Menu
RSS

Antalya Barosu: Tuzumuz Kuru Olmasa da, Tuzu Kokmuşlara İnat, Mücadeleye Devam Edeceğiz!

Antalya Barosu: Tuzumuz Kuru Olmasa da, Tuzu Kokmuşlara İnat, Mücadeleye Devam Edeceğiz!

Antalya Barosu Adli Yıl Açılışı nedeniyle Ata’nın huzurunda çelenk koyma töreni düzenledi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrası bir konuşma yapan Antalya Baro Başkanı Polat Balkan, birilerine gönderme yaparak “Tuzumuz kuru olmasa da, tuzu kokmuşlara inat,

mesleğimizin onuru ve saygınlığı için mücadele etmeye devam edeceğiz!” dedi.

Her yıl olduğu Adli Yıl Açılış töreni Antalya’da sadece Antalya Barosu tarafından düzenlendi. Törene Antalya Barosuna kayıtlı avukatlar ile CHP milletvekili Cavit Arı katıldı.

Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende konuşan Baro Başkanı Polat Balkan geride bıraktığımız adli yıl için yaşanan tüm olumsuzlukları saydı. Balkan “Hukuk devletinden fersah fersah uzaklaşıldığı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin şeklen bile umursanmadığı,

yargının bağımsız ve tarafsızmış gibi bile davranamadığı, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden ve yurttaşların hak arama özgürlüğünün temsilcisi olan avukatların adliyelere aranarak girebildikleri,

müvekkillerine/müvekkil adaylarına ilişkin bilgi edinmekte, sorgu yapmakta bile çeşitli engellerle karşılaştıkları, kısıtlı alan uygulamasının "avukatlara kısıtlı alan/avukatlardan arındırılmış bölge" olarak uygulandığı, hiçbir çağdaş,

demokratik hukuk devletinde düşünülemeyecek ve kabul edilemeyecek gerekçelerle cezaevlerine konulduğu, katledildiği, intihara sürüklendiği, işkence gördüğü (işkencecilerin soruşturul(a)madığı), ekonomik ve mesleki sorunlarına hiçbir ciddi ve kalıcı çözüm üretilmediği,

akademisyenlerin, aydınların, gazetecilerin, yazarların ve yurttaşların A.İ.H.M. ve yüksek mahkeme kararlarına karşın, adil yargılanma haklarının ihlal edildiği, yargılandığı ve cezaevlerinde konulduğu, çocukların cezaevlerinde büyümek zorunda bırakıldığı,

çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin önlenemediği gibi, bu konularda hiçbir politika üretilmediği, çevremizin ve doğamızın talan edildiği, yağmalandığı, kültürel ve tarihi eserlerimizin imha edildiği, YSK eliyle demokrasiye darbe yapıldığı,

kayyum atama pratikleri ile halkın seçme ve seçilme hakkının, iradesinin yok sayıldığı bir adli yılı geride bıraktık” dedi.

Balkan gündemde olan  “Yargı Reformu Stratejisi 2019 Belgesi”nin neden içeriğinin boş olduğunu ise şu sözlerle dile getirdi:

“Yani adli yıla, giderek yoğunlaşan bu sorunların yanında, Yargı Reformu Stratejisi 2019 Belgesi tartışmalarıyla giriyoruz. Adalet, çoğulcu, katılımcı ve özgürlükçü demokrasi, hukuk devleti, savunmanın yargı içindeki statüsü,

savunma hakkının etkin kullanımı, gerçek bir yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konularında bir fikri ve vizyonu olmayan, sözgelimi yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümünden, HSK'nın yapısından rahatsız olunmadığı gibi,

adalete erişim ve savunma hakkının etkin kullanılması ile ilgili hiçbir planı ve tasarımı da olmayan bu belge, tıpkı 2009 ve 2015 Strateji Belgeleri gibi hiçbir soruna ciddi ve kalıcı bir çözüm üretmeyecektir.

Uygulamaya dönük sıradan değişikliklerin, tarihsel birikim ve içeriğinden koparılıp, Reform (Yenilik) olarak sunulmasına aldanmayacağız, sıtmaya razı olmayacağız.

Tuzumuz kuru olmasa da, tuzu kokmuşlara inat, mesleğimizin onuru ve saygınlığı için mücadele etmeye devam edeceğiz! Adaleti, demokrasiyi ve hukuk devletini savunan avukat, savcı, yargıç meslektaşlarımızın ve bütün adalet emekçilerimizin yeni adli yılı adil ve kutlu olsun”

yukarı çık
0
Paylaşım