Menu
RSS

Antalya’da CHP’li Kadınlar Salona Sığmadı, Coşku Saatlerce Sürdü

Antalya’da CHP’li Kadınlar Salona Sığmadı, Coşku Saatlerce Sürdü

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Antalya İl Başkanlığı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle hazırlanan 5 Aralık Kadına Seçme Ve Seçilme Hakkı Verilişi nedeniyle düzenlenen

“Pınar Ayhan’dan Yakın Tarihimizin Müzikal Belgeseli “Orada Duruverseydi Zaman” AKM Aspendos salonunda yaüpıldı. Salonu hıncahınç dolduran ve Antalya’nın tüm ilçelerinden gelen kadınlar salona sığmadılar, dışarıda da kuyruk oluşturdular. Ortaya konan muhteşem belgesel ilgiyle izlendi,

türkülere eşlik edildi, hep birlikte İzmir Marşı söylendi ve sonunda Pınar Ayhan ayakta alkışlandı.

Orada Duruverseydi Zaman belgeselinin sergilendiği salonda ilk konuşmayı CHP Kadın Kolları İl Başkanı Nilüfer Deveci yaptı. Deveci kadının temsiliyeti konusunda ilk imzacı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere verilen kanun önergesinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini anlattı.

Cumhuriyet, Aynı Zamanda Bir Kadın Devrimidir

Deveci konuşmasında “İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cinsten oluşur, kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim ötekini   ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin.

Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin.” diyen

Atatürk’ümüz, Türk kadınının genç Cumhuriyet’in yönetiminde ve geleceğinin planlanmasında yer almasını istemiştir.

Ulusal kurtuluş savaşımızdan sonra; Halk egemenliğine, Cumhuriyet rejimine demokrasiye geçtik. Orta çağ kültüründen, çağdaş kültüre yöneldik.

Asırlardır, kadını birey olarak kabul etmeyen göz ardı eden bir anlayışın yıkılışı, Atatürk’ün en büyük projesidir. Cumhuriyet, aynı zamanda bir kadın devrimidir.

Bu devrimlerin en önemlisi, bugün 87. Yılını kutladığımız Atamızın bize en büyük armağanı olan seçme ve seçilme hakkıdır” dedi.

“Bizler, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde birçok gelişmiş ülkeden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık. Kadınlar, eşit yurttaşlık kimliğine sımsıkı sarılarak 1935 yılında gerçekleşen seçimlerde sandıklara koşup oy kullandılar.

Seçim sonucunda 17 kadın Milletvekili Meclis’e girdi.

1936 yılında yapılan ara seçimle birlikte kadın milletvekili sayımız 18’e yükseldi.

O zamanki parlamentoda kadın temsil oranı açısından dünyada ikinci sırada yer alıyorduk.

Bu bir devrimdi” diyen Deveci konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu devrimin yankısı dünyada hala sürdüğü için Afganlı bir kadın aktivist,''Çok büyük bir hayranlık duyuyorum.

Türkler için muhteşem şeyler başarmış bir lider.

Çocukluğumdan beri düşünürüm bunu, ATATÜRK bizim liderimiz olsaydı Afganistan’da neler olurdu?

Bugün nasıl bir yaşamımız olurdu?

Biz Afgan kadınları nelere sahip olurduk ve neler başarırdık?

Biliyor musunuz bunun hayali bile çok güzel” demiştir.

Cumhuriyetle başlayan bu toplumsal dönüşümün, temel ekseni kadın-erkek eşitliğiyle sağlanmıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, günümüzde hala Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde eşit temsiliyet için mücadele ederken aklımızda Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretileri yer almakta.

Biz bu eşitsiz sistemi değiştirmek için Cumhuriyet Halk Partisi olarak dev bir adım attık.

Ne bir eksik ne bir fazla! Meclis’te ve yerelde eşit temsil için mücadelemiz sürecek.

Ulu Önderimiz “Ülkemizin varoluşunu hazırlayan kadınlarımız olmuştur.” demiştir.

İşte bizim de bu mücadelemiz yaşamın her alanında kadının varoluşunun önemini benimsetmek ve kadın-erkek eşitliğini sağlamak içindir.

Sevgili kadınlarımız, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi Söz veriyoruz!

Bu Memlekete barışı getireceğiz, huzuru getireceğiz, sevgiyi getireceğiz, adaleti getireceğiz, demokrasiyi getireceğiz. Özgüvenimizi, hayallerimizi karartmadan;

Bugün coşkuyu cesareti umudu heyecanı birlikte büyüttüğümüz herkese teşekkür ediyorum.

Demokratik şeffaf seçim, Bir an önce seçim,

Erken seçim, Hemen Seçim…

Gitti Gidiyor Tiran, Geliyor Gelmekte Olan

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum”

Daha sonra kürsüye gelen Deniz Filiz, Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’in ilçelerdeki etkinliklerinden dolayı gelemediğini ancak tüm içtenlikle selamını gönderdiğini söyledikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sevgili arkadaşlar, bugün 5 aralık. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verişinin 87. Yıldönümü.

Bu hakkın birçok batılı ülkeden önce verilmiş olması ile gurur duymamız gerekirken bunun kuru bir söylemden öte bir anlam taşımadığını yaşayarak gördüğümüz bu ülkede bunca yıldır kadınların oyları ile yetinildi.

Başta TBMM ve yerel ya da merkezi yönetimlerde hep erkekler oturdu, yönetti.

Birkaç istisna bunun böyle olmadığını göstermeye yeter mi?

Oysaki biz kadınların üstlendiğimiz o kadar çok görev ve yönettiğimiz o kadar çok alan var ki. Her birimiz bir yöneticiliğe talip olacak akla, cesarete, bilgiye ve kadınların üstünlüğü olarak gördüğüm sezgiye, inceliğe ve duygusal zekâya sahibiz.

Siyasetin zorlamasıyla değişmeden, dönüşmeden, iyiliğiyle şefkatiyle, vicdanıyla, merhametiyle, aklıyla, adaletiyle ve kocaman yürekleriyle güçlü kadınların, kendileri gibi kalarak, evlerini, işlerini, ilişkilerini yönettikleri gibi, dinamik, barışçı ve zarafetle yönetecekleri ülke yönetimlerini gerçekleştirmeliyiz artık.

Akıllı, dürüst, temiz, aydınlık, eğitimli ve deneyimli, ayrıca neyi nasıl ve hangi öncelikle yapacağını bilen kadınların bu ülke için yapabilecekleri çok şey var.

Yaşam alanlarımızda da toplum düzenini yeniden daha iyi bir biçimde kurmada da, çocuklarımızın daha iyi yetişmesi ve daha iyisine erişmesini sağlamada da, sürdürülebilir, doğayla dost bir yaşam biçimini geliştirmede de görevlerimiz var.

Biz yaparız, yapmalıyız, korumak için, yaşatmak için, bu gidişle ulaşılacak sondan kaçınmak için yapabildiklerini esirgemeyen, kadın olarak var olanları koruyarak bu çağın ve koşulların gerektirdiği yeni hakları alarak daha sıkı, daha Kararlı bir mücadelede yerimizi almalıyız.

Söz sahibi olmak, sesimizi duyurmak, toplumun temel taşlarından olarak her yerde varlığımızı göstermek hem hak hem sorumluluğumuzdur.

Adaletsizliğe, yoksulluğa, işsizliğe, liyakatsizliğe, şiddete, ölümlere karşı, her şeyin çivisinden çıktığı böyle bir zamanda hep birlikte mücadele ve müdahale etmeliyiz.

Varlığıyla, duruşuyla, donanımıyla, detayı gören, aklını ve duygularını birlikte kullanan, kendini her yerde açıkça ifade edebilen, bilen ve öğrenen kadınlar her yerde olmalı.

Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün aydınlık kadınları, biz cumhuriyetin gerçek ışıkları, biz cennet Anadolu’nun son umutları, kendimize ve gücümüze inanalım. Sözlerime son verirken bir kez daha, engin öngörüsü ile 87 yıl önce "Türk kadınına teba olmak değil birey olmak yakışır" diyerek

biz kadınlara siyaset yapma özgürlüğünü yasalaştıran atamızı saygı-rahmet ve özlemle anıyorum.

Hepinizi tüm iyi dileklerimle selamlıyorum siz değerli kadınlar ve kadınlara inanan erkekler”

CHP İl Başkanı Nuri Cengiz ise kadınların kurtuluş savaşındaki özverili çabalarını anlattıktan sonra elele hep birlikte güzel günleri yakında göreceklerini dile getirdi.

yukarı çık
0
Paylaşım