Budak: “İngiltere Evet’i Destekliyor”

“Herkesle kavga eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson ile hem de FETÖ raporunun yayınlandığı günde baş başa görüşüyor. Neden görüşme iptal edilmedi, neden tepki gösterilmedi?  Çünkü İngiltere ‘Evet’i destekliyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Muratpaşa Yeşildere Hayır Evi ve Değirmenönü Kültür ve Sanat Merkezi’nde vatandaşlarla referandum sürecini konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin, içeride oluşturamadığı kavga ortamını dış politikada başardığını, Avrupa ülkelerinin sağcı politikacıları üzerinden bir kutuplaşmayı sağlamaya çalıştığını kaydeden Budak, benzer bir sürecin İngiltere ile de götürüldüğünü savundu.

Budak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkelerinin 15 Temmuz Darbe girişimi ile FETÖ bağlantısı konusundaki yaklaşımına sert tepki gösterirken, benzer bir açıklamayı İngiltere’de yaptı.

İngiltere de 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni FETÖ’nün gerçekleştirdiğine ‘ikna’ olmadığını söylüyor. Ama bakıyorsunuz türk ve İngiliz bakanlar 2 gündür Antalya’da toplantı halindeler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile Antalya’da gizli kapaklı 1.5 saat görüşüyor.  Neden? Neden bu rapor üzerine görüşmeyi iptal etmiyor, esip gürlemiyor.

Neden ‘Eyy İngiltere’, ‘Eyy Kraliçe’ demiyor.  Çünkü İngiltere ‘Evet’i destekliyor.  Türkiye’nin ulusal çıkarları üzerinden yürümesi gereken dış politika ne yazık ki, bir partinin siyahisi hedefleri için kullanılıyor.

Türkiye’nin itibarı zedeleniyor. Avrupa’nın izlediği anlamsız tutum, aslında Avrupa’nın da Türkiye’de tek adam düzeni istediğini gösteriyor” dedi.

Tek Adam Düzeninde Adalet Olmaz

Referanduma sunulan değişikliğinin demokrasi ve hukuk içermediğini bu nedenle de ülkeye huzur getirmeyeceğini kaydeden Budak, partili başkan tarafından şekillendirilen yargıdan da “adalet” çıkmayacağını söyledi. Budak şöyle devam etti:

“Rejim değişikliğinin içinde demokrasi yok, özgürlük yok, hukuk yok. Bütün yetkiler bir kişiye veriliyorsa orada demokrasi olmaz. Demokrasi için, hukuk için kuvvetler ayrılığı ilkesi gereklidir.

Halka dayatılan tek adam rejiminde ise kuvvetler birliği var. Tek adam yürütme, yasama ve yargı konusunda belirleyici konumda olacak.

Yüksek Mahkemeleri o şekillendirecek, mahkemelere atanacak hakimleri seçecek Hakimler Savcılar Kurulu’nu o atayacak. Dolayısıyla tüm mahkemelere etki etmiş olacak. Yani hakimleri, bir partinin genel başkanı seçmiş olacak.

Mahkemelerin içine bu kadar siyaset girerse, o mahkemelerden adalet değil, zulüm çıkar. Bugün Türkiye’de yargıya olan güven sıfır düzeyindedir. Herkes adalet arıyor. Tek adam düzeninde adalet hiç olmaz.”