Menu
RSS
Dikkat Bugün Bu yollar Trafiğe Kapalı

Dikkat Bugün Bu yollar Trafiğe Kapalı

24 Kasım Pazar Günü “25 Kasım ...

Başkan Muhittin Böcek: Eğitim Önderlerimize Bugün Her Zamankinden Daha Fazla İhtiyacımız Var

Başkan Muhittin Böcek: Eğitim Önderlerimize Bugün …

“Cumhuriyet sizden fikri hür, ...

Sebahat Çevik Yazdı: Şehir ve Şiir

Sebahat Çevik Yazdı: Şehir ve Şiir

“Neredesin sen ey aradığım şeh...

Belediye İş Sendikası: Mustafa Kemal Atatürk’e ve Laik Cumhuriyete Saldırılara Geçit Vermeyeceğiz!

Belediye İş Sendikası: Mustafa Kemal Atatürk’e ve …

Belediye İş Sendikası son günl...

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Koltuğumun altındaki dosyayla ...

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni...

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının 86'ncı Yıldönümü Anma Programı

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının…

Antalya’da bu yıl düzenlenecek...

Prev Next

Antalya DEM Parti: 2025 Bütçesi Savaş Bütçesidir

Antalya DEM Parti: 2025 Bütçesi Savaş Bütçesidir

DEM Parti Antalya İl Örgütü SGK Antalya İl Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında mecmliste görüşülen bütçe hazırlanırken emekçinin,

çiftçinin, gençlerin ve kadınların haklı talepleri görmezden gelindiğini, bütçenin esnafları da dinlemediğini belirtti.

Haberin Videosu:

DEM Parti Antalya İl Örgütü üyesi Aziz Kalkan ülke çapında eş zamanlı yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Bugün Ankara’da TBMM’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesi görüşülüyor. Yani 2025 yılında işçilere, emekçilere, emeklilere, işsizlere, kadınlara, gençlere, engellilere….. emeğiyle geçinmeye, yaşamaya çalışanlara bu ülkede ürettiğimiz bütün değerden ne kadar pay ayrılacağı konuşuluyor.

AKP-MHP iktidarı 2025 Bütçesi’ni hazırlarken, ülke gelirlerinin nereye harcanacağına karar verirken 12 bin 500 lira alan emeklilerin, 17 bin 2 liraya mahkûm edilen asgari ücretlilerin, grev yapan işçilerin, işsizlerin, yoksulluğu daha derinden yaşayan kadınların,

bugünü ve geleceği çalınan gençlerin, tarlasına gübre atamayan çiftçilerin, günü siftahsız kapatan esnafların taleplerine kulaklarını kapamıştır.

2025 Bütçesi yine sermayenin çıkarları için hazırlanmıştır. Bu bütçeyle sermayeden alınması gereken 3 trilyon liradan vazgeçiliyor. “Vergi Harcamaları” adı altında sermayeye peşkeş çekilen bu harcama kalemi 2025 Bütçesi’nin yüzde 20’sinden fazlasına denk geliyor.

2025 Bütçesi’nde “savunmaya” ise 1 trilyon 608 milyar 400 milyon lira ayrılıyor. Bu da bütçedeki her 100 liranın 11 lirasının savunma, savaş, silah harcamalarına gideceğini gösteriyor. 2024 ile 2025 bütçesi kıyaslandığında savunma giderlerinde dolar bazında artış,

yüzde 20 olarak gerçekleşmiştir. 2025 Bütçesi Savaş Bütçesidir

Yine faiz ödemeleri için 1 trilyon 950 milyar lira ayrılmış. Bu rakam bütçenin yüzde 13,2’sine denk geliyor. Bu demektir ki 2025 Bütçesi’nde kaynaklar faiz lobisine gidecektir.

Sadece bu üç rakamı topladığımızda bile görüyoruz ki, şimdiye kadar yaptığı gibi önümüzdeki yıl da iktidar her birimizin alın teriyle ürettiği kaynakları, toplam gelirimizi sermayeye ve savaşa yatıracaktır.

Oysa iktidar sözcüleri her ağızlarını açtıklarında yüksek enflasyonun da, bütçe açığının da suçunu yaşam hakkına kastettiği işçiye emekçiye, asgari ücretliye, emekliye, çiftçiye, esnafa yüklüyor.

Bizler çarşıda pazarda yaşadığımız yoksulluğu, alım gücümüzün günden güne nasıl düştüğünü yaşamaya, ayakta kalmaya çalışırken zaten biliyoruz. Ama bütçe rakamları da bunu net şekilde ortaya koyuyor. SGK'ye aktarılan kaynakların bütçeye oranı 2008'den bu yana

uzun yıllar yüzde 15-20 aralığında iken 2024'te bu oranının %10’a düştü. 

Dünyada emekliler için hükümet harcamalarının GSYH’ye oranı ortalama yüzde 7,9 iken Türkiye’de bu oran 4,3’tür.

BİSAM tarafından hazırlanan Eylül 2024 dönemine ait Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması raporuna göre; açlık sınırı 20 bin 478 lira, yoksulluk sınırı 70 bin 835 liradır. 

En az 4 milyonu 12 bin 500 lira ile geçinen emeklilerin neredeyse tamamı açlık sınırının altıda yaşıyor. 17 bin 2 lira ile çalışan nüfusun en az yüzde 60’ı olan asgari ücretliler ve yakın ücret alanlar açlık sınırının altında yaşıyor.

6,5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşıyor.

17 milyon 114 bin 912 kişi, yaşamını sosyal yardımlarla sürdürmeye çalışıyor.

Engelliler için bütçede ayırılan pay sadece yüzde 1,20 düzeyinde.

AKP’nin iktidara geldiği ilk günden 2024 yılının Ekim ayına kadar en az 33.992 işçi iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetti. Yani her gün ortalama en az 4 işçi hayatını kaybediyor.

Türkiye’de çalışma çağındaki nüfus 66 milyondur. Ama bunların yüzde 46’sı işgücüne dahil değildir. 21 milyonu kadın toplamda 30 milyonu aşkın kişi çalışma çağında olmasına rağmen işgücü kapsamında değil.

Bütçeden Payımızı İstiyoruz Ve Diyoruz Ki

Asgari ücret yoksulluk sınırının en az yarısı olacak şekilde belirlensin

İşsizliği önlemek için kamusal istihdam garantisi ve desteği sağlansın

İşsizlik Fonu’nu yalnızca işçiler ve işsizler yararına kullanılsın

Her türlü güvencesiz istihdama son verilsin, herkese güvenceli iş ve gelir güvencesi sağlansın

En düşük emekli maaşı en az yoksulluk sınırının yarısı düzeyine çıkartılsın

Emeklilere en az 25 bin lira bayram ikramiyesi verilsin

Tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerinin 3.600 ek gösterge hakkını derhal sağlansın 

İş cinayetlerinde ölmek istemiyoruz. İşçi sağlığı ve güvenliği koşulları tavizsiz uygulansın

Kamusal hizmetlere erişimde ve tüm alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alınsın

Kadın istihdamındaki cinsiyet temelli ayrımcılığı ortadan kaldıracak önlemler alınsın

Her mahalleye ücretsiz kreş açılsın

Tarlada, atölyede, evde kayıtsız çalışan kadınlara güvence ve eşdeğer işe eşit ücret sağlansın

Ev içi emeği görülmeyen kadınların sağlık ve emeklilik primleri bütçeden ödenerek emekli olmalarını sağlansın

Gençlere yönelik aktif istihdam politikalarını hayata geçirip, genç işsizliği ortadan kaldırılsın

Eğitim kamu kaynaklarıyla finanse edilsin ve “ücretsiz” olsun

Tüm engelli gruplarına şartsız olarak temel yurttaşlık geliri ödensin  

Kamuda engelli istihdamı kotası yüzde 10’a yükseltilsin

Engellilerin tüm destek araç ve gereçlerini ücretsiz olarak karşılansın

Küçük esnafın vergi, sigorta primi ve banka borçları faizsiz ve uzun vadeli olarak yapılandırılsın

18 Yaşını geçmiş geliri olmayan/belli bir gelirin altındaki herkese insan onuruna yaraşır bir yaşam için temel gelir sağlansın.

İhtiyaç sınırına kadar elektrik, su, doğalgaz, kömür ve internet ücretsiz olarak sağlansın.

Şehir içi toplu taşımayı ücretsiz olsun.

Yoksul ailelerin okul giderleri kamu tarafından karşılansın

Yoksul ailelere kira desteği sağlansın

Sağlık hizmetleri herkes için nitelikli, erişilebilir, anadilinde ve tamamen ücretsiz sağlansın.

Kamusal kaynaklarla bölgesel eşitsizlikler ortadan kaldırılsın

Kaynak Var, Kaynaklar Savaşa Ve Sermayeye Değil İşsizliğin Yoksulluğun Önlenmesine Harcansın

Büyük sermayeye uygulanan vergi muafiyeti, istisnası, indirimi ve vergi aflarına son verilsin

Bütçedeki “vergi harcamaları” kalemi kaldırılsın

Kâr, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıklar kaldırılsın

Rantlar ve büyük servetler vergilendirilsin

Servete ve gelire göre artan oranlı bir vergi sistemi oluşturulsun

Yandaş derneklere, vakıflara yapılan ödemeler, durdurulsun

Halka ait kaynakların, israf ve şatafat için harcanmasına son verilsin

Savaş politikalarından vazgeçilsin, savaşa ve güvenlik harcamalarına akan kaynaklar azaltılsın

DEM Parti olarak bizler; kapitalizme, emek sömürüsüne, yolsuzluğa, talana, gelir dağılımındaki uçuruma, açlığa ve yoksulluğa karşı işçi ve emekçilerin insan onuruna yaraşır ekonomik ve sosyal koşullara sahip olması için mücadele ediyoruz.

Asgari ücretin dört kişilik bir ailenin tüm ihtiyaçları gözetilerek yoksulluk sınırının en az yarısı olacak şekilde ve tümüyle vergiden muaf tutularak belirlenmesi ve emekli maaşlarının yoksulluk sınırının üzerinde olması için

herkesin insan onuruna uygun şekilde yaşayabileceği bir iş ve gelire sahip olabilmesi için mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz”

yukarı çık
0
Paylaşım