Menu
RSS

"Siyasal iktidar, paralel yapı yalanıyla Milli Eğitim'de kadrolaştı"

  • Yazan 
"Siyasal iktidar, paralel yapı yalanıyla Milli Eğitim'de kadrolaştı"

Türk Eğitim Sen Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Fethi Kurt, paralel yapı masalları ile Milli Eğitim'de iktidar yanlısı bir paralel yapı kurulduğunu savundu.

Türk Eğitim Sen'li öğretmenler, Manavgat Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelerek, iktidarın, milli eğitimi siyasallaştırdığını ileri sürerek okul müdür atamalarını yandaş sendikanın tercihleri doğrultusunda yapıldığını iddia ederek, kınadı.

Türk Eğitim Sen Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Fethi Kurt, yaptığı açıklamada, olarak 26 Şubat 2014 de TBMM de kanunlaşan MEB yasa tasarısının getireceği olumsuzlukları dönemin 11 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yüz binlerce dilekçe göndererek uyardıklarını söyledi.

Ülkede sendikalaşma oranına bakıldığında Türk Eğitim-Sen yüzde 22, Eğitim-Sen yüzde 12, Eğitim-iş yüzde 4, Aktif Eğitim-Sen yüzde 2, Eğitim Bir-Sen yüzde 26 olduğunu vurgulayan Kurt, halihazırda kamuda idarecilik yapanların oranına bakıldığında ise Türk Eğitim-Sen yüzde 9, Eğitim-Sen yüzde 4, Eğitim-İş yüzde 1, Aktif Eğitim-Sen yüzde 1, Eğitim Bir Sen yüzde 81 olduğunu kaydetti.

MEB Yasası ve akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı tarihindeki en büyük kadrolaşma yapıldığının altını çizen Kurt, " Sözüm ona paralel yapıyı tasfiye etmek için 4 yılını dolduran okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları ve MEB’de üst düzey yöneticiler olmak üzere tam tamına 76 bin yöneticinin görevlerine son verilmiştir. Ancak bu şekilde iktidarın MEB’de kendi paralel yapısını oluşturduğu görülmektedir. Şunu söyleyebiliriz ki; okulların büyük bir kısmı ise iş bilmez, torpilli, yandaş okul müdürlerine emanet edilecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 4 yılını tamamlayan 7 binin üzerinde okul müdürünün neye göre puan verildiği belli olmayan bir değerlendirmeyle görev süreleri uzatılmamıştır. MEB’de müdür kıyımı yaşanmıştır. Hem de öyle bir kıyım ki; siyasi görüşü ve ideolojisi iktidara ters düşen, sendikal tercihini yandaş, candaş, sırdaş sendikadan yana kullanmayan, yalakalığıyla değil, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları hak eden okul müdürleri birer birer tasfiye edilmiştir. Bu durum yönetici soykırımı olarak MEB tarihine geçecektir. " diye konuştu.

Paralel yapı yalanı masalıyla siyasi iktidarın MEB'de tamiri uzun yıllar alacak kadrolaşmaya gittiğini ileri süren Kurt, okul müdürleri puanlamasında, bu puanlamayı yapan ilçe milli eğitim müdürleri ve ilgili şube müdürleri kamu vicdanında ve milli eğitim çalışanları vicdanında ve veli ve öğrencilerimizin vicdanında sınıfta kaldıklarını ifade etti.

İşbirlikçi ve tetikçilerin okullarda iş barışını hiçe saydığını iddia eden Kurt, bu uygulama ile okulların huzurunu bozduklarını, öğretmenleri ve idarecileri birbirine düşürdüğünü ve yeni eğitim sezonunda okullarda kamplaşmalar oluşturulduğunu kaydetti. Kurt, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Okullarındaki öğretmenlerinden, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısından, öğrenci meclis başkanlarından tam puan alan, öğrencileri ve velilerinin vicdanından 100 tam puan alan müdürlerimiz ne yazık ki eğitim ve öğretimden bi haber olan bu ilçe milli eğitim müdürleri ve şube müdürlerinden puan alamamışlarıdır. Bu müdürler gerçekten görevlerini yapamayan kişiler midir? Bu müdürler yıllarca dürüstçe Manavgat’ımıza ve Türk Milli Eğitimine hizmet eden şerefli ve haysiyetli insanlardır. Her biri amirlerinden defalarca takdir belgesi, teşekkür belgesi, başarı ve üstün başarı belgesi almışlardır. Her biri maaşla ödüllendirilmiş kariyerli insanlardır. Eğitim öğretimdeki başarılarını Manavgat’ımızı ve Antalya’mızı ülke geneli yapılan sınavlarda dereceye sokarak göstermişlerdir.Değerlendirmelerde ilçe milli eğitim müdürleri ve komisyon üyesi şube müdürlerinin önüne listeler konulduğu, bu listelerin AK Parti il ve ilçe teşkilatlarıyla malum sendikanın ortaklaşa hazırladığı dillendirilmektedir. Dolayısıyla bu puanlar bir yerlerden alınan emir ve talimatlar doğrultusunda verilmiştir. Puanlamalarda okul müdürlerinin ne mesai arkadaşları ile ilişkileri, ne okula yaptığı katkılar, ne aldığı ödüller ve üstün başarı belgeleri, ne akademik kariyeri, ne de uluslararası düzeyde yayınlanan makaleleri bunların hiçbirisi dikkate alınmamıştır. Tek kriter yandaşlık olmuştur. İşte böyle bir ortamda okul müdürleri güya değerlendirmeye tabi tutuldu. Öğretmenler, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısı, öğrencilerden tam puan alan okul müdürleri, sıra MEB yetkililerinin değerlendirmesine gelince adeta döküldü. Tabi bunun tersi de yaşandı. Başarısız bulunan ve mesai arkadaşları tarafından çok düşük puan verilen okul müdürleri, MEB yetkililerinin değerlendirmesinden tam puan aldı. Durum böyle olunca okul müdürlerinin yandaş ise görev süresi uzatıldı, yandaş değilse görevlerine son verildi."

yukarı çık
0
Paylaşım