Antalya’da Emekliler Tencere Tava İle Meydanı Doldurdu

“zamlardan bıktık, Yağdan şekere, ete, süte, peynire, bakliyata, sebze ve meyveye gelen zamlardan dolayı çaresiziz. Markete gitmek zulümden beter” dedi.

Tüm Emekli Sen Antalya Şubesi ülkede artan zamları protesto etmek ve geçim sıkıntısını alanlarda haykırmak amacıyla düzenlediği protesto eyleminde konuşan, Tüm Emekli Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Ayar yaptığı konuşmada “Geçinemediğimizi anlatmak,

insanca yaşam taleplerimizi ifade etmek ve kendi yaşamımızda söz sahibi olmak için kurduğumuz sendikaları da kapatıyorlar. Dikensiz gül bahçesi istiyorlar. Kendileri yüz bin liraya varan maaşlar alıyorlar, yetmiyor. 3-5 yerde maaş alanları var, bizleri ise açlığa mahkum ediyorlar” dedi.

Haberin Videosu:

Ev kiralarının yüksekliğinden tutun da gençlerin üniversiteye gidemediklerindi, tüp alamadıklarını, elektriği kıstıklarını, doğalgazı zaten kullanamadıklarını anlatan Ayar  “Antalya neyse de, soğuk bölgelerde ki arkadaşlarımız çaresizlik içinde.

Okul masrafları ve eğitimde özelleştirme cabası. Haftalarca hastanelerde randevu alamıyoruz. Özel hastanelere gücümüzün yetmesinin mümkünatı yok.

Beslenemiyoruz. Kendimizi bir tarafa bıraktık. Açlığa alıştık. Çocuklarımızın yeterli beslenmesini sağlayamıyoruz. En kötüsü de bu.

Yağdan şekere ,ete ,süte ,peynire, bakliyata, sebze ve meyveye gelen zamlardan dolayı çaresisiz. Markete gitmek zulümden beter.

Duyun sesimizi.  MAAŞLAR YETMİYOR. Çoğumuzun evlatları veya torunları işsiz. İş bulamıyorlar. İş başvurularında neredeyse AKP - MHP li  olmak zorunluluğu getirilmiş. Bu da yetmiyor. Bu bloktan referans almak gerekiyormuş. Haliyle üniversiteyi bitirmiş evlatlarımıza da bakmak zorundayız. Çocuklar bizlerin eline bakmak istemiyor. 

Sevgili dostlar, giyimi zaten unuttuk. Özetle iğneden ipliğe her ay değil, her hafta zam geliyor.

Zamlar bıktırdı. Artık takip edemiyoruz.

 Enflasyonu yüzde 20' nin biraz altında göstererek kimseyi kandıramazsınız. Zaten sizde biliyorsunuz ki, enflasyon yıllık bazda en az yüzde 50 civarında. Ama emekliye verdiğiniz artış, sizin açıklattığınız enflasyonun da altında. En düşük emekli maaşı bugün için 5200 liradan az olmamalıdır.

Değiştireceğiz. Bu iktidarı değiştireceğiz. Başka çaresi yok.

Geçinemediğimizi anlatmak, insanca yaşam taleplerimizi ifade etmek ve kendi yaşamımızda söz sahibi olmak için kurduğumuz sendikaları da kapatıyorlar. Dikensiz gül bahçesi istiyorlar. Kendileri yüz bin liraya varan maaşlar alıyorlar, yetmiyor. 3-5 yerde maaş alanları var, bizleri ise açlığa mahkum ediyorlar.

İktidar sesimizi duymamaktan ısrar ediyor.

Şu an bütçe görüşmeleri yapılıyor. Emeklilere bu bütçeden pay istiyoruz.  Yandaş sendikalarla kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıkla bizim yaşamımıza şekil biçemezsiniz. Söz konusu kaderimizse, söz de  bizim, karar da bizim olmalıdır.

Bizimle görüşün. Bunun yolu emekli sendikalarını kapatmak yerine tanıyın.

Tekrar ediyoruz. Yandaşlarınızla yaptığınız toplu sözleşme ve görüşmeleri tanımıyoruz. Bizimle yeniden masaya oturun.

Siz bizi tanımazsanız, her türlü demokratik tepkimizi göstereceğiz. Dahası sizi sandıkta bir daha çıkmamak üzere tarihin çöp sepetine göndereceğiz.

Son sözümüz de kendimize:

Emekliler birleşin. Bizi bölmek isteyen içimizdeki koltuk düşkünlerine, ikbal soytarılarına, provokatörlere alan açmayacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Eyleme destek veren CHP İl Başkanı Nuri Cengiz ise yaptığı konuşmada “Son 20 yılda pik yaparak zirveye taşıdıkları rantçı anlayışlarını, halkın her ihtiyaçlarını karşılanması noktasında tercihlerini kullanırken hep ranttan yana ve beşli çeteden yana kullanan bir iktidarla karşı karşıyayız.

Kendi kendine yeten yedinci ülkeden biri olmanın gururu ile yetişen bizler, nohuttan mercimeğe herşeyi ithal eden, uluslararası sermayeye Pazar haline getirilen güzelim Türkiye’de geniş halk kitleleri yoksullukla boğuşuyor, Ülkede çalışan nüfusun yarısı asgari ücretle çalışıyor.

Ülkenin tüm emekçi kesimi yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşıyor. Bu ülkenin insanı bunları hak etmiyor. Çocuğuna bir pantolon alamadığı için intihar eden insanlar var bu ülkede.

Bizler birleşe birleşe ve dayanışarak gücümüze güç katacağız. Hemen sandık istiyoruz. Demokratik yollarla, bu ülkenin, cumhuriyetin ikinci yüz yılında çağdaş, müreffeh, herkesin ülkede üretilen katma değerden payını aldığı, üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün tesis edildiği aydınlık günlere hep birlikte ulaşacağız.” Dedi.

HDP adına konuşan yönetici de ülkenin ekonomik durumunu anlatarak halkın içine düştüğü ekonomik sıkıntıları anlatıp iktidara karşı tüm emek güçlerinin birleşmesi gerektiğini vurguladı.

SOL Parti adına konuşan SOL Parti Antalya İl Başkanı Aysel Aydın ise şunları söyledi:

“Bugün Tüm Emekli Sen dostlarımızın “Geçinemiyoruz” isyanı memleket meselesidir. Her sabah uyandığımızda, cebimizdeki paranın azaldığı, artık her saniye yoksullaştığımız, doları olan bir avuç zengin kazanırken dar gelirli, yoksul emekçi halk kaybediyor. Ekonomik krizin ve hayat pahalılığının bedelini en ağır ve en can yakıcı şekilde ödeyen, demokratik haklarına göz dikilmiş emekçi halk, artık YETER diyor.

Bu çürümüş, tel tel dökülen, tek adam rejiminin yarattığı sefalete mahkum değiliz. Sonu gelmeyen zamlara, fırtına gibi büyüyen işsizliğe, yoksulluğa, geleceksizliğe karşı ancak, örgütlü bir mücadeleyle, ülkenin üzerine çöken karanlığın sona erebileceğini, aydınlık bir geleceği hep birlikte inşa edebileceğimizi biliyoruz.

Bugün bu meydanda olduğu gibi umudu ve cesareti hep birlikte büyüteceğiz.

Tüm Emekli Sen dostlarımızın “güçlerimizi birleştirelim” çağrısına SOL Parti olarak omuz veriyoruz.

 Çünkü biliyoruz ki, güzel günler, ona yürümezsen sana gelmez.

Bu ülkenin tüm emekçileri ile birlikte eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin ve tam bağımsız ülkesini kuracağız.”

EMEP adına da EMP Antalya İl Başkanı Hasan Alkan konuştu. Alkan yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Ülkemiz son aylarda her gün yeni bir zamla uyanır hale geldi, insanlar pazar alışverişlerinde akşam karanlığını bekleyerek artık toplamanın hesabını yapıyor, alım gücü giderek azalırken; maaşlar %50’lere dayanan enflasyon karşısında eriyor. Asgari ücret ülkemizde temel ücret haline geldi.

2002 yılında asgari ücret 150 TL emeklilerin ücreti ise 270 TL idi, bugün ise en düşük emekli maaşı 1500 TL gördüğümüz gibi emeklilerin ücreti en ile düşük olarak belirlenen asgari ücret arasındaki makas bile giderek açılıyor. TL her geçen gün değer kaybediyor ancak biliyoruz ki TL erirken AKP iktidarı da eriyor.

Bugün burada ki tablo, bu kalabalık bize gösteriyor ki; halk, işçiler, emekçiler bu iktidarı alaşağı edecek, insanca yaşanacak bir düzeni getirecektir. Bu tencereler boş olduğu sürece; halk için bütçe, insanca yaşayacak asgari ücret ve vergide adalet mücadelesini işyerlerimizde, fabrikalarda,

sokaklarda kısacası hayatın her alanında sürdürmeli ve büyütmeliyiz.

Bugün 5 milyona yakın EYT’li emekliliği hayal olarak görüyor iktidar ise bunu bir seçim kozu olarak kullanmak için elinden geleni yapıyor, aynı şekilde emeklilere de, asgari ücretlilere de bir seçim kozu olarak görüyor. Bugün asgari ücret belirlenirken herkesin telaffuz ettiği rakamlar var 4 bin lira, 5 bin lira gibi rakamlar konuşuluyor.

Yoksulluk sınırının 10 bin lira olduğu bir ülkede asgari ücret 4 bin lira, 5 bin lira değil insan onuruna yakışır bir şekilde belirlenmeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maaşını bir günde 100 bin liraya çıkaranlar asgari ücretlinin maaşlarını da insan onuruna yakışır bir düzeye çıkarmayı bilmelidir.

Bugün iktidarda olanların serveti bizden çaldıklarıdır, bizler bu seçim sürecinde bizim olanı almak için mücadele etmezsek yeni gelen de servetini büyütmeye devam edecektir. Bunun için tıpkı İzmir’de geçtiğimiz günlerde DİSK’in düzenlediği mitingde olduğu gibi; alanları doldurmalıyız,

korkmamalıyız ve birleşe birleşe bu düzeni değiştirmeliyiz. 

Tüm emekliler sendikasının kapatılması da kabul edilebilir değildir. Bu iktidar yıllardır emekçilerin bir araya gelmelerini, örgütlenmelerini ve mücadele etmelerini engellemek için her gün yeni yasaklarla; sendikaları kapatarak, grevleri yasaklayarak önlemeye çalışıyor.

Bu yasakların karşısında durmak için bütün emekliler Tüm Emekliler Sendikasına üye olarak mücadeleyi büyütmelidir”

Eyleme çok sayıda emekli katılırken, sendikalardan, demokratik kitle örgütlerinden ve derneklerden yoğun katılım gözlendi.

Açıklama konuşmaların ardından olaysız bir şekilde sonuçlandı