Menu
RSS

Antalya'da 'Bu Düzen Değişecek' Diyenler Bir Araya Geldi

Antalya'da 'Bu Düzen Değişecek' Diyenler Bir Araya Geldi

Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP), düzenlediği seçim toplantıları Antalya buluşmasıyla devam etti. Antalya'da Konyaaltı Cemevi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğe yüzlerce emekçi katıldı.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın da konuşma yaptığı etkinlik, TKP Antalya İl Başkanı Erhan Altınkaynak'ın açılış konuşmasıyla başladı.

Altınkaynak, TKP'nin Antalya'daki çalışmalarını anlattığı konuşmasında, Konyaaltı, Kepez, Muratpaşa ve Manavgat'ta açılan on Semt Evi, Finike Gökbük'te açıklan Köy Evi'nden bahsetti. Altınkaynak, seçim döneminde TKP ile emekçilerin bir araya gelebilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.

Kaş ilçesinden Gazipaşa ilçesine kadar, Antalya'nın en batısından en doğusuna kadar her yerde seçim çalışmalarında çoşkuyla ve inatla mücadele edeceklerini" söyleyen Altınkaynak, "TKP gelir her şey değişir diyoruz. Sizleri de bu mücadelenin parçası olmaya davet ediyoruz.

Gelin bu mücadeleye omuz verin, bu karanlığı yenelim aydınlık bir ülkeyi kuralım" dedi.

TKP'nin Antalya Adayı Turizm Emekçisi

Erhan Altınkaynak'ın konuşmasının ardından sahneye bir turizm emekçisi olan TKP Antalya milletvekili adaylarından Nazı Ece Mutlu çıktı. "Turizm sektörü emekçilerin en güvencesiz ve sömürünün en yoğun olduğu sektörlerden biri. Bizlere daha işe başlamadan, daha maaşlarımızı dahi vermeden kredi veriyorlar." diyen Mutlu şöyle konuştu:

"Önce borçlandırıp sonra da köle çalıştırmaya uğraşıyorlar. Güvencesiz, mesai saatleri bellli olmadan, sigortasız bir alanda yaşam mücadelesi veriyoruz. Ama biliyoruz ki mücadele ettikçe haklarımızı alacağız. Turizm patronlarına karşı mücadele ettikçe, turizm emekçileri yan yana geldikçe güçleneceğiz."

'Kimse Komünistlere 'Kökü Dışarda' Diyemez'

Ardından konuşma için sahneye çıkan Kemal Okuyan, "Türkiye Komünist Partisi bundan yüz yol önce Bakü'de kurulduğunda Türkiye'deki kurtuluş mücadelesine omuz vermek için yola koyulduk. Türkiye Komünist Partisi'nin kuruluşlu 1923'de Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda önemli bir dönemeçtir.

Ve bizim yoldaşlarımız bundan 102 yıl önce bugün Türkiye'deki bağımsızlık mücadelesine katkı sunmak için çıktıkları yolda gericiler tarafından katledildiler.

Bugün bize 'kökü dışarda' diyenler bilsinler ki bu ülkenin kuruluşunda emeğimiz var. Biz bu ülkenin kendisiyle yaşıt bir partiyiz. Kimse komünistlere 'kökü dışarda' diyemez." dedi.

'Emekçiler Bu Ülkenim Zenginliklerin El Koyacak. Başka Yolu Yok'

Okuyan şöyle devam etti:

"Neden komünistler hakkında bu kadar yalan söylüyorlar? Neden sürekli bizimle ya da komünistlikle uğraştılar. Bundan 20 yıl önce TKP adıyla yola çıktığımızda demediklerini bırakmadılar. Bize 'kendinize komünist demeyin' diye nasihat verenleri aldırmadık. Çünkü biz iyilikten, eşitlikten yana bir ülke istiyoruz.

Bundan dolayı da ismimizi gizlemiyoruz. Ve biz komünistler zorlukları aşarız dedik. Ve biliyorduk ki 100 yıl önce kuruluşunda emeğimizin olduğu bu ülkede bugün salonlara sığmıyoruz. Bugün ülkenin her yerindeyiz.

Bu ülkede girilmedik tek bir yer bırakmadık bırakmayacağız. Her yerde eşitliğin ve özgürlüğün sözünü yükselteceğiz.

Bugün hastanelerden para kazananların hastalığı çözme şansı var mıdır? Bir ülkenin kaderi şirketlerin eline teslim edilebilir mi? Eskiden dedikleri gibi 'özel güzeldir' dediklerine inanabilir miyiz? Bir günde halktan sattıklarını bir saatte geri alacağız. Bu ülkenin zenginliklerine halk adına el koyacağız.

Antalya'ya bakar mısınız? Tanınmayacak hale gelmiş. Her yer beton yığını. Nedeni ne peki? Her yerden para kazanma derdi olan patronlar değil mi? Bu zengin düzenine son vermeden bu ülkenin iyi olma şansı var mı?

Bugün biliyoruz ki çocukların hayatını karartan, kadınları katleden bu gerici düzen yıkılmadan emekçilerin gün yüzü görme şansı yok. Tarikatlar ve cemaatler yasal olmayan kuruluşlar. Bugünkü yasalarla bile öyle. Toplumun bugün büyük bir çoğunluğu büyük bir çoğunluğu tarikatlara ve cemaatlere karşı.

Ama buna rağmen biz böyle söyleyince halkı korkutursunuz diyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkede yıllarca bu ülkenin emekçileri yobazlarla korkutulmaya çalışıldı. Bırakalım da bu ülkenin aydınlık çoğunluğu cesur olsun. Bırakalım da biraz yobazlar korksun biraz da patronlar korksun.

Korksunlar ki bu ülkeyi sahipsiz ve kimsesiz sanmasınlar."

AKP'yle Büyümüş Siyasetçiler Ülkeyi Erdoğan'dan Kurtaramaz'

Altılı Masa içerisinde Erdoğan'ın eski yakın müttefiklerine ilişkin konuşan Okuyan, "Bugün ülkeye umut diye gösterilenlere bakarmısınız. İkisi eski AKP'li. Babacan ve Davutoğlu. Biri eski MHP'li Akşener. Biri Erdoğan'ın abisi sayılır Temel Karamollaoğlu. Bunlar mı kurtaracak bizi Erdoğan'dan.

Erdoğan her sıkıştığında yardımına koşan CHP mi kurtaracak ülkeyi Tayyip Erdoğan'dan? Bugün Cumhurbaşkanı adayı olur mu diye tartışılıyor. Yahu yıllar önce Başbakanlığın yolunu açan CHP değil miydi? 15 Temmuz Darbesi olduğunda hesap sormak yerine miting meydanlarında Erdoğan'la yan yana gelen kimlerdi?" dedi.

Okuyan Konuşmasını Şöyle Tamamladı:

"Biliyoruz ki gericilikle ve sermaye düzeniyle hesaplaşmadan bu iş olmaz. Bugün denize düşen yılana sarılır diyorlar ama biz yılana sarılmayacağız. TKP işte bu yüzden var. TKP seçimlerde emekçilerin umudu olacak emekçileri alternatifsiz bırakmayacak. Gelin seçimlerde bir rüzgar estirelim.

Eşitliğin ve özgürlüğün rüzgarı essin. TKP'nin sesi her yerde yayılsın. Bu partinin arkasında duralım. Elim kırılsaydı da oy vermeseydik diyeceğimiz partilerin arkasında yürümeyelim. TKP bunun için var. TKP gelir ve her şey değişir!"

Konuşmaların ardından müzisyenler Ozan Çoban, Güneş Demir ve İlke Kızmaz'ın söylediği türkülerle etkinlik sona erdi.

yukarı çık
0
Paylaşım