Menu
RSS

İhsanoğlu Antalya’da Meşalelerle Karşılandı

  • Yazan 
İhsanoğlu Antalya’da Meşalelerle Karşılandı

Özel uçakla Antalya Havalimanı'na saat 23.40 sıralarında iniş yapan Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP milletvekilleri, CHP, MHP ve destekleyen diğer siyasi partilerin üst düzey ve il yöneticileriyle bu partilere mensup belediye başkanları tarafından apronda karşılandı.

VIP Salonu'nda kendisini karşılamaya gelenlerle tokalaşan İhsanoğlu, VIP çıkışında ise ellerinde Türk bayrakları ve meşaleler bulunan kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Kendisini karşılamaya gelenleri selamlayan İhsanoğlu'na bir vatandaş, "Ekmel Baba, hırsızdan uğursuzdan kurtarın bizi lütfen" diye seslendi.

CHP milletvekilleri Şafak Pavey, Gürkut Acar, Engin Koç, Ramazan Kerim Özkan, Erdal Aksünger, Gülsüm Bilgehan, MHP MYK üyeleri Hüseyin Yıldız, Kemal Çelik, Muratpaşa, Konyaaltı, Alanya, Korkuteli, Kemer, Döşemealtı ilçelerinden MHP ve CHP'li belediye başkanları, siyasi partilerin il başkanları ve yöneticileri de karşılamada bulundu. İhsanoğlu, meşalelerle açılan yoldan geçerek seçim otobüsüne yürüdüğü sırada bir grup ile 'selfie' çektirdi. Daha sonra otobüse binen İhsanoğlu, yaklaşık 100 araçtan oluşan konvoyla konaklayacağı otele doğru yola çıktı.

KAFEYİ ZİYARET ETTİ

Eşi Füsun İhsanoğlu'nun da eşlik ettiği Ekmeleddin İhsanoğlu, otele geçmeden bir de kafe ziyaretinde bulundu. Otel karşısındaki kafeye geçen ve müşterileri selamlayan İhsanoğlu, burada bitki çayı içti. İhsanoğlu'yla vatandaşlar fotoğraf çektirme yarışına girdi. Evleri hemen karşıda bulunan 7 yaşındaki İpek Arıktürk de İhsanoğlu'nun yanına gelerek yanağından öptü. Annesi İpek'in "Cumhurbaşkanımız geldi, gidelim hemen" dediğini belirtti. Küçük kızla bir sohbet eden İhsanoğlu, çok sayıda vatandaşla da fotoğraf çektirdikten sonra otele geçti.

İHSANOĞLU: ADALETE GÜVEN SARSILIRSA...

CUMHURBAŞKANI adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Antalya’da düzenlediği basın toplantısında "Şimdi konuşmalarımızda İslamiyeti referans alıyor, dinden imandan bahsediyoruz. Peki, Peygamber Efendimiz diyor ki, ’Benim kızım hırsızlık yaparsa en büyük cezayı ona ben veririm.’ Türkiye bu adalet anlayışını görmek istiyor" dedi. Mahkemelerin siyasi etki altında olduğunu da savunan İhsanoğlu, "Bir ülkede adalet olan güven sarsıldığı takdirde o ülkede huzurdan, istikrardan, güvenden bahsetmek mümkün değil" diye konuştu.

CHP ve MHP’yle birlikte 13 siyasi partinin desteklediği Cumhurbaşkanı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmaları için bulunduğu Antalya’da The Marmara Otel’de basın toplantısı düzenledi. İhsanoğlu’nun eşi Füsun İhsanoğlu, önceden basın toplantısının yapıldığı salona geldi, CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey’le bir süre sohbet etti.

Ekmeleddin İhsanoğlu’na basın toplantısında kendisini destekleyen siyasi partilerin il yöneticileri, CHP ve MHP’li belediye başkanlarıyla birlikte CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger eşlik etti. İhsanoğlu, basın toplantısına kendisini destekleyen siyasi partilerin, il başkanlarıyla yan yana oturdu.

TOKATLAYAN TEKMELEYEN İNSAN İSTENMİYOR

Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarını çok orantısız imkânlar içinde sürdürdüklerini belirterek bunun karşısında, isim vermeden Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın hala mağduriyetten bahsettiğini söyledi. Dün Diyarbakır’da başarılı bir ziyaret gerçekleştirdiklerini kaydeden İhsanoğlu, "İnsanlar devletle kendi aralarındaki bariyerler kalktığı zaman, bir huzur ve tevazu içinde ilişki kurulduğu zaman, bu ilişkinin ne kadar faydalı olacağını gördüler. Türkiye artık kibirden uzak, tepeden bakmadan uzak ve bizim Türk örf adetlerine uygun bir şekilde insani ilişkiyi özlemiş durumdadır" dedi.

Türkiye’nin bu sorunların daha medeni, daha seviyeli ve daha çelebi bir üslupla çözülmesini istediğini kaydeden İhsanoğlu, "Türkiye devletin tepesinde kavga yapan, öfkelenen, başkalarını elinin tersiyle iten, tokatlayan, tekmeleyen insan istemiyor" diye konuştu.

HAKKIN BİLDİĞİNİ HALKIN DA BİLMESİ LAZIM

Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ekmeleddin İhsanoğlu, bugüne kadar toplanan bağış miktarına ilişkin bir soru üzerine henüz son iki günün rakamlarını almadığını söyledi. İhsanoğlu, Perşembe günü itibariyle toplanan bağış miktarının 2 milyon TL üzeri olduğunu kaydetti. Seçim kampanyasına yapılan bağışların düzenli ilan edildiğini dile getiren İhsanoğlu, bağışlar konusunda şunları söyledi:

"5 dakika önce, Zeynep adında bir evladımız, 5 - 6 yaşında evladımız. Annesinin kendisine verdiği kumbara içinde 10 TL biriktirmişti. Bu kampanyadan, nasıl olduysa, annesinden babasından etkilenerek, ’Anne kumbaramdaki 10 TL’yi Ekmel amcaya göndermek istiyorum’ dedi. Biraz önce Zeynep’le, annesiyle sohbet yaptık. 4- 5 yaşında bir evladımızın bu bağışı 4 milyon, 400 milyondan daha kıymetlidir. Biz gelen kuruşun hesabını veriyoruz. Çünkü milletimizin verdiği parayı milletimizin bilmesi lazım. Biz bu yolda millet yolunda hizmet için çıktık. Başka hesaplara, maksatlara, başka ceplere hizmet etmek için çıkmadık. Hakkın bildiğini kuldan saklamak, bir Müslümanın şiarı olmaması lazım. Hakkın bildiğini de halkın bilmesi lazım. Bunun hesabı sırf bu dünyada değil öbür dünyada da var."

DÜNYANIN EN TUHAF SEÇİMİ

Türkiye’nin yaşamakta olduğu cumhurbaşkanlığı seçimlerini ’Dünyanın en tuhaf seçimi’ olarak nitelendiren İhsanoğlu, dünyanın hiçbir yerinde öyle bir seçim sisteminin, tarzının olmadığını söyledi.

Amerikanvari seçim iddiası taşımasına rağmen bütün seçimin 30 güne sıkıştırıldığını kaydeden Ekmeleddin İhsanoğlu, "Özel böyle ölçümler alınarak bir kanun yapıldı. 10 Temmuz’da başlayacaksınız 10 Ağustos’ta bitireceksiniz. Sanki bir sokağın başındaki evden sokağın sonundaki eve taşınır gibi hesaplanmış. 30 gün" dedi.

MİLLET ALDATILMAYA ÇALIŞILIYOR

Bununla birlikte bağışların 9 bin TL ile sınırlandığını ve üstü bağışlarda veren de alan adayın da ceza alacağını kaydeden İhsanoğlu, "Böyle tuhaf bir bağış, kampanya. Devlet, iki adaya hiçbir kuruş vermiyor. Bir aday devletin bütün imkânlarını kullanabiliyor. Fütursuzca kullanıyor. Uçaklarını, helikopterlerini kullanıyor. Binlerce kişiyle birlikte hareket ediyor. Bizler böyle gariban ama biz gaddar, öbür taraf mağdur. Ne güzel şey değil mi? Çok büyük adalet var. Mağduriyet, devam ediyor. Vesayet devam ediyor. Çok güzel değil mi Allah aşkına. Türkiye’nin kaderi bu, gerçekler ters yüz yapılarak millet aldatılmaya çalışıyor" diye konuştu.

TEMEL SORUN ADALETSİZLİK

İhsanoğlu, bir soru üzerine Türkiye’nin bir numaralı sıkıntısı adaletsizlik olduğunu söyledi. "Adalet mülkün temelidir" sözünü hatırlatan İhsanoğlu, buradaki mülkün devlet, millet, varlık ve dirlik demek olduğunu belirterek, "Bu varlığın temeli çürükse çöker. Şimdi biz öyle bir noktaya geldik ki bu temel su aldı. Politika suyu aldı. Politika suyuyla bu temel çürümeye başladı" dedi.

Mahkemelerin siyasi etki altında olduğunu savunan Ekmeleddin İhsanoğlu, "İnsanlar bunun karşısında vicdanen rahatsızlık içinde. Taraf olanlar, mağdur olanlar, hapislerde çürütülenler, yıllarca haksız hapis yatanların uğradıkları gerçek mağduriyetin yanı sıra bu konularla ilgisi olmayan sade vatandaşın adalete olan güveni sarsılıyor. Bir ülkede adalet olan güven sarsıldığı takdirde o ülkede huzurdan, istikrardan, güvenden bahsetmek mümkün değil" diye konuştu.

İSLAMİYETİ REFERANS ALIYORUZ

Bu açıdan yapılması gerekenlerin en başında kanun hâkimiyetini temin etmek ve insanların adalet karşısında eşit muamele görmesini sağlamak olduğunu belirten İhsanoğlu şöyle konuştu:

"Şimdi konuşmalarımızda İslamiyeti referans alıyor, dinden imandan bahsediyoruz. Peki, Peygamber Efendimiz diyor ki, ’Benim kızım hırsızlık yaparsa en büyük cezayı ona ben veririm.’ Ve sahabesine diyor ki, ’Bizden önceki kavimler niye çöktü? Çünkü onlarda nüfus sahibi zenginler yanlış yaptıkları zaman üstü örtülmüştür. Zavallı gariban, fakir fukara yaptığı zamannlarda ceza tatbik edilmiştir. Bizim dinimizde böyle bir şey yoktur.’ Benim kızım böyle bir şey yaparsa cezasını ben veririm’ bu Hazreti Muhammed Peygamber Efendimizin sözüdür, başka kimsenin değil. Türkiye, bu adalet anlayışını görmek istiyor. Bu temel adalet anlayışını görmediği için Türkiye’de temel sıkıntılar var. Dini siyasete karıştırmıyoruz ama dindeki bu yüksek, yüce değerleri benimsememiz lazım."

TERSİNİ YAPMAYA KİMSENİN HAKKI YOK

Bu değerlerin aynı zamanda evrensel değerler olduğunu kaydeden İhsanoğlu, Türkiye’nin hukuk sisteminde evrensel normları yakaladığı gün Türkiye’nin önünün açılacağını ve Türk toplumunun dünyanın en mutlu toplumlarından biri olacağını dile getirdi.

Bunun için öncelikle herkesin kanun karşısında eşit olması gerektiğini, siyasetin yargı üzerinde etkisinin olmaması ve yargının da siyaset üzerinde etkisinin olmaması gerektiğini kaydeden İhsanoğlu, "Yargının siyaseti etkilemesini millet reddetti Ak Parti’nin önünü açtı. Bu da hukuk adına güzel bir şeydi ama şimdi bunun tersini yapmaya kimsenin hakkı yok" dedi.

KILIÇDAROĞLU GAFI

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, son seçimlerde hangi siyasi partiye oy verdiğine ilişkin bir soruya ise cevap vermemeyi tercih etti. Ailesinin Demokrat Parti kökenli olduğunu, eşinin ailesinin ise yine Adalet Parti ve Demokrat Parti geleneği içinde daha ileri noktada Demokrat Parti’yi kuran ailelerden olduğunu anlatan İhsanoğlu, fakat Türkiye’de siyasi topografyada çok büyük değişiklik olduğunu söyledi.

14 Haziran’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin cumhurbaşkanı adayı olarak kendisini açıkladığı güne dönen İhsanoğlu, konuşmasının bu noktasında yaptığı gaf nedeniyle özür dilemek durumunda kaldı.

İhsanoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun soyadını ’Alemdaroğlu’ diyerek telaffuz etti salondan yükselen ’Kılıçdaroğlu’ uyarısıyla "Çok özür dilerim. Kılıçdaroğlu. Yorgunluk. Beni maruz görünüz" dedi. İhsanoğlu, iki siyasi partinin uzlaşısının siyasi ittifaktan öte tabandaki yaklaşmanın, uzlaşmanın sonucu olduğunu söyledi. Ekmeleddin İhsanoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye’de siyasi topografyada değişiklik var. Türkiye bugün cumhurbaşkanlığı seçimlerine kararı çok farklı bir şekilde verecek. Bu kararı, istikrar içinde huzurun temin edilmesi, Türkiye’de kutuplaşma, zıtlaşma, cepheleşme, bir tarafın diğer tarafı düşman sayması, onu ötekileştirme politikalarına son verecek şekilde yapacaktır. Türkiye önümüzdeki 7 sene içerisinde siyasi istikrarı sağlamış, devletin başına devletin bütünlüğünü temsil eden fakat aynı zamanda 76 milyon aileyi kucaklayan birisini seçecektir."

PARTİLER ÜSTÜYÜM AMA SİYASET DIŞI DEĞİLİM

Kendisinin parti mensubiyetinin bulunmadığını anlatan ama kendisinin bütün partilerin üstünde ama siyasetin dışında olmayan bir noktada olarak tanımlayan İhsanoğlu, görevinin sınırını, "Ama siyasete yön veren, siyasileri kızıştıkları ya da çıkmaza girdikleri zaman siyasileri bir masa etrafında toplayan onları barıştıran ve çözüm arayan" sözleriyle çizdi.

OYLARI REHİN ETMEMEK LAZIM

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, bir soru üzerine ilk turda yüzde 60 oy oranıyla seçimi kazanacaklarına inandıklarını söyledi. ’Eskaza şu veya bu sebepten’ dolayı seçim ikinci tura kalırsa Kürt oylarının önemli bir kısmının da kendisine yöneleceğini öngördüğünü kaydeden Ekmeleddin İhsanoğlu, dün gerçekleştirdiği Diyarbakır ziyaretine dönerek, "Onlara dedim ki, siyasi pazarlık neticesinde bir çözüm olursa o çözüm topal aksak doğar. Bir müddet yürüyebilir. Kısa bir müddet sonra çöker. Bir siyasi hayati meselede, bu aksaklık, topallık o anlaşmayı çok kısa zamanda bitirir. O siyasi hesapla verilen tavizler çöker, siyasi taviz isteyenler kazanır, bunun başta türlü örnekleri vardır. Siyasi hesap vasıtasıyla oyları kısa vadeli rehin etmemek lazım. Ben bu mesajı verdim, sanırım yerini bulmuştur" diye konuştu.

İHSANOĞLU ANTALYA'DA İFTARA KATILDI

Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Cumhurbaşkanı makamı kimsenin tekelinde değildir. Hiçbir partinin hisarında değildir." dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Antalya'daki seçim çalışmaları kapsamında Muratpaşa Belediyesi tarafından Konuksever Mahallesi'nde verilen iftar yemeğine katıldı.

Kendisiyle ilgili tanıtım filminin yayınlanmasının ardından kürsüye gelen İhsanoğlu, kalabalığı selamlamayı ihmal etmedi.

Mübarek Ramazan ayında güzel şeyler dinlediklerini ifade eden İhsanoğlu, "Kuran ı Kerim'den ayetler, Yunus Emre'den şiirler dinledik. Bunların hepsi bizi yüce ahlaka, nezakete zerafete davet ediyor. Bizim dinimiz, kültürümüz bize nazik, terbiyeli mütevazı, alçak gönüllü olmayı davet ediyor. Kibirli olmayı, başkasına hakaret etmeyi değil başkasına kötü laf etmek değil bize nazik davranmayı talep ediyor. Dinimiz kültürümüz bunu gerektiriyor. Biz bu ibretleri alarak başkalarının da bu ibretten nasibini almasını temenni ediyorum" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANLIĞI KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL

Antalya'da gördüğü ilginin Diyarbakır'da da aynı olduğunu dile getiren İhsanoğlu, "Memlekette artık herkes her şeyin farkında. Herkes kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Millette 10 Ağustos ta kararını buna göre verecektir. Bizim mücadelemiz, bu yola çıkışımız, bir demokratik alternatif sunma imkânıdır. Cumhurbaşkanı makamı kimsenin tekelinde değildir. Hiçbir partinin hisarında değildir. Bu millet istediği insanı, şahsı cumhurbaşkanlığına getirecektir. Bir dikte etme, bir söz geçirme, bir ismi forse etme işlemi yoktur. Bunun zamanı geçmiştir artık. Türkiye'nin önünde üç alternatif var. Üçünün de eşit şartlarda başlaması lazım. Üç kişiden birisi bütün devletin imkânlarını tahsisatını etrafında olan, bütün işadamlarının imkânlarıyla kampanyaya haksız bir rekabet başlamıştır" şeklinde konuştu.

'Devletin resmi televizyonu Başbakan'a 500 dakika yer verirken diğer adaylara 5 dakika veriyor' diyen İhsanoğlu, "Mağduriyetten bahsediyor. 'Biz vesayet sistemini ortadan kaldıracağız' diyorlar. Sen her şeye sahip olacaksın 2 sene devleti idare edeceksin, 7 sene kendi adayın idare edecek siz hala vesayet var bunu kaldıracağız diyeceksiniz. 'İhsanoğlu vesayet sisteminin adamıdır' diyeceksiniz. Adama sorarlar rtük'ü, YÖK'ü neden kaldırmadın. Bunlar 12 Eylül yasasının vesayet sisteminin kurumları değil mi? Niye kaldırmadınız bunları?. Bunların mevzuatını hükümete bağımlı hale getirdiniz. Bütün özerklik unsurlarını ortadan kaldırdınız. TRT'yi şikâyet ediyorsunuz rtük'e o bir şey demiyor. Dünya karşısında Türkiye zor duruma girdi. Üçüncü dünya ülkeleri gibi devletin televizyonu, devletin başındaki insanın nutuklarını yayınlaması başka ülkeleri hatırlatıyor. Bu ülkeleri saymak istemiyor. Bu ülkelerden birisi komşumuzdur. Biz hiçbir şeyin mevkii peşinde değiliz" dedi.

EKMEĞİ BÖLERİZ, VATANI BÖLMEYİZ

Millete hizmet etme peşinde olduklarının altını Çizen İhsanoğlu, "Biz vesayet kurma peşinde değiliz. Biz parti vesayetini kaldırmak için mücadele ediyoruz. Biz askeri bürokratik vesayeti kaldırdıysak şimdi politik vesayeti kaldırmak için mücadeleye başlıyoruz. 10 Ağustos'u mücadeleyi Türkiye kazanacaktır. Bizim davamız ekmek davasıdır. Ekmek Türkiye'nin refahı demek. Türkiye'nin huzuru demek. Türkiye'nin birliği dirliği demek. Sevgi ekmeye geldik. Bu ekmeğimizi de bütün 76 milyon vatandaşla paylaşmak istiyoruz. Biz herkesle ekmeğimizi paylaşmaya hazırız ama vatanı kimseyle paylaşmayız. Ekmeği böleriz ama vatanımızı bölmeyiz" ifadelerine yer verdi.

Konuşmanın ardından Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, İhsanoğlu'na ekmek sembolü olan plaket ve Antalyaspor atkısı verdi.

CUMHURBAŞKANI adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Antalya'da düzenlediği basın toplantısında "Şimdi konuşmalarımızda İslamiyeti referans alıyor, dinden imandan bahsediyoruz. Peki, Peygamber Efendimiz diyor ki, 'Benim kızım hırsızlık yaparsa en büyük cezayı ona ben veririm.' Türkiye bu adalet anlayışını görmek istiyor" dedi. Mahkemelerin siyasi etki altında olduğunu da savunan İhsanoğlu, "Bir ülkede adalet olan güven sarsıldığı takdirde o ülkede huzurdan, istikrardan, güvenden bahsetmek mümkün değil" diye konuştu.

CHP ve MHP'yle birlikte 13 siyasi partinin desteklediği Cumhurbaşkanı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmaları için bulunduğu Antalya'da The Marmara Otel'de basın toplantısı düzenledi. İhsanoğlu'nun eşi Füsun İhsanoğlu, önceden basın toplantısının yapıldığı salona geldi, CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey'le bir süre sohbet etti.

Ekmeleddin İhsanoğlu'na basın toplantısında kendisini destekleyen siyasi partilerin il yöneticileri, CHP ve MHP'li belediye başkanlarıyla birlikte CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger eşlik etti. İhsanoğlu, basın toplantısına kendisini destekleyen siyasi partilerin, il başkanlarıyla yan yana oturdu.

TOKATLAYAN TEKMELEYEN İNSAN İSTENMİYOR

Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarını çok orantısız imkanlar içinde sürdürdüklerini belirterek bunun karşısında, isim vermeden Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın hala mağduriyetten bahsettiğini söyledi. Dün Diyarbakır'da başarılı bir ziyaret gerçekleştirdiklerini kaydeden İhsanoğlu, “İnsanlar devletle kendi aralarındaki bariyerler kalktığı zaman, bir huzur ve tevazu içinde ilişki kurulduğu zaman, bu ilişkinin ne kadar faydalı olacağını gördüler. Türkiye artık kibirden uzak, tepeden bakmadan uzak ve bizim Türk örf adetlerine uygun bir şekilde insani ilişkiyi özlemiş durumdadır" dedi.

Türkiye'nin bu sorunların daha medeni, daha seviyeli ve daha çelebi bir üslupla çözülmesini istediğini kaydeden İhsanoğlu, “Türkiye devletin tepesinde kavga yapan, öfkelenen, başkalarını elinin tersiyle iten, tokatlayan, tekmeleyen insan istemiyor" diye konuştu.

HAKKIN BİLDİĞİNİ HALKIN DA BİLMESİ LAZIM

Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ekmeleddin İhsanoğlu, bugüne kadar toplanan bağış miktarına ilişkin bir soru üzerine henüz son iki günün rakamlarını almadığını söyledi. İhsanoğlu, Perşembe günü itibariyle toplanan bağış miktarının 2 milyon TL üzeri olduğunu kaydetti. Seçim kampanyasına yapılan bağışların düzenli ilan edildiğini dile getiren İhsanoğlu, bağışlar konusunda şunları söyledi:

“5 dakika önce, Zeynep adında bir evladımız, 5 - 6 yaşında evladımız. Annesinin kendisine verdiği kumbara içinde 10 TL biriktirmişti. Bu kampanyadan, nasıl olduysa, annesinden babasından etkilenerek, 'Anne kumbaramdaki 10 TL'yi Ekmel amcaya göndermek istiyorum' dedi. Biraz önce Zeynep'le, annesiyle sohbet yaptık. 4- 5 yaşında bir evladımızın bu bağışı 4 milyon, 400 milyondan daha kıymetlidir. Biz gelen kuruşun hesabını veriyoruz. Çünkü milletimizin verdiği parayı milletimizin bilmesi lazım. Biz bu yolda millet yolunda hizmet için çıktık. Başka hesaplara, maksatlara, başka ceplere hizmet etmek için çıkmadık. Hakkın bildiğini kuldan saklamak, bir Müslümanın şiarı olmaması lazım. Hakkın bildiğini de halkın bilmesi lazım. Bunun hesabı sırf bu dünyada değil öbür dünyada da var."

DÜNYANIN EN TUHAF SEÇİMİ

Türkiye'nin yaşamakta olduğu cumhurbaşkanlığı seçimlerini 'Dünyanın en tuhaf seçimi' olarak nitelendiren İhsanoğlu, dünyanın hiçbir yerinde öyle bir seçim sisteminin, tarzının olmadığını söyledi.

Amerikanvari seçim iddiası taşımasına rağmen bütün seçimin 30 güne sıkıştırıldığını kaydeden Ekmeleddin İhsanoğlu, "Özel böyle ölçümler alınarak bir kanun yapıldı. 10 Temmuz'da başlayacaksınız 10 Ağustos'ta bitireceksiniz. Sanki bir sokağın başındaki evden sokağın sonundaki eve taşınır gibi hesaplanmış. 30 gün" dedi.

MİLLET ALDATILMAYA ÇALIŞILIYOR

Bununla birlikte bağışların 9 bin TL ile sınırlandığını ve üstü bağışlarda veren de alan adayın da ceza alacağını kaydeden İhsanoğlu, “Böyle tuhaf bir bağış, kampanya. Devlet, iki adaya hiçbir kuruş vermiyor. Bir aday devletin bütün imkanlarını kullanabiliyor. Fütursuzca kullanıyor. Uçaklarını, helikopterlerini kullanıyor. Binlerce kişiyle birlikte hareket ediyor. Bizler böyle gariban ama biz gaddar, öbür taraf mağdur. Ne güzel şey değil mi? Çok büyük adalet var. Mağduriyet, devam ediyor. Vesayet devam ediyor. Çok güzel değil mi Allah aşkına. Türkiye'nin kaderi bu, gerçekler ters yüz yapılarak millet aldatılmaya çalışıyor" diye konuştu.

TEMEL SORUN ADALETSİZLİK

İhsanoğlu, bir soru üzerine Türkiye'nin bir numaralı sıkıntısı adaletsizlik olduğunu söyledi. “Adalet mülkün temelidir" sözünü hatırlatan İhsanoğlu, buradaki mülkün devlet, millet, varlık ve dirlik demek olduğunu belirterek, “Bu varlığın temeli çürükse çöker. Şimdi biz öyle bir noktaya geldik ki bu temel su aldı. Politika suyu aldı. Politika suyuyla bu temel çürümeye başladı" dedi.

Mahkemelerin siyasi etki altında olduğunu savunan Ekmeleddin İhsanoğlu, “İnsanlar bunun karşısında vicdanen rahatsızlık içinde. Taraf olanlar, mağdur olanlar, hapislerde çürütülenler, yıllarca haksız hapis yatanların uğradıkları gerçek mağduriyetin yanı sıra bu konularla ilgisi olmayan sade vatandaşın adalete olan güveni sarsılıyor. Bir ülkede adalet olan güven sarsıldığı takdirde o ülkede huzurdan, istikrardan, güvenden bahsetmek mümkün değil" diye konuştu.

İSLAMİYETİ REFERANS ALIYORUZ

Bu açıdan yapılması gerekenlerin en başında kanun hâkimiyetini temin etmek ve insanların adalet karşısında eşit muamele görmesini sağlamak olduğunu belirten İhsanoğlu şöyle konuştu:

“Şimdi konuşmalarımızda İslamiyeti referans alıyor, dinden imandan bahsediyoruz. Peki, Peygamber Efendimiz diyor ki, 'Benim kızım hırsızlık yaparsa en büyük cezayı ona ben veririm.' Ve sahabesine diyor ki, 'Bizden önceki kavimler niye çöktü? Çünkü onlarda nüfus sahibi zenginler yanlış yaptıkları zaman üstü örtülmüştür. Zavallı gariban, fakir fukara yaptığı zamannlarda ceza tatbik edilmiştir. Bizim dinimizde böyle bir şey yoktur.' Benim kızım böyle bir şey yaparsa cezasını ben veririm' bu Hazreti Muhammed Peygamber Efendimizin sözüdür, başka kimsenin değil. Türkiye, bu adalet anlayışını görmek istiyor. Bu temel adalet anlayışını görmediği için Türkiye'de temel sıkıntılar var. Dini siyasete karıştırmıyoruz ama dindeki bu yüksek, yüce değerleri benimsememiz lazım."

TERSİNİ YAPMAYA KİMSENİN HAKKI YOK

Bu değerlerin aynı zamanda evrensel değerler olduğunu kaydeden İhsanoğlu, Türkiye'nin hukuk sisteminde evrensel normları yakaladığı gün Türkiye'nin önünün açılacağını ve Türk toplumunun dünyanın en mutlu toplumlarından biri olacağını dile getirdi.

Bunun için öncelikle herkesin kanun karşısında eşit olması gerektiğini, siyasetin yargı üzerinde etkisinin olmaması ve yargının da siyaset üzerinde etkisinin olmaması gerektiğini kaydeden İhsanoğlu, "Yargının siyaseti etkilemesini millet reddetti Ak Parti'nin önünü açtı. Bu da hukuk adına güzel bir şeydi ama şimdi bunun tersini yapmaya kimsenin hakkı yok" dedi.

KILIÇDAROĞLU GAFI

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, son seçimlerde hangi siyasi partiye oy verdiğine ilişkin bir soruya ise cevap vermemeyi tercih etti. Ailesinin Demokrat Parti kökenli olduğunu, eşinin ailesinin ise yine Adalet Parti ve Demokrat Parti geleneği içinde daha ileri noktada Demokrat Parti'yi kuran ailelerden olduğunu anlatan İhsanoğlu, fakat Türkiye'de siyasi topografyada çok büyük değişiklik olduğunu söyledi.

14 Haziran'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin cumhurbaşkanı adayı olarak kendisini açıkladığı güne dönen İhsanoğlu, konuşmasının bu noktasında yaptığı gaf nedeniyle özür dilemek durumunda kaldı.

İhsanoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun soyadını 'Alemdaroğlu' diyerek telaffuz etti salondan yükselen 'Kılıçdaroğlu' uyarısıyla “Çok özür dilerim. Kılıçdaroğlu. Yorgunluk. Beni maruz görünüz" dedi. İhsanoğlu, iki siyasi partinin uzlaşısının siyasi ittifaktan öte tabandaki yaklaşmanın, uzlaşmanın sonucu olduğunu söyledi. Ekmeleddin İhsanoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'de siyasi topografyada değişiklik var. Türkiye bugün cumhurbaşkanlığı seçimlerine kararı çok farklı bir şekilde verecek. Bu kararı, istikrar içinde huzurun temin edilmesi, Türkiye'de kutuplaşma, zıtlaşma, cepheleşme, bir tarafın diğer tarafı düşman sayması, onu ötekileştirme politikalarına son verecek şekilde yapacaktır. Türkiye önümüzdeki 7 sene içerisinde siyasi istikrarı sağlamış, devletin başına devletin bütünlüğünü temsil eden fakat aynı zamanda 76 milyon aileyi kucaklayan birisini seçecektir."

PARTİLER ÜSTÜYÜM AMA SİYASET DIŞI DEĞİLİM

Kendisinin parti mensubiyetinin bulunmadığını anlatan ama kendisinin bütün partilerin üstünde ama siyasetin dışında olmayan bir noktada olarak tanımlayan İhsanoğlu, görevinin sınırını, "Ama siyasete yön veren, siyasileri kızıştıkları ya da çıkmaza girdikleri zaman siyasileri bir masa etrafında toplayan onları barıştıran ve çözüm arayan" sözleriyle çizdi.

OYLARI REHİN ETMEMEK LAZIM

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, bir soru üzerine ilk turda yüzde 60 oy oranıyla seçimi kazanacaklarına inandıklarını söyledi. 'Eskaza şu veya bu sebepten' dolayı seçim ikinci tura kalırsa Kürt oylarının önemli bir kısmının da kendisine yöneleceğini öngördüğünü kaydeden Ekmeleddin İhsanoğlu, dün gerçekleştirdiği Diyarbakır ziyaretine dönerek, “Onlara dedim ki, siyasi pazarlık neticesinde bir çözüm olursa o çözüm topal aksak doğar. Bir müddet yürüyebilir. Kısa bir müddet sonra çöker. Bir siyasi hayati meselede, bu aksaklık, topallık o anlaşmayı çok kısa zamanda bitirir. O siyasi hesapla verilen tavizler çöker, siyasi taviz isteyenler kazanır, bunun başta türlü örnekleri vardır. Siyasi hesap vasıtasıyla oyları kısa vadeli rehin etmemek lazım. Ben bu mesajı verdim, sanırım yerini bulmuştur" diye konuştu.

TURGUT ÖZAL İLE YAKINLIĞI

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 13 siyasi partinin destek kararı açıkladığı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu eşi Füsun İhsanoğlu ile birlikte, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nı (ATSO) ziyaret etti. TOBB Başkan Yardımcısı ve ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ile Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılanan İhsanoğlu, ardından da odanın Konferans Salonu'nda kanaat önderleriyle buluştu. CHP, MHP ve destekleyen diğer partilerin milletvekili ve parti yöneticilerinin de eşlik ettiği Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İnsanoğlu, salona girişinde ayakta alkışlandı.

Ekmeleddin İhsanoğlu, konuşmasının başında 1990'lı yıllarda Turgut Özal'ın çok yakınında olduğunu söyledi. Bunu, "Turgut abinin çok yakınındaydım" sözleriyle ifade etti. Özal'ın turizmde bugün gelinen noktada çok büyük emekleri olduğunu kaydeden İhsanoğlu, “Bunu çok rahat, sessiz bir şekilde kimseye minnet etmeden, genç kurmaylarıyla birlikte yaptı. Türkiye bugün bu noktaya geldiyse gelmiş geçmiş siyaset adamların, teknokratlar, devlet adamlarının emekleriyle olmuştur. 'Bunları şunları yaptım' diye minnet ederseniz hayrı mı olur? O yüzden 'Yurtta sulh' prensibinin uygulanması lazım" dedi.

TÜRKİYE'NİN GELİŞMESİ DURDU

Türkiye'nin son yıllarda belirli bir noktaya geldikten sonra gelişmede durgunluk olduğunu belirten İhsanoğlu, "Bunu orta gelir tuzağı olarak adlandırıyoruz. '1923'de şöyleydik, 50'de böyleydik' dediğinizde kendinizi aldatmak olur. Dünyada tek gelişen ülke Türkiye değildir. Türkiye bunlar içinde nerede esas soru budur. 'Ben iktidara geldiğimde 3 bin dolardan 10 bin dolara yükseldi' değildir. 2002'den 2008'e kadar 3 binden 8 bine dolara çıkan GSMH, 2008'den bugüne 2 bin dolar arttı. 2002'den 2008'e kadar Yunanistan'da bizim üç mislimiz 13 binden 30 bine, İspanya'da 16 binden 33 bine, Güney Kore'de 12 binden 20 bin dolara yükseldi. Biz hala 10 bin dolardayız. 4 senedir hiç ilerlemediğimiz halde de başarı olarak gösteriyor, insanlardan bu hakikatları saklıyoruz ve bir de minnet ediyoruz" diye konuştu.

TİCARET İSRAİL ÜZERİNDEN

Bu yanlış davranışlar, politikaların neticesinde Türkiye'nin G20 grubunun içerisinden de çıkacağını kaydeden İhsanoğlu, makro göstergelerin Türkiye'de kalkınmanın zannedildiği gibi iyi gittiği manasına gelmeyeceğini söyledi. Irak'la ihracatın yüzde 35 düştüğünü, Suriye'yle bittiğini açıklayan İhsanoğlu, “Mısır üzerinden pazara giremiyoruz ve tüm Ortadoğu ticaretimiz İsrail üzerinden yapılıyor. 'Biz İsrail'i boykot edelim' diye bağırıyor çağırıyoruz. O kadar rahat bir politika takip ediliyor ki tutar tarafı yok. Bunların hepsi millete büyük, stratejik başarı olarak sunuluyor" dedi.

YÜZDE 85 BORÇLU, BÖBÜRLENİYOR

Türkiye'nin kendini siyasi iç hesaplaşma noktasında hapsettiğini ve sıkıntılarını gideremediğini kaydeden İhsanoğlu, kredi kartı, tüketici kredi ve diğer kredi borçlarının sarmal, kartopu gibi büyüdüğünü dile getirdi. İhsanoğlu, “Söz veriyorum Cumhurbaşkanı seçildiğimde üzerine gideceğim konulardan biri fakir, bu konudaki mağdur insanların kredi borçları üzerinde duracağım. Halkın yüzde 85'i kredi borcu yükümlülüğü altında ve ondan sonra böbürlenerek büyüdüğümüzü söylüyor, böbürleniyoruz" diye konuştu.

HALK ARTIK KAVGA İSTEMİYOR

Türkiye'de açlık sınırının 1550, yoksulluk sınırında 3 bin 650 lira olduğuna dikkat çeken İhsanoğlu, asgari ücretin de yoksulluk sınırın dörtte birine denk gelen 890 lira olduğunu kaydetti. Bu noktada düşünülmesini öneren İhsanoğlu, “İnsanları kandırma, düşüncelerini polerize edip toplum mühendisliği, algı dizaynıyla yürüterek götürmek, gerçekten bunun düşünülmesi lazım. Bence Türkiye bu seçimlerde tüm bunları değerlendirecek. Çünkü halk artık kavga istemiyor" dedi.

2001 ekonomik krizini hatırlatan Ekmeleddin İhsanoğlu, "Ahmet Necdet Sezer ve Bülent Ecevit gibi çok sakin ve efendi iki kişinin yaşadığı olayın sonucu böyleyse, bir de öfkeli birinin geldiğini düşünün" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Merkez Bankası eleştirilerine göndermede bulunan İhsanoğlu, “O adam ekonominin gereği neyse onu yapıyor. Farklı düşünen herkesi vatan haini diye suçlama hakkınız yok" dedi.

DİKTATÖR BENZETMESİ

'Dünyanın neresinde vergi müfettişleri siyasi emellerle hareket ettirilip işadamlarının üzerine gönderilmiştir, nerede görülmüş?' diye soran İhsanoğlu, “Bu diktatör dedikleri Sisi veya Esad yaptığı zaman bütün dünya ayağa kalkıyor. Bizde de buna benzer hadiseler oluyor ve biz bunu susarak karşılıyoruz. Türkiye bunları gözardı edemez ve Türkiye bu konudaki kararı 10 Ağustos'ta verecek bundan eminim. Türkiye 10 Ağustos'ta huzura kapı açacaktır. Bu huzura açılan kapı tüm partilerin desteğiyle olacaktır" dedi.

SAYIN BAŞBAKAN DİYECEĞİM

'Nereden çıktı bu İhsanoğlu' diyenlere de seslenen Ekmeleddin İhsanoğlu, “Ben söylüyorum oy vermeyin tamam ama saygıda kusur etmeyin. Ben hiç kimseye yola çıktığım günden itibaren her yerde söylediğim gibi bu yarış Türk devletinin en yüce makamına yönelik bir yarıştır. O makama layık olmak lazım. Tektir, en yücedir o makam ve layık olmak lazım. Bu yarış medenice, saygı içerisinde olsun. Maalesef bunlara fazla itibar edilmiyor. Ben Türk vatandaşı olarak her zaman 'sayın başbakan' diyeceğim, o ne derse desin" dedi.

Seçim sürecinde bir takım iddialarla da karşılaştığını kaydeden İhsanoğlu, “Başörtülü kızlarımızın başını açtıracakmışım. Ben Kuran'a hayatım boyunca hizmet ettim. Bu iftiralar iflasın işaretidir" diye konuştu.

HÜKÜMETİ VESAYETÇİLİKLE SUÇLAYAN İHSANOĞLU, ŞUNLARI SÖYLEDİ:

"12 Eylül Anayasası'nın icat ettiği YÖK'ü kim korudu. 12 senedir meclis, hükümet sizin elinizde. Siz YÖK'ü kaldırmadınız bilakis güçlendirdiniz bu vesayet sistemi değil mi, niye kaldırmadınız? Meşhur bir üslupla, siz kaldırmak istedinizde biz hayır mı dedik? Sendikalar Kanunu, siyasi partiler kanunu, yüzde 10 barajı niye değiştirmediniz. Vesayet işte bunlar siz bunları muhafaza edeceksiniz, iktidar 12 senedir elinizde. Cumhurbaşkanlığı makamı da partinin kurucularından ve değiştirmediniz bu yetkileri kullandınız. Hani siz vesayete karşıydınız. Türkiye artık bunları anlamış durumdadır. Türkiye artık yeni bir ses, nefes istiyor."

TÜRK RABİA'YA VİZE YOK

Türkiye'ye sevgi ve saygıyı ekmek, bunları büyütmek ve hem içeride hem dışarıda bunları Filistin'le de Türkmenlerle de paylaşmak istediğini anlatan İhsanoğlu, “Ne yazık ki Türkmenlere fazla ilgi gösteremiyoruz. Bizim Uygur Türkleriyle ilgilenmemiz lazım. Uygur Türk'ü Rabia hanım Türkiye'ye vize alamıyor. Mısır'daki Rabia için ağıt yakıyoruz ama Türk Rabia için vize vermiyoruz. Onun için bu ekmeği büyüteceğiz ve paylaşacağız. Ama bu toprağı bu vatanı hiç kimseyle bölüşmeyeceğiz" dedi.

OTOBÜSLE ŞEHİR TURU YAPTI

Cumhurbaşkanı adayı Eklemeddin İhsanoğlu, ATSO’da sivil toplum örgütleri ve Antalya’nın kanaat önderleriyle bir araya geldiği toplantının ardından otobüsle şehir turuna çıktı. Otobüsün ön camında yol boyunca Antalyalıları selamlayan İhsanoğlu, Antalya’da karşılıksız kalmadı, vatandaşlar da cumhurbaşkanı adayına el sallayarak karşılık verdi. İhsanoğlu’nun seçim otobüsünün kent merkezinden, Güllük Caddesi’nden geçişi sırasında sağlık sorunları olduğunu belirten bir genç, otobüsün yarı açık yan camına asıldı. Buradan tutunan ve sıkıntılarını cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu’na anlatmaya çalışan genç, polisin marifetiyle asılı kalmakta direndiği ön camdan alındı.

VALİ ÖZTÜRK KAPIDA KARŞILADI

Ekmeleddin İhsanoğlu, şehir turu kapsamında Antalya Valisi Sebahattin Öztürk’ü de ziyaret etti. Eşi Füsun İhsanoğlu’nun da yer aldığı ziyaret kısa sürdü. Vali Öztürk, cumhurbaşkanı adayını valilik binasının dış kapısında karşıladı.

AŞIRI SICAK PROGRAMI DEĞİŞTİRDİ

Valilik ziyaretin ardından İhsanoğlu, dinlenmek için geceyi geçirdiği The Marmara Otel’e dönerken, ilan edilen programında yer alan Cumartesi Pazarı ziyareti sıcak hava ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nun oruçlu olması dolayısıyla iptal edildi.

TÜRKMEN BAYRAĞINI ÖPÜP KABUL ETTİ

İhsanoğlu, dinlendiği otelden ayrılırken Antalya’da diş hekimi olarak çalışan Türkmen Basın Konseyi İcra Kurulu üyesi Kürşat Çavuşoğlu, kendisine Türkmen bayrağı hediye etti. Türkmen bayrağını öpüp alnına koyarak kabul eden cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, “Irak’taki Türk kardeşlerimiz, Türkmenler, Irak Türkmenleri, Suriye Türkmenleri bizim kardeşlerimizdir. Etimiz, tırnağımız, canımızdır. Biz onlarla beraberiz ve biz çok üzülüyoruz ki dünyanın dikkati hiçbir zaman Irak ve Suriye Türkmenlerine yönelmedi" dedi.

Dikkatin hep başka noktalarda olduğunu ve bölgede en çok yalnız kalan grubun Türkmenler olduğunu kaydeden İhsanoğlu şunları söyledi: "Türkiye’nin dışında hiçbir hamisi olmayan Türkmenler bizim isteğimiz gibi gerektiği gibi bu ilgiyi görmüyoruz."

YARDIMLARINIZI TÜRKMELERE YAPIN

Kerkük’ten, Telefer’den atılan 50 bin Türkmen’in sahipsiz olduğunu söyleyen İhsanoğlu, şu çağrıyı yaptı: "Bu sıcaklarda gıdasız susuz, barınaksız büyük sıkıntı içerisindeler. Halkımıza sesleniyorum, hakkımız büyük imkânlara sahip mübarek Ramazan ayının sonunda yardımlarımızı Türkmen kardeşlerimizin hayır cemiyetleriyle, Diyanet Vakfı’yla, Kızılay’la veyahut diğer insani yardım kurumları vasıtasıyla Iraklı Türkmen kardeşlerimizle bilhassa bu Telefer ve Kerkük’ten atılanlara ulaştırılması gerektiğine inanıyorum. Türkiye onların yanında duracaktır ve bizler Türk vatandaşları olarak bu milletin, bu devletin hizmetinde olan insanlar olarak elimizden gelen her türlü gayreti esirgemeyeceğiz."

YURTTA SULH CİHANDA SULH VURGUSU

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, otelde 2 saat dinlendikten sonra Konyaaltı’nda kendisi için hazırlanan seçim koordinasyon merkezinin açılışını gerçekleştirdi. Otelden seçim ofisine otobüsle geçen İhsanoğlu, otobüsün ön camından Antalyalıları selamlamayı da ihmal etmedi. İhsanoğlu, ofisin açılış kurdelesini eşiyle birlikte kesti. Cumhurbaşkanı adayı, seçim koordinasyon merkezinin açılışında otobüsten yaptığı konuşmada, Antalyalıların yaklaşan Ramazan Bayramı’nı kutladı İhsanoğlu, "İnşallah bu bayram memleketimize huzur getirir. Bütün Türklerin, bütün Müslümanların, bütün dünyanın barış içerisinde olmasını temenni ediyoruz” dedi.

Türkiye’nin çok önemli bir dönüm noktasıyla karşı karşıya olduğunu ve 10 Ağustos’ta herkesin vereceği oylarla Türkiye’nin yolunu seçeceğini aktaran İhsanoğlu, ”Ya daha çok problem olacak, sıkıntı olacak ya da yurtta huzur yurtdışında itibar olacaktır. 10 Ağustos’ta vereceğiniz oylarla, Atatürk’ün istediği gibi ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesini gerçekleştirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

AK PARTİ’DEN OY VERECEKLER VAR

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin parti seçimi olmadığını kaydeden Ekkmeleddin İhsanoğlu, Ak Parti içinden kendisine oy vermek isteyenlerin olduğunu söyledi. İhsanoğlu, "Bunun açıklayanlar var. Partinin kurucuları arasında olanlar var. Bakanlık, başbakan yardımcılığı yapanlar var. Biz bütün Türkiye’nin temsilciyiz. Bütün herkesi kucaklıyoruz” diye konuştu.

Kendisini dinleyenlere “Selamet sahiline ulaştıralım bu gemiyi” çağrısı yapan Ekmeleddin İhsanoğlu, geminin kaptanını kavgalı, öfkeli birisinin olmaması gerektiğini söyledi.

SELFİE’LERİ GERİ ÇEVİRMEDİ

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Konyaaltı’nda seçim koordinasyon merkezi açılışının ardından yayalaştırılmış Kazım Özalp Caddesi’nden tarihi Kale Kapısı’na yürüdü, esnafla selamlaştı, Antalyalılara bayramlaştı. Yürüyüşü sırasında çocuklara özel ilgi gösteren ve ‘selfie’ tekliflerini geri çevirmeyerek kendisine yönelik her cep telefonuna poz veren İhsanoğlu’na Antalya’da ilgi büyüktü. İhsanoğlu, Antalya’da alkışlar ve destek sloganları arasından geçti.

10 TL’Yİ GERİ VERDİ

Gezisi sırasında 5 yaşlarındaki bir çocuk annesinden aldığı 10 TL’yi seçim kampanyasında kullanmak üzere İhsanoğlu’na vermek istedi. Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, 10 TL’lik bağışı, “Senin bayram harçlığın olsun” diyerek iade etti. Yürüyüş sırasında İhsanoğlu’dan Akdeniz Üniversitesi’nde okuduğunu belirten bir genç de seçim günü oylarını kullanabilmek için memleketlerine Antalya’dan otobüs kaldırılmasını istedi. Gencin bu talebiyle yakından ilgilenen ve yanındakilerden konuyu not etmelerini isteyen Ekmeleddin İhsanoğlu, ilgileneceğini söyledi.

GELECEK NESİLLERE TEMİZ ÇEVRE

Cumhurbaşkanı Adayı İhsanoğlu, yürüyüşün son noktası tarihi Kale Kapası’nda Türkiye’de tarihi eserlerin korunarak geleceğe aktarılması ve Milli Parkların korunması gerektiğini belirterek gelecek kuşaklara temiz bur dünya bırakılması gerektiğini söyledi.

HERKES KİMİN NE OLDUĞUNU BLİYOR

Ekmeleddin İhsanoğlu, sonrasında CHP’li Muratpaşa Belediyesi’nin Konuksever Mahallesi’nde düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Yemeğin ardından iftara katılan yaklaşık 7 bin kişiye seslenen İhsanoğlu, Ramazan ayı boyunca dinlenen Kuran’ın, sözleri yeniden hatırlanan Yunus Emre’nin yüce ahlaka, ince davranışlara, nezakete, zarafete, nazik, terbiyeli ve mütevazı olmaya davet ettiğini söyledi. İnsanoğlu, “Kibirli olmayı değil, başkasına hareket etmeyi değil, kötü laf etmek değil. Dinimiz, kültürümüz bunun gerektiriyor” dedi.

Antalya’da ve dün Diyarbakır’da aynı ilgiyle karşılaştığını kaydeden İhsanoğlu, “Demek ki bizim memlekette herkes belirli bir noktaya gelmiş. Herkes, her şeyin farkında. Herkes kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Millete de 10 Ağustos’ta kararını buna göre verecektir. Ben bundan eminim” diye konuştu.

HAKSIZ REKABET

Cumhurbaşkanı adaylığını demokratik alternatif sunma imkânı olarak anlatan İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığını makamının bir partinin ya da bir kişinin tekelinde olmadığını söyledi. İhsanoğlu, “Bir dikte etmek, bir söz geçirme bir ismi forse etme ameliyesi yoktur. Bunun zamanı geçmiştir artık. Türkiye’nin önünde üç tane alternatif var. Üçü de Yüksek Seçim Kurulu’nun kararıyla eşit şartlarda başlaması gerekirken bir tarafta bütün devletin imkânlarını başbakanlığın imkânlarını ve tahsisatını ve etrafından iş adamlarının imkânlarıyla haksız bir rekabet içinde başlamıştır” ifadelerini kullandı.

ADAMA SORARLAR RTÜK’Ü YÖK’Ü NEDEN KALDIRMADIN

TRT’nin 500 dakikayı Başbakan ve cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a verirken diğer iki adayın ikisine birden 5 dakikadan daha az zaman verdiğini kaydeden İhsanoğlu, şöyle konuştu: "Ondan sonra da mağduriyetten bahsediliyor. Statükonun mücadelesinden bahsediliyor. Diyorlar ki, ‘Biz vesayet sistemini ortadan kaldıracağız.’ Sen her şeye sahip olacaksın, 12 sene devleti idare edeceksin, 7 sene cumhurbaşkanı adayı partinin adayı idare edecek sonra diyeceksiniz ki ‘Burada vesayet var, vesayeti kaldıracağız.’ Ondan sonra gelen adaylar, ‘İhsanoğlu vesayet sisteminin adamadır.’ Adama sorarlar, RTÜK’Ü, YÖK’Ü niye kaldırmadın? Bunlar 12 Eylül Anayasası’nın, vesayet sisteminin kurumları değil mi? Niye bunlarını mevzuatlarını hükümeti daha bağımlı hale getirdiniz? Bütün özerklik unsurlarını ortadan kaldırmadınız. Şimdi TRT’yi RTÜK’e şikâyet ediyorsunuz, RTÜK hiçbir şey demiyor. Havadan cıvadan cevap veriyor ondan yine herkes bildiğini okuyor."

BANA BAŞKA ÜLKELERİ HATIRLATIYOR

Türkiye’nin yukarda sıraladığı özellikleriyle çok zor bir duruma girdiğini kaydeden Ekmeleddin İhsanoğlu, “Üçüncü dünya ülkeleri gibi devlet radyosu, televizyonu devlet adamının, baştaki insanının, sabahtan akşama, onun nutuklarını… Bana başka ülkeleri hatırlatıyor. İsimlerini saymak istemiyorum. Bir kısmı da bizim komşumuzdu. Ben bu ülkeleri çok iyi bildiğim için, sizin de bildiğiniz için tahmin edeceğinizi biliyorum” diye konuştu.

POLİTİK VESAYETE KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ

Ekmeleddin İhsanoğlu, mevki, ikbal peşinde olmadığının altını çizerek devam ettiği konuşmasında, "Biz vesayet kurma peşinde değil vesayetleri ve özellikle parti vesayetini kaldırmak için mücadele ediyoruz” dedi.

Askeri ve bürokratik vesayetin ardından politik vesayeti, siyasi kadro vesayetini, kaldırmak için bir mücadelenin içinde olduğunu söyleyen İhsanoğlu, “Türkiye bu mücadeleyi 10 Ağustos’ta kazanacaktır” diye konuştu.

SOMUN PLAKET

Konuşmasının ardından Muratpaşa Belediye Başkanı CHP’li Ümit Uysal, İhsanoğlu’na önce kendi omuzlarında Antalyaspor atkısını taktı ve üzerinde somun ekmeğin bulunduğu bir plaket hediye etti.

yukarı çık
0
Paylaşım