Menu
RSS

Antalya Barosu: İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmeyi Reddediyoruz! Öldürenlere İnat, Yaşasın Hayat!

Antalya Barosu: İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmeyi Reddediyoruz! Öldürenlere İnat, Yaşasın Hayat!

Antalya Barosu avukatları Başkan Polat Balkan önderliğinde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanıp Attalos Meydanı’na kadar yürüdüler. İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedilmesine tepki göstererek basın açıklaması yapan

Antalya Barosu avukatları İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi reddediyoruz! Dediler.

Antalya Barosu’ndan Avukat Gamze Ökte Kılıçkop basın açıklamasında “Öncelikle kadın ve çocuklar olmak üzere, her bireyin “şiddetsiz yaşama hakkı”nın güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi,

gece yarısı alınan bir kararla feshedilmek istenilmiştir. Hukuka aykırı olan bu fesih girişimi geçersiz olup anayasanın açıkça ihlali niteliğindedir” dedi.

Kılıçkop sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul Sözleşmesi Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca yasayla onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Sözleşmeden Cumhurbaşkanı kararıyla çıkılamaz. TBMM yeni yasa yapmadıkça İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir.

Bu nedenle, Anayasaya ve hukuka aykırı olan Cumhurbaşkanı Kararını reddediyoruz!

Antalya Barosu olarak bu fesih girişimini tanımıyoruz. Yaşatmak istemeyenlere inat, risk altındaki kadınları ve çocukları yaşatmak biz hukukçuların görevi ve sorumluluğu olduğunu biliyoruz.

İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına yönelik bu tür girişimler daha çok kadınının öldürülmesi, daha çok çocuğun istismarı ve travmatize olması demektir.

Eğer sözleşme tam olarak uygulanıp devlet olarak tüm yükümlülükler yerine getirilseydi her gün 3 kadın öldürülmezdi bu ülkede. Çocuklar istismara bu kadar açık hale gelmezdi. 

Her gün cinsel saldırı ve cinayetlerle gündemin oluştuğu ülkemizde hiçbirimiz güvende değiliz. Her birey kendisi, çocukları, akraba, komşu ve arkadaşları için endişe etmelidir.

Hangimizin ne zaman, nerede ve kim tarafından şiddete maruz kalacağının belirsiz olduğu, güvenliksiz bir yaşam sürdürmemiz beklenmektedir. Bu ülkede yaşayan herkes taciz, şiddet, cinsel saldırı mağduru adayıdır.

İstanbul sözleşmesi bizi bu saldırılardan korumaya, faili cezalandırmaya yönelik etkin tedbirler içerir. Sözleşme açık biçimde kadınların ölmesini önlemek için tedbirler almakta,

cinsel saldırı ve istismara ağır şekilde yaptırımlar uygulamakta, şiddetin yaşanmadığı aileleri korumaktadır. Sözleşme kısacası cinsiyetleri fark etmeksizin herkesi şiddete karşı koruma altına almaktadır.

Bu sözleşmeyi siz okumadan mı imzaladınız?

Sözleşme şiddeti kınamakta ancak siz sözleşmeyi kaldırarak şiddettin önünü mü açıyorsunuz?

Sözleşme kadınlara cinsiyetleri nedeniyle ayrımcılık yapmayı yasaklamakta, siz ayrımcılık mı yapmak istiyorsunuz?

Sözleşmenin feshi her gün 3 kadının öldürüldüğü bu ülkede kadın katliamını desteklemek anlamına gelir. Fesih kadın cinayetlerinin yolunun açılması demektir.

Sözleşme tamamen uygulanmış olsaydı kadın cinayetlerinin önlenebileceğini hepimiz biliyoruz. Sözleşmenin yok sayılması kadın cinayetlerine geçit verildiğinin tescilidir.

İstanbul sözleşmesi gündelik politik hesaplar için yok sayılamaz. Bizler bu hesaplarda yokuz, sözleşmeyi yok saydırmıyoruz.

Bu ülkenin hukukçuları olarak hukuksuz müdahalelerle yaşam hakkımızın hiç edilmesine de, bu ülkenin katiller ve tecavüzcüler cenneti haline getirilmesine de izin vermeyeceğiz.

Kim ne derse desin İstanbul sözleşmesinin eşit ve özgür bireylerden oluşan bir toplum hayalinin gerçekleşmesindeki en önemli hukuki güvencelerden olduğunu biliyoruz.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi reddediyoruz!

Öldürenlere inat, yaşasın hayat!”

yukarı çık
0
Paylaşım