü, işçi ve emekçiler baskı altına alındı, örgütlülükleri zayıflatıldı, darbecilerin yayınladığı genelge ile kıdem tazminatına tavan getirildi. TİS’lerde Yüksek Hakem Kurulu yetkilendirildi ve 1981-1983 arası 148 toplu iş sözleşmesi

Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlandı. 1980 ile 1987 arasında reel ücretler % 40 geriledi.  Tarımda ithalat artarken, tarım üretim ve dağıtımda rol oynayan tüm kurumlar ya kapatıldı ya da işlevsizleştirilerek ülke tarımı hızlı bir çöküşe sürüklendi.

Yıllarca patronların “Bize bol geliyor dediği” Anayasa değiştirilerek her hakkı tanıyormuş gibi yaparken “ancak” diyerek kısıtlayan antidemokratik bir anayasa tüm topluma dayatıldı. 12 Eylül’ü sözde eleştiren burjuva partileri ise, darbe anayasasını ve sistemini kökten değiştirmeye niyetleri olmadığını

kısmi madde değişiklikleri ile asıl olarak ta darbe anayasasının ruhunu olduğu gibi koruyarak göstermiş oldular.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan da her zaman olduğu gibi “Halkımıza yeni ve demokratik bir anayasa lazım, bunu da bu dönem yapacağız.” diyerek oluşturduğu tek adam düzeni pekiştirmek üzere halkın demokratik anayasa isteğini istismar etmektedir. “OHAL’den istifade ederek grevleri yasaklıyoruz.” diyen

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni bir anayasa derdi vardır ama gerçekten demokratik bir anayasa derdi hiçbir zaman olmamıştır. Darbeci generallerin mitinglerde ellerinde Kuran, dillerinde ayet ile başlattıkları süreç; bugün tarikatların devlet kadrolarını paylaşmasına,

başta okullar olmak üzere devlet kurumlarına imam atanmasına kadar ilerledi. Din istismarı ekonomiye de yansıdı “Nas var nas.” denilerek halkın cebinden alınan paralar bankalara aktarıldı.     

Dün 12 Eylül rejimine karşı mücadele edenler, bugün de tek adam rejimine karşı mücadele ediyor. Hak ve özgürlüklerimizi işçiler ve ezilen halk kitleleri olarak birleşerek verdiğimiz mücadelesi sayesinde adım adım kazanabiliyoruz, genişletebiliyoruz.

Emek Partisi olarak işçileri, emekçileri, ezilen halk kitlelerini, yaşam tarzı dayatılan kadınları, geleceksizliğe itilen ülke gençliğini, tarımı çökertilen köylüleri, asgari ücretin bile altında maaşla açlığa mahkûm edilen emeklileri insanca yaşayacak bağımsız ve demokratik bir ülke için birleşerek mücadele etmeye çağırıyoruz. 

Emek Partisi Antalya İl Örgütü”

yukarı çık
0
Paylaşım