Menu
RSS

CHP’li Budak: “Taşocağı Can ve Mal Güvenliğini Tehdit Ediyor”

CHP’li Budak: “Taşocağı Can ve Mal Güvenliğini Tehdit Ediyor”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Korkuteli Kayabaş Mahallesi’nde yürütülen patlatmalı taş ocağı faaliyetinin vatandaşları tedirgin ettiğini belirterek, “Evlere, seralara ve yola sıfır bir noktada yürütülen

patlatmalı taş ocağı faaliyetleri nedeniyle vatandaşların can ve mal güvenliği kalmamış. Çocuklar korku içinde. Evlerin çatıları deliniyor, camları kırılıyor, yaralanmalar var ama hala önlem alınmıyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, CHP Korkuteli İlçe Başkanı Memet Küçükkavukçu ve CHP heyeti ile birlikte

Korkuteli Kayabaş Mahallesi’nde incelemelerde bulundu,  taş ocağı faaliyetlerinden zarar gören vatandaşları dinledi.

Taş ocağı faaliyetiyle ilgili vatandaşların uzun süredir şikayetleri bulunduğunu ancak hiçbir önlem alınmadığını kaydeden Budak,  “Antalya’nın her bölgesinde ciddi bir tahribat var. Vatandaşların çığlıkları iktidar tarafından duyulmuyor.

Bunun bir örneği de Korkuteli Kayabaş’da yaşanıyor. Patlatmalı taş ocağı faaliyetleri nedeniyle vatandaşlar diken üstünde. Taş ocağı yola, yerleşim yerine ve seralara çok yakın bir noktada.

Patlamamalar evlerin camlarını kırıyor, tavanların çökmesine neden oluyor. Yaralananlar da var. Seralarda ürünler zarar görüyor. En çok da çocuklar etkilenmiş durumda. Her patlamada yerlerinden fırlıyorlar. Yazık değil mi çocuklara” dedi.

Yaşanan sıkıntılarla ilgili resmi kurumların da ciddi bir girişimi olmadığını kaydeden Budak, “Vatandaşların ne gecesi kalmış, ne gündüzü.  24 saat kırıcı iş makineleri çalışıyor. Bunların hepsi kayıt altında.

Kaymakamlığa, valiliğe şikayetler yapılmış, konu Meclis’e taşınmış, vatandaşlar ‘Can ve mal güvenliğimiz kalmadı. Evimizde oturamıyoruz’ diyor ama bir önlem yok.

Vatandaşları canından bezdiren bu duruma bir an önce son verilmeli” diye konuştu.  Budak şöyle devam etti:

Antalya Özel Bir Şehir Özel Olarak Korunmalı

 “Antalya, Büyük Atatürk’ün tanımıyla ‘dünyanın en güzel yeridir’.  Antalya doğasıyla, tarihi dokusuyla çok özel bir değer ve Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi.

Antalya’nın bu güzellikleriyle geleceğe taşınması, ülkemiz için daha doğru olacaktır. Ama ne yazık ki, kısa vadeli çıkarlar için, yandaşlara kısa yoldan para kazandırabilmek için Antalya’nın her yanı taş ocaklarıyla delik deşik ediliyor.

‘Görmedim, duymadım, bilmiyorum’ yaklaşımıyla Antalya’nın tahrip edilmesine seyirci kalınıyor. Bundan bir an önce vazgeçilmelidir. Antalya için Antalya’nın tüm bileşenlerinin ortak aklıyla özel bir koruma düzenlemesi yapılmalıdır.

Antalya’nın bir turizm ve tarım kenti olarak ülke ekonomisine sağladığı katkıyı sürdürmenin yolları bulunmalıdır” dedi.

Ekmek Teknemiz Kuruyor

Kayabaş Mahallesi’nden Mehmet Eşenli ve Kerim Mert isimli vatandaşlar, patlama esnasında evlerinin tavanlarının çöktüğünü ve camların kırıldığını, ayrıca patlama ve çalışmalar esnasında ortaya çıkan tozun ürünlerini kuruttuğunu belirtti.

Ali Ulcay  ise “30 yıldır bu işi yapıyorum, çocuklarım buradan ekmek yiyor. Ürünler kuruyor,  ekmek teknemiz kuruyor. Benim altı dönüm seram var, tozdan ürün alamıyoruz. Patlama yapılacağı zaman burayı boşaltın diyorlar.

Burası bizim evimiz nereye gidelim. Mal güvenliğini geçtik can güvenliğimiz bile yok” diye konuştu.

Hal görevlisi Ramazan Aka  da “Buradaki patlamalardan meydana gelen toz nedeniyle verim ve kalite düşüyor.. Burası günlük 6 -7 tır domates gönderiyordu. Şimdi günlük 2 tır zor topluyoruz.

Hem kalite hem rekolte yarı yarıya düştü. Üreticinin zararı büyük ve üstelik buradan toplanan malları yurt dışına, Suudi Arabistan’a gönderiyoruz. İhracat malları bunlar, ama şuan üretim üçte bire düştü” dedi.

 

yukarı çık
0
Paylaşım