Menu
RSS
Başkan Böcek’e Kaş’ta Sevgi Seli

Başkan Böcek’e Kaş’ta Sevgi Seli

Antalya Büyükşehir Belediye Ba...

CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Kotan: Bu Kenti Birlikte Yöneteceğiz

CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Kotan: Bu Kent…

CHP Konyaaltı Belediye Başkan ...

Sandığa Son 10 Gün: Seçim Yasakları Başladı

Sandığa Son 10 Gün: Seçim Yasakları Başladı

YSK'nın takvimine göre seçim y...

Antalya Mimarlar Odası: 12 Parti Yerel Seçim Manifestomuza Cevap Vermedi

Antalya Mimarlar Odası: 12 Parti Yerel Seçim Manif…

Mimarlar Odası Antalya Şubesi ...

Antalya DİSK: İşçiler Varsa Umut da Var

Antalya DİSK: İşçiler Varsa Umut da Var

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ...

Başkan Böcek Sahurunu Öğrencilerle Yaptı; Sahur Sofrasını Kendi Hazırladı

Başkan Böcek Sahurunu Öğrencilerle Yaptı; Sahur So…

Antalya Büyükşehir Belediye Ba...

LÖSEV: Sağlık Bakanı’nı Hesap Vermeye Davet Ediyoruz

LÖSEV: Sağlık Bakanı’nı Hesap Vermeye Davet Ediyor…

Lösev tarafından yapılan yazıl...

Prev Next

Antalya'da Patronlar "Taş da Yağsa Çalışacaksınız" Dedi, 13 Yaşındaki İşçi Berivan Öldü

Antalya'da Patronlar "Taş da Yağsa Çalışacaksınız" Dedi, 13 Yaşındaki İşçi Berivan Öldü

Antalya'da meydana gelen hortum sonucunda çalıştığı tarlada ölen 13 yaşındaki Berivan'ın babası "Yağmur da yağsa, taş da yağsa çalışacaksınız" diyerek zorla çalıştıran patronları kızının ölümünden sorumlu tuttu.

Ailesi ile birlikte tarım işçisi olarak gittiği Antalya'dan tabutta dönen 13 yaşındaki Berivan Karakeçili'nin babası Kazım Karakeçili, "Yağmur da yağsa, taş da yağsa çalışacaksınız" diyerek zorla çalıştıran patronların kızının ölümünden sorumlu olduğunu söyledi.

'Yoksulluktan Kaynaklı Çalışmak Zorundayız'

Antalya'nın Kumluca ilçesinde 24 Ocak'ta meydana gelen hortumda yaşamını yitiren mevsimlik tarım işçisi 13 yaşındaki Berivan Karakeçili için Urfa'nın Viranşehir ilçesinde kurulan taziye devam ediyor.

Çalıştığı portakal bahçesinde hortumun etkisi ile çatılardan savrulan sacın başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren mevsimlik çocuk işçi Karakeçili'nin 8'inci sınıf öğrencisi olduğu öğrenildi.

Yoksulluktan kaynaklı çalışmak zorunda kaldıklarını ifade eden Baba Kazım Karakeçili, Eylül ayından bu yana Kumluca'da olduklarını anlattı.

Baba Çalışmak İstemedi, Fabrika Engelledi

Baba Kazım Karakeçili, hava koşullarının kötü olduğu günlerde çalışmak istemediklerini, ancak bahçedeki portakalların işlendiği fabrika sahibinin buna müsaade etmediğini söyledi.

"Kızımı sanki orada bıraktım, bir daha asla gitmem" diyen baba Karakeçili, kızının hakkını sonuna kadar arayacağını, fabrika sahiplerinden şikayetçi olacağını ifade etti. Hortumun yaşandığı gün çevredeki bahçelerde çalışan işçilerin

kötü hava koşullarından kaynaklı tarlaya inmediklerine dikkat çeken Karakeçili, patronların kendilerine "Yağmur da yağsa, taş da yağsa çalışacaksınız" dediğini kaydetti.

"Kimse Ona Yardım Etmiyor"

Olay günü yaşananları anlatan baba Karakeçili, "Hortum olunca herkes kaçıyor. O da çocuk tabii. Durup hortuma bakıyor. Kimse ona yardım etmiyor. Kimse ona "Kaçalım" bile demiyor. O da çocuk; bahçenin ortasında duruyor.

Hortumun bir çatıdan uçurduğu sac gelip kafasına değiyor. Sonra yerde hareketsiz yatıyor. Kızım orada yaşamını yitirmiş. İmkanım olsa onu oraya götürür müydüm" diyerek yaşadığı yoksulluğu ifade etti.

"Çalışırken Boyu Kadar Çamura Batıyordu"

Eylül ayında Antalya'ya gittiklerini ifade eden Karakeçili, şöyle devam etti: "Maddi durumumuz olmayınca mecburen gittik. Kaldığımız yer çadır değildi. Ancak ev de değildi. Kaldığımız yer baraka gibi bir yerdi. Üstü sac ile kaplıydı.

Zaten oraya da kira ödüyorduk. Günlüğümüz 60 ya da 70 liraya geliyordu. Bütün çocuklarım küçüktü. Berivan çalışan tek çocuğumdu. Okuyordu, onu burada yalnız bırakamadığım için yanımıza aldık. Beri de çalışıyordu.

İş imkanı olsa, ekonomik gücüm olsa kızımı okuldan çıkarıp gitmezdim oralara. Çalışırken boyu kadar çamura batıyordu. Su ve çamur içinde mecburi çalışıyorduk. İmkan olsa insan onca kilometre uzakta çalışmaya gider mi?

10 çocuğumla bir araca doluşup gidiyoruz. Yolda, ya da orada başımıza bir şey gelse bir aile yok olacak. Mecbur olmasak böyle bir yola çıkmazdık."

Güvenliksiz Ve Sigortasız

Fabrika sahiplerinin sürekli işsiz bırakma tehditleri karşısında yağmur, çamur demeden çalışmak zorunda kaldıklarını vurgulayan Karakeçili, "Diyelim bugün yağmur, fırtına var, 'bugün çalışamayız' dediğimizde 'bir sonraki gün de biz sizi kabul etmeyiz' diyorlardı.

'Yağmur da yağsa, taş da yağsa çalışacaksınız' deniliyordu. Fırtına kalktı kızımı aldı götürdü. Yağmurlu günlerde işe gitmeyi reddettiğimizde, içeride kalan paramızdan kesinti yapılıyordu. Bizi işten çıkarmak için bahane arıyorlardı.

Zaten sigortamız yok. Günlük çalışıyoruz. Hoşlarına gitmese bahane ile işten çıkarabiliyorlardı. Çalışmak istemediğimiz günlerde 'fabrikam zarara giriyor' deyip çalışmamız konusunda zorluyorlardı. Sonunda kızımın hayatına sebep oldular.

Günlük zararları için kızım hayatından oldu. Onun hakkını sonuna kadar arayacağım" diyerek, kızından geriye portakal bahçesinden bir eldiven kaldığını dile getirdi.

yukarı çık
0
Paylaşım