Menu
RSS

Göller Bölgesi, Yeni Baskı Atlaslarda Yer Almayacak! Kurudular

Göller Bölgesi, Yeni Baskı Atlaslarda Yer Almayacak! Kurudular

Türkiye’de birçok gölün bir arada bulunması nedeniyle 'Göller Bölgesi' olarak bilinen alandaki göllerden bazıları, kururken, bazıları da kurumaya yüz tuttu. Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi İkinci Başkanı Atakan Yüklü, haritalarda Göller Bölgesi'ni gösteren mavi noktaların birçoğunun,

yeni baskı atlaslarda artık yer almayacağını belirtti. Türkiye'nin güneyinde, daha çok Burdur, Isparta, Antalya, Afyonkarahisar ve Konya'nın güneyinde yoğunlaşan göllerin oluşturduğu Göller Bölgesi, bu unvanını kaybetmeye doğru ilerliyor.

Beyşehir, Eğirdir, Akşehir, Burdur, Eber, Acıgöl, Suğla, Ilgın, Işıklı, Salda ve Kovada gibi irili ufaklı gölleri bünyesinde bulunduran Göller Bölgesi'nde suyu olmayan ya da günden güne kuruyan göller gündeme geliyor.

Bilim insanları, sık sık Burdur Gölü'nün öldüğünü belirterek, gölün kalan kısımlarının kurtarılması için çağrıda buluyor. Nasreddin Hoca'nın 'Ya tutarsa' diyerek maya çaldığı rivayet edilen Akşehir Gölü'nün önemli bölümü de kayboldu. Gölün, araçla üzerinde gezilebilecek kadar bölümü tamamen kurudu.

EĞİRDİR VE SALDA'DA SULAR ÇEKİLİYOR

Türkiye'nin ikinci en büyük tatlı su gölü özelliği taşıyan, stratejik önemli birinci derecede içme suyu olan Eğirdir Gölü'nün su seviyesinde meydana gelen azalma, bilim insanlarını tedirgin etti.

'Türkiye'nin Maldivleri' olarak ünlenen Burdur'daki Salda Gölü, kirlilik riskiyle karşı karşıya kaldı. Son dönemde tatilcilerin gözde ziyaret yerleri arasında bulunan Salda'daki kirliliğin devam etmesi durumunda gölün bazı özelliklerini kaybedeceği belirtiliyor.

'ÖNLEM ALINMAZSA, DİYE CÜMLE KULLANAMIYORUM'

Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi İkinci Başkanı Atakan Yüklü, Türkiye'nin su kaynakları açısından zengin ülkeyken, bu durumunun tartışılır hale geldiğini aktardı. 20 yıl önceki belgesellerde, Türkiye için 'Kurumaya yüz tutmuş su kaynaklarımız olacak' vurgusu yapıldığını dile getiren Yüklü, "Şu anda o senaryonun içine girdik.

Ne yazık ki kurumuş ve kurumaya yüz tutmuş göllerimiz var. Suyun çok az aktığı akarsularımız var. 'Önlem alınmazsa' diye bir cümle kullanamıyorum; çünkü önlem aşamasını artık geçtik. Acil eylem planını hayata geçirerek çözümler üretmeliyiz. Bunları yapmazsak kalan sularımız da tükenecek" dedi.

KAÇAK SONDAJ EN FAZLA KONYA'YI TEHDİT EDİYOR

Akarsular üzerine plansızca kurulan göletlerin, göllerin kurumasına neden olduğunu aktaran Atakan Yüklü, kaçak sondajların göllerin kurumasına büyük oranda yol açtığını kaydetti. Yüklü, "Türkiye'de çok fazla kaçak sondaj var. Şu anda Konya'da büyük obruklar ve göçükler var.

Ne yazık ki bunlar Konya kent merkezine doğru ilerliyor. Bilinçsizce yapılan sondajlarla yeraltındaki sular çekiliyor ve boşluklar ortaya çıkıyor. Futbol sahası büyüklüğündeki göçmeler tehlikenin habercisi. Sondaj makineleri zarar görmesin, diye çiftçiler kışın bile sondajlarını çalıştırıyor.

Böylelikle tatlı su kaynaklarımız kuruyor. Kaçak sondajları engellememiz gerekiyor. Jeofizik etütlerinin yapılması gerekiyor. Gölleri besleyen akarsuların üzerine gölet kurmamamız gerekiyor. Eğer bunları yapabilirsek göllerimizin bazılarını kurtarabiliriz" diye konuştu.

'GÖLLER BÖLGESİ'NİN SADECE ADI KALDI'

Haritalarda Göller Bölgesi'ni gösteren mavi noktaların birçoğunun yeni baskı atlaslarda artık yer almayacağını dile getiren Yüklü, "Göller Bölgesi'nin sadece adı kaldı. Bazıları kurumaya yüz tutarken, bazılarını kaybettik.

Göller tamamen kurursa bölgedeki canlı hayatı bozulacaktır. Tatlı su kaynaklarımızı kirlettiğimiz zaman doğanın yok oluşunu izleyeceğiz. Dünyada oluşabilecek su fakirliği bütün fakirlikleri tetikleyebilecektir. Su savaşlarına doğru gitmeye başladık" dedi.

Çocukların gelecek yıllarda bölgeye neden 'Göller Bölgesi' adı verildiğini soracaklarını kaydeden Atakan Yüklü, "Çünkü ortada göl kalmadı. Burdur Gölü tamamen kurumak üzere. Salda ve Eğirdir göllerinde çok ciddi su çekilmesi var. Yer bilimcileri olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız.

Sularımızın çekilme noktalarını, oluşturdukları karstik boşlukları tespit edip bunların sınırlarını çizmemiz gerekiyor. Küresel ısınmadan dolayı sularda azalma var. Yağış mevsiminde daha önce kar yağan bölgelere kar yağmıyor" diye konuştu.

yukarı çık
0
Paylaşım