Menu
RSS

Sizler bu yazıyı okurken ya kurban bayramı içerisinde olacaksınız ya da bayram çoktan geçmiş olacak Nice bayramlar geldi geçti, daha niceleri gelip geçecek.

Bu yıl kurban bayramının birinci günü 4 Ekim hayvanları koruma günü ile çakışıyor. Kurban ibadetini yaparken, hayvanlara eziyet edilmemesinin önemi bir kez daha artıyor.

 

Nakliye sırasında itilip kakılmaları, uygun olamayan yerlerde tutulmaları, aç susuz bırakılmaları, usulüne uygun yapılmayan kesimler hayvanlara eziyet vermektedir. Kaçan bir danayı, yakalamak için uygulanan acımasız yöntemleri Tv lerden her bayram izliyoruz.

Eskiden berberler diş çekerlerdi. Anestezi,sterilite hak getire. Çocukluğumun ucundan ben de şahit oldum. Berber Hüsnü çok ehildi bu konuda. Çok diş çekmişliği vardır.Ehil olduğu kadar da acımasız ve gaddardı. Dişi çekilen bas bas bağırırken, mimiklerinde en ufak bir değişiklik olmazdı. ’Ben acı duymuyorum ki’’ derdi. Karşısındakinin acısını görmezden gelirdi.

Hayvanların da acı çektiklerini, ağrı duyularının olduğunu yok saymayalım, görmezden gelmeyelim. Onların da acı duyularının olduğunu, sosyal davranışlarının bulunduğunu hatırlayarak, eziyet etmeden en az acı veren yöntemlerle kesilmelerine dikkat etmek insanlık görevimiz gereğidir.

Kurbanlıkları satmak için hayvanlarını satış yerlerine getirenlerin hali içler acısıdır. Geldikleri yerde hayvanlarının en basit ihtiyaçlarını çoğunlukla karşılamakta güçlük çekerler. Kendi ihtiyaçları olan tuvalet, banyo, yatacak, yiyecek yer bulmaları imkânsız gibidir.

Kurbanlık alacaklar genellikle geçici yapılmış ,üstü naylon brandayla örtülmüş hayvan idrarı ile çamur olmuş toprak zeminlerde yürümekte güçlük çekerek seçecekler kurbanlıklarını.

Şehir dışında alıcı ve satıcının her türlü ihtiyacının karşılandığı modern hayvan satış yerlerini, bir mezbahanın minyatür ölçeğinde yapılmış, atıkların çevreye zarar vermemesi için önlemleri alınmış kesim yerlerini hak etmiyor muyuz?

Kurban bayramları 4 günlük bir süreç gibi algılansa da gerçekte çok daha uzun bir süreci kapsamaktadır. Kurbanlıkların besiye alınması, satış yerlerine getirilmek için nakliyeleri, satış yerlerinde barındırılmaları ,kesilmeleri, atıklarının berterafı ve tüketilmeleri bu sürecin parçalarıdır.

Dini boyutunun yanı sıra ekonomik, halk ve hayvan sağlığı, hijyen ve çevre sağlığı boyutuyla da değerlendirilmesi gereken çok yönlü bir organizasyon olarak tanımlayabiliriz.

Türkiye nin dört biryanından gelen hayvanlar, hastalıkları değişik bölgelere taşıyabilirler. Bu yıl koyunlarda görülen mavidil hastalığı, böyle bir riski oluşturmaktadır. Sekiz yüz küsur km Suriye sınırımız kevgire dönmüş durumda. Hayvan sağlığı ile gerekli mücadeleyi yapamayan  ülkelerden  Ülkemize kaçak giren hayvanların hastalıkları yaymaları hiçte zor olmayacaktır.

Sofranızda rahatlıkla yediğiniz etin kontrolleri mezbahalarda veteriner hekimler tarafından yapılmaktadır. Güvenle etimizi yerken bunu düşünmeyiz bile.Her yıl kesilerek soframıza gelen on milyon adet civarındaki hayvan tek tek veteriner hekimlerce muayene edilmektedir.

Kurban bayramlarında yasa gereği kesilen hayvanlar veteriner hekim kontrolünden muaftır. Bu da kurban bayramlarında gıda kaynaklı zoonoz hastalıkların insanlara bulaşma oranını yüzde 30 arttırmaktadır.

Bir çok olanağın arttığı günümüzde, kurban bayramlarında, mobil mezbahalar dahil modern kesimhanelerde kurbanlık kesimlerinin  veteriner hekim kontrolünde yapılmasının zorunlu olmasının gündeme getirilmesi, sonucunda da gerekli yasal değişikliklerin yapılmasının tartışılması zamanının geldiğini düşünüyorum.

Barış, kardeşlik duygularının yeşerdiği sağlıklı bir bayram geçirmeniz dileğimle…

M.MUAMMER SAYGILI
EKİM 2014
0
Paylaşım