Menu
RSS

Antalya Eczacılar Odası Seçiminde Aday Olan Özgüven: Meslektaşlarımız Değişim İstiyor

Antalya Eczacılar Odası Seçiminde Aday Olan Özgüven: Meslektaşlarımız Değişim İstiyor

Antalya Eczacılar Odası’nda 28.09.2019 Cumartesi günü yapılacak olan genel kurulda mevcut yönetim karşısında aday olarak çıkan Fehmi Onur Özgüven, meslektaşları ile yaptıkları görüşmelerde bu seçimi için değişim rüzgarının estiğini belirterek,

geçmiş dönemde yaptıkları ile meslektaşları nezdinde bir umut olduklarını söyledi.

Antalya Eczacılar Odası’nda yapılacak olan genel kurul iki liste yarışacak. Biri mevcut başkan Mehmet Ertekin’in listesi diğeri de Fehmi Onur Özgüven’in listesi. Cumartesi günü adayların konuşması ve yapacaklarını anlatması sonrası Pazar günü de seçim yapılacak.

9 üst kurul delegesinin de seçileceği genel kurul, 4 yıl aradan sonra eczacılar arasında heyecan yarattı.

Yönetime aday olan Fehmi Onur Özgüven ile adaylığını ve seçilirse neler yapacağını konuştuk. Özgüven önce geçmişte neler yaptıklarını detaylı bir şekilde anlattı.

Kaktüs: Cumartesi günü yapılacak olan genel kurulda adaysınız. Değişim Gurubu adayı olarak yola çıktınız. Kendinizi biraz tanıtır mısınız?

“2004 yılından beri Antalya'da eczacılık yapıyorum. 2011 yılından beri Aksu'da, Aksu halkına Eczacılık hizmeti veriyorum. Öncelikle Eczacılık adına öğrenciliğimden beri Eczacılık örgütlerinde çalışıyorum. Ankara Üniversitesi Eczacılık öğrencileri grubu ile uluslararası çalışmalar ile başladı.

Daha sonra Ankara Eczacı Odası gençlik Komisyonu kurucusu oldum. 2007 yılında Eczacı odamız bünyesinde komisyonlarda görev almaya başladım ve 2009'da yönetim kurulu üyesi olarak seçildim. 2011 yılı Mayıs ayına kadar bu görevimi sürdürdüm.

2016'dan itibaren de arkadaşlarımızla beraber Eczacı Gelişim Platformu adı altında bir yapı oluşturduk. Mesleğimiz sürekli gelişimi gerektiren bir meslek. Bu yüzden sürekli eğitimler düzenleyen, eğitim odaklı bir yapı oluşturduk.

Tabii sadece akademik eğitimler değil, medikal eğitimler değil, kişisel gelişim eğitimleri, kurumsal eğitimler de yaptık. Sonrasında grubumuz büyüdü ve kurumsallaşma ihtiyacı hissettik. Eczacı Gelişim Kooperatifini kurduk hep birlikte.

Kooperatifi olarak da 2018 yılı Kasım ayında kurulduk ve kooperatifi başkanı olarak görevime devam etmekteyim şu an. Yaklaşık 80 üyemiz var. Kooperatifimiz yeni nesil bir kooperatif. Kooperatifimizde ilaç dağıtımı ve satın almayı yapmıyoruz

ama eczacıların karlılığını arttıracak projeler yapıyoruz.

Satın alma gücümüzü birleştiriyoruz, toplu anlaşmalara imza atıyoruz, ortak giderlerimizi düşürecek toplu anlaşmaları imzalıyoruz, aynı zamanda birçok yazılım üretiyoruz karlılığımızı artırmaya dönük.

Bir de eczanelerin temel ihtiyacı olan mesela sayım ekibi gibi ekipler oluşturup eczanemizi doğru işletebilmek adına gereken ne varsa birlikte yapmaya çalışıyoruz ve bunu bir model olarak oluşturmaya çalışıyoruz Türkiye’de.

Kaktüs: Aday olmanızı gerektirecek nedenler nedir?

Aslında adaylık süreci ilginç bir süreç oldu bizim için. Kendi halinde diyelim yani kendi kendimize belli çalışmalar yapıyoruz kooperatif olarak kooperatif ortaklarımıza beraber ama mesleki çalışmalar çok fazla yaptık.

Biz kurumsallaştığımızdan itibaren önce Ocak ayında Çalıştay yaptık ilaç fiyat kararnamesi ile ilgili. Mart ayında Türkiye'deki birçok Eczacı kuruluşu ile beraber, sendikamız la birçok dernekle, vakıflarla beraber bir araya gelip eczacıların taleplerini

hem Türk Eczacıları Birliği’ne hem Sağlık Bakanlığı’na iletip bir kamuoyu oluşturduk.

Bakanlığımız tarafından göz ardı edilmedi, birçok yönetmelik değişikliklerin de bizleri çağırdı, etkili olmaya başladık. Bakanlığımıza da çok teşekkür ediyorum buradan.

Aynı zamanda Haziran ayında SGK’nın Türkiye başkan yardımcısının, protokolün altında imzası bulunan daire başkanlarının, sağlık uygulama tebliğini yazan çok değerli bir meslektaşımızı Antalya'ya getirdik.

Bu çok yankı buldu, çünkü ilk defa Eczacılar sadece yöneticilerimiz değil doğrudan tabandan sorunlarını iletme, kurumu daha iyi anlama şansı buldu. 7 ay içinde bu kadar üst düzey bürokratik ilişkiler kurduğumuz meslektaşlarımızın haklarını savunmaya başlamamız tabii ki bir ses getirdi.

Umut oldu sanıyorum meslektaşlarımıza. Çünkü biliyorsunuz 2004'ten beri sağlıkta dönüşüm programı başladığından beri ilaç fiyat düşüşleri, sürekli sağlık uygulama tebliği, ödeme şartlarını değişikliği, muayene ücretlerinin eczaneden tahsili birçok konularda eczacılara birçok yük bindi.

Ve sürekli olarak bu değişime ayak uydururken ekonomik kayıplar, mesleki hak kayıpları, birçok kayıplarla karşı karşıya eczacılar. Sarıyorum bu 7 ay içinde yaptığımız bu çalışmalar Antalya'daki arkadaşlarımız için de bu ‘öğrenilmiş çaresizlik mi diyelim onun adına’

bu gidişatın böyle olmayabileceği hakkında bir umut olduğunu düşünüyorum.

Kaktüs: Mevcut yönetimle birlikte bir liste oluşturma isteğiniz oldu mu?

Bu anlamda aslında biz oda yönetiminde aktive olacak şöyle bir çalışma yapmıştık: Eczacı odamızın çok verimli çalışma daha üretken daha verimli işler yapabileceğini biliyorduk. Oda yönetimimizle Ocak ayından itibaren biz görüşmelere başladık aslında.

Hep birlikte bir yönetim kurulu oluşturabilmek için bir araya geldik. Aslında kabul da gördü bu genel olarak taraflar arasında ama mayıs ayı itibarıyla bu birliktelik eczacı odamızın yönetim ekibi tarafından ya da yönetimde olmayıp da grupta aktif olan arkadaşlarımız tarafından bu iş bozuldu.

Bu işin bozulacağı bize tebliğ edildi yani bir toplantı yapıldı ve artık olmayacağını söyledi. Biz de bunu önemsemedik, yani üzerine gitmedik. Çünkü arkadaşlarımız çok hevesli tek başlarına bu işi yapmak isterse yapsınlar dedik.

Çünkü zaten kendi çalışmalarınıza etkin bir şekilde devam ediyoruz. Ancak son 1 ayda özellikle çok fazla eczacı grubu, ilçelerden meslektaşlarımız sürekli bizleri ziyaret etmeye başladılar ve yeni bir ekibe ihtiyaç olduğunu,

yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç olduğu konusunda çok büyük bir baskı oluştu. Eczacı odalarında sanıyorum büyük bir değişim rüzgarı var şu anda. Mevcut yönetimlere karşı aday olan yönetimlerin birçoğu da kazanmaya başladı.

Bu mesleğimizde de bu ihtiyacın olduğu görülüyor. Artık 20 yıldır bu işi yapan yönetici gurupları değil hani Eczacı Odası yönetimlerinin, meslek haline gelmeye başladığının gözlemlendiğini düşünüyorum.

Bu işi yapabilecek istekli ve bu işi yapacağı inandıkları arkadaşlara talepleri olduğunu düşünüyorum, Türkiye'nin her yerinde. Bizde böyle bir taleple karşılaştık açıkçası ve pazartesi günü kendi grubumuzda da böyle bir konuşma gerçekleşti.

Arkadaşlarımızın ve çevredeki Eczacı arkadaşlarına da yoğun talepleri karşısında Pazartesi günü itibariyle direnemedik ve adaylığını açıkladık. 10 gün gibi kısa bir süre kalmasına rağmen bu yarışa girdik.

Çünkü öncelikle mesleki gündemi oluşturacak söylemlerin her halükarda gündeme gelmesi gerekiyordu. Bunun da mesleki bir sorumlulukla hareket etmemiz gerektiğini düşündük ve bu sorumluluktan kaçmadık.

Salı gününden itibaren gördük ki gerçekten bu anlamda büyük bir ihtiyaç varmış. Bir enerji boşalması mı diyelim, böyle bir şey olmuştu sahada. Gerçekten çok fazla tebrik ve çok fazla destek gördük.

Söylemlerimizde tamamen mesleki olduğu için eczacı arkadaşlarımız bizi yüreklendirmeye devam etti ve bu yarışın içinde kendimizi bulduk.

Kaktüs: Eczacılar mevcut yönetimin neyinden memnun değillerdi de böyle bir talebi seslendirdiler?

Yeterince memnun olmamak olabilir bunun adı. Bahsettiğim gibi, 7 ay içinde birçok eczacılık gündemine gelmesi gereken konuyu gündeme getirdik biz. Yani bunu arkadaşlarımız meslektaşlarımız gördüler.

Mesela bugün yönetmeliğimiz değişti, ikinci Eczacılık ve Yardımcı Eczacılık uygulamaları çıktı. Türk Eczacıları Birliği’de buna destek olmasına rağmen eczacılar memnun değildi. Bunun içeriğinin değiştirilmesi, daha uygulanabilir hale gelmesi gerektiğini yüksek sesle söyleyen hiçbir oda çıkmadı mesela.

Biz birliğimizin son derece arkasındayız. Her zaman biz gücümüzü birlikten alırız. Türkiye Eczacılar Birliğini’nin arkasında olmamıza rağmen, hatalarını düzeltmek de bizim görevimiz ama biz bunu cesurca çıktık söyledik ve bakanlığa bunun dosyasını verdik.

Mesela bugüne kadar eczanelerimizde vitrinlerde ürün tanıtım yasağı var. Biliyorsunuz, biz sadece hakkımızda ilaç hizmeti vermemekteyiz. ilaç dışı sağlık ürünlerinde danışmanlığını veriyoruz.

Bu tip ürünler ne yazık ki ülkemizde, birçok ülkenin tersine, eczane dışından da temin edilebilmektedir. bu tip ürünlerin reklamları olur olmaz internette olsun, her yerde yapılabilir durumdayken sanki eczanenin dışına çıkmış,

eczanelerde artık alınmasa da olur imajı halkımızda olduğunu görüyoruz. Bu uygulamaya da karşı çıktık.

Eczane vitrinlerinde, sağlık ürünlerinin tanıtım yönetmeliğin değişmesi, evet buna bir düzenleme gelmeli ama bu herkes için gelmeli dedik. Eczacı bu ürünlerin danışmanlığını yaptığını belirtmeli dedik. Bunun dosyasını verdik.

Ondan sonra Sağlık Bakanlığı'nın dışında SGK’da da eczanelerin ilaç perakendecisi olarak tanımlanmasına, uluslararası nace kodunun da düzeltilmesi gerektiği ile ilgili bir gündem oluşturduk.

1. basamak sağlık hizmeti olarak tanınıyor biliyorsunuz şu an Sağlık Bakanlığı'nda geçtiğimiz aylarda yayına bir yönetmelikle. ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile yaptığımız protokolde de böyle geçmesine rağmen bizim işçilerimizi sigortaladığımız ve işyerimizin kodu böyle değil.

Derinlemesine anlattım ama Eczacılık gündemini oluşturduğumuz, belirlediğimiz için arkadaşlarımız da böyle olabileceğini gördükleri için bir umut olmuş olabilir. Odanın gündem oluşturmayıp gündemin arkasından gitmesinden rahatsız olmuş olabilirler.

Çünkü Antalya Eczacılar Odası Türkiye’nin 4 büyük odasıdır ve hem Halk Sağlığı anlamında hem Eczacılık hizmetleri anlamında Türkiye'de bu konuların gündem belirleyicisi olmakla mükelleftir sanıyorum.

Yeni bir ekip olarak sadece yapacaklarımızdan değil gördüğünüz gibi biz yaptıklarımızdan bahsediyoruz. Eczacıların haklarını koruyabilecek bir ekip olduğumuzu zaten gösteriyoruz bunu anlatmaya gerek yok.

Bunun dışında Eczacı odamızın kaynaklarına daha verimli kullanılabileceğini söyledik daha verimli çalışmalar yapılabileceğini eczacıların doğrudan kullanabilecekleri çalışmalar yapabileceğini söyledik.

 Antalya'da 1550 civarında odanın üyesi var. Tek tek bütün arkadaşlarımı ziyaret ettik ve 10 gün içinde tüm meslektaşlarımıza ulaştık, kendimizi anlattık. Sahada çok büyük bir heyecan görüyoruz.

Biz aday olarak daha seçim sonuçları bitmeden kim kazanır bilmiyorum ama şimdiden eczacıların kazandığını düşünüyorum

yukarı çık
0
Paylaşım