Menu
RSS

Antalya Barosu Avukatları Direnmeye Devam Ediyor: Korkmuyoruz, Susmuyoruz!

Antalya Barosu Avukatları Direnmeye Devam Ediyor: Korkmuyoruz, Susmuyoruz!

Ülkenin gündemine oturan ve toplamda 80 baronun direnişiyle karşı karşıya kalan, avukatların ülkenin başkentine sokulmayan, çoklu baro oluşmasını sağlamaya yönelik yasa değişikliği mecliste görülmeye başlandı. Barolar bu yasa teklifinin komisyonlarda görüşülmesi sırasında karşı duruş sergilemelerine rağmen

teklifin komisyonda görüşülüp muhalefet partilerinin muhalefet şerhine rağmen kabul edilmesi sonrası mecliste görüşülmeye başlanmasına karşı barolar Ankara’da direnişe devam etmekteler.

Antalya Barosuna kayıtlı avukatlar Cumhuriyet Meydanı’nda oturma eylemi yaparak, daha sonra da Antalya Adliyesi Bahçesinde toplanıp basın açıklamasının ardından yine oturma eylemi yaptılar.

Antalya Baro genel sekreteri Av. Özhan Karazeybek tarafından okunan basın açıklamasında yasa teklifinin geliş süreci ve bunun kabul edilmesi halinde ne tür olumsuzlukların yaşanacağını anlattı. Baroya kayıtlı birçok avukatın Ankara’daki direnişe katıldığını belirten Karazeybek

“Anayasamızın 135. Maddesi gereği kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olan Baroların bölünmesine ve parçalanmasına yönelik yasa teklifi, hem siyasal ve toplumsal ayrışmayı derinleştirecek,

hem kamusal hizmetlerin bölünmesine ve parçalanmasına neden olacak ve hem de hukuk birliğini dağıtacaktır. Demokratik, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerine uygun ve neredeyse ideale yakın olan Baroların yapısının ve seçim sistemlerinin değiştirilmesi,

Barolarda etnik, mezhepsel, siyasal vs ayrışmalara ve bölünmelere neden olacaktır. İdeolojik bölünmenin, etnik parçalanmanın, tarikat ve cemaatlere göre örgütlenmenin kaldırım taşları döşenecektir!

Bu aynı zamanda meslek düzeni ve ahlakının da parçalanması anlamına gelecektir” dedi.

Adliye bahçesinde yapılan basın açıklamasında şunlar belirtildi:

“Savunmayı susturmaya ve teslim almaya yönelik girişimleri reddediyoruz!

Antidemokratik, şeffaflıktan ve çağdaş yasa yapım tekniğinden uzak bir şekilde ve adeta Barolardan ve Avukatlardan saklanarak, kaçırılarak yapılan yasa çalışmalarında sona yaklaşılmıştır.

Avukatlık yasasında değişiklik öngören yasa teklifi 80 baronun itirazına rağmen adalet komisyonunda kabul edilmiş ve TBMM genel kuruluna sevk edilerek görüşülmeye başlanmıştır.

Baro Başkanımız Sayın Av. Polat Balkan ile birlikte diğer Baro Başkanları da bu teklife karşı sesimizi ve itirazlarımızı dile getirmek için yasa teklifi mecliste görüşüldüğü süre boyunca nöbette olmak için Ankara’dadırlar.

Bugün yine Yönetim Kurulu üyelerimiz ve bir kısım meslektaşlarımız Ankara’ya doğru şu anda yoldadırlar.

Anlaşıldığı kadarıyla, özetle, çoklu Baro ve TBB delege yapısında değişiklik amaçlanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, yurttaşlarımızın adil yargılanma hakkının, hak arama özgürlüğünün ve savunma hakkının temsilcisi ve güvencesi olan biz Avukatların ve

meslek örgütümüz olan Baroların öncelikli sorunu bu değildir.

Anayasamızın 135. Maddesi gereği kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olan Baroların bölünmesine ve parçalanmasına yönelik yasa teklifi, hem siyasal ve toplumsal ayrışmayı derinleştirecek, hem kamusal hizmetlerin bölünmesine ve

parçalanmasına neden olacak ve hem de hukuk birliğini dağıtacaktır. Demokratik, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerine uygun ve neredeyse ideale yakın olan Baroların yapısının ve seçim sistemlerinin değiştirilmesi,

Barolarda etnik, mezhepsel, siyasal vs ayrışmalara ve bölünmelere neden olacaktır. İdeolojik bölünmenin, etnik parçalanmanın, tarikat ve cemaatlere göre örgütlenmenin kaldırım taşları döşenecektir!

Bu aynı zamanda meslek düzeni ve ahlakının da parçalanması anlamına gelecektir.

Yurttaşlar giderek adalete ve hukuka ulaşmak için değil, istedikleri sonuca ulaşmak için siyasal iktidara yakın olduğuna inandıkları Baroların üyesi meslektaşlarımıza yönelecekler ve bu da ilerleyen süreçte Savcılıklarca ve

Mahkemelerce verilecek kararların hukuki değil, siyasi kararlar olarak nitelendirilmesine neden olacaktır. Yine Avukatlıktan Savcılık ve Yargıçlığa geçişte üye olunan Baroya göre bir değerlendirilme yapılacağı da gizlenemez bir gerçeklik olarak ortaya çıkacaktır!

Baroların siyasal iktidarın güdümüne ve yörüngesine alınması, işlevsiz kılınması, hak ihlallerine, hukuka aykırılıklara, işkenceye, kötü muameleye, cinsel istismara, kadına yönelik şiddete, kadın cinayetlerine, çocuk hakları ihlallerine, çevre katliamlarına,

doğa talanına vs karşı sessiz kalınması, tepki gösterilmemesi isteğinin yasallaştırılması olacaktır!

TBB delege yapısının değiştirilmesi isteğine de, genel itirazlarımızın yanında, bir soruyla karşılık verilebilir: Teklife göre 43 üyesi bulunan Tunceli Barosu da, 49 üyesi bulunan Ardahan Barosu da, 93 üyesi bulunan Kilis Barosu da,

bugün itibariyle 4970 üyesi bulunan Antalya Barosu da TBB Genel Kurulu'nda 4'er delege ile temsil edilecek! Demokrasi ve temsilde adaletten bu mu anlaşılıyor!

Hukuk Fakültelerinin sayısı 3 Kasım 2002'de kaçtı, bugün kaç? Hukuk Fakültesi öğrencilerinin sayısı 3 Kasım 2002'de kaçtı, bugün kaç? Stajyer Avukatların sayısı 3 Kasım 2002'de kaçtı, bugün kaç? Avukatların sayısı 3 Kasım 2002'de kaçtı, bugün kaç?

Bu sorulardan yola çıkarsak, bugün yaşananların sorumlusunun Avukatlar ve Barolar olmadığı; ancak bedelin bizlere ödetilmeye çalışıldığı gün gibi ortaya çıkacaktır.  

Sayın milletvekillerine çağrımızdır;

Adalet için, demokrasi için, hukuk için, insan hakları için, yurttaşlarımız için, memleketimiz için doğru olan kararı verin ve teklifi tarihin çöp sepetine atın!”

Basın açıklamasının ardından bir süre oturma eylemi yapan avukatlar daha sonra olaysız bir şekilde dağıldılar.

yukarı çık
0
Paylaşım