Menu
RSS

Eğitim-İş'ten Vakıf Protokolüne Tepki

Eğitim-İş'ten Vakıf Protokolüne Tepki

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Balıkesir Şubesi Hukuk Sekreteri Mustafa Demiralp, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) vakıflarla yaptığı protokollere tepki göstererek değerler eğitiminin vakıfların görevlendireceği kişilere açılmasının sakıncalar doğuracağını savundu.

Eğim-iş Balıkesir Şubesi'nde gerçekleştirilen basın toplantısına Şube Örgütlenme Sekreteri Yaşar Sanön ve sendika ilçe temsilcileri katıldı.

AK Parti iktidarının çağdaşlaşmanın temeli olan eğitimi kendi ideolojik amaçları doğrultusunda biçimlendirdiğini öne süren Balıkesir Şubesi Hukuk Sekreteri Mustafa Demiralp, Milli Eğitim Bakanlığı'nın,

Diyanet İşleri Başkanlığı, il müftülükleri ve dini cemaatlerin uzantısı olan vakıflarla yaptığı protokollerin, okullarda tek bir mezhebe yönlendirme ve aslından uzaklaşan dini faaliyetlerin önünü açtığını ileri sürdü.

'Değerler eğitimi' kapsamında tüm sınıf seviyelerinde, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında çalışmaların tüm öğretmenler tarafından programlara uygun olarak yürütüldüğünü belirten Demiralp, şöyle konuştu:

"Hizmet Vakfı, Ensar Vakfı, Türgev, Tügva gibi vakıflarla yapılan protokollerle okullarımız ve okul pansiyonlarımız bu vakıfların görevlendirdiği kişilere açılmıştır.

Okul pansiyonlarına akşam sohbetleri için gelenler artık dilediklerinde okullarımıza da gelip ders saatleri içerisinde öğrencilerimize değerler eğitimi çalışması yapacaklarını belirterek sınıflara girmeye ve öğrencileri öğretmenlerden almaya başlamışlardır.

Bu durum giderek yaygınlaşırken, sorumlu idareciler protokollerde yer alan şartların yerine getirilmesine bile gerek görmeden gelenlere her türlü imkanı sunmaktadır.

Protokollerde vakıflara çok geniş, seminer, gezi, kültürel ve sportif yarışmalar düzenleme ve kamp yapma, yetkileri verilirken yükümlülük şartları da belirlenmiştir.

Ders saatleri içerisinde yapılan etkinlikler eğitim-öğretim faaliyetlerini aksatmaktadır. Ayrıca gelen kişilerin niteliği ve yeterliliği de şüphelidir.

Denetimsizlik seminer ve etkinliklerin kapsam dışına çıkmasına, tarikat propagandasına dönüşmesine yol açmaktadır. Bu uygulamalar ülke genelinde olduğu gibi Balıkesir'de de hızla yayılmaktadır."

Eğitim-İş olarak milli eğitim yöneticilerini, eğitim alanı ile inanç alanını birbirine karıştırmaktan vazgeçmeye çağırdıklarını belirten Mustafa Demiralp, bilim dışı ve pedagojik açıdan son derece sakıncalı uygulamalara derhal son verilmesini istedi.

Demiralp, "Ülkeyi kocaman bir cemaate dönüştürmek isteyen zihniyet, okulları da medreseye dönüştürerek, sadece milli eğitimin değil, Cumhuriyet'in kazanımlarını da silmeye çalışmaktadır.

Türkiye'nin laik bir Cumhuriyet devleti olduğunu unutarak çocuklarımızın geleceğini karartmaya çalışanlar, karşılarında her zaman Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim neferlerini bulacaktır" dedi.

yukarı çık
0
Paylaşım