Menu
RSS
AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; Kepez Belediye Başkanı Şok Bir Kararla Tutuklandı

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; …

Antalya’nın Sarısu teleferik h...

Başkan Böcek: Teleferikteki 25 Kabinde 184 Vatandaşımızı Kurtarma Çalışmaları Sürüyor

Başkan Böcek: Teleferikteki 25 Kabinde 184 Vatanda…

Antalya'da 1 kişinin öldüğü 2'...

Başkan Muhittin Böcek: Daha Nice Bayramlarda Hep Beraber Olmak Dileğiyle

Başkan Muhittin Böcek: Daha Nice Bayramlarda Hep B…

Antalya Büyükşehir Belediye Ba...

Antalya SES: 7 Nisan Dünya Sağlık Günü: "Sağlığım, Hakkımdır!"

Antalya SES: 7 Nisan Dünya Sağlık Günü: "Sağl…

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçi...

Prev Next

Adı üstünde siyaset yapar, toplum için çözüm üretir, toplumu yönetir. Kamu alanında hizmet yapar, yetkiyi de toplumdan alır.

Siyasi partilerin demokratik olup olmadıklarını bıraktık, ilk çağ yunanında bile insanlar konuşup tartışıyorlarmış. Bugün bu asırda konuşup tartışamıyoruz bile. Her günkü olaylar içimizi karartıyor. Siyasi partilerin toplum için fikir Üretmeleri şart. Çünkü birileri içimizden, diğerlerini muhakkak yönetecek. Muhalefet ise iktidara geldiğinde neler yapacaklarını önceden hazırlayacak, yapacakları iktidar olmadan önce belli olmak zorundadır.

“Diğer partiler bizim yapacaklarımızı yaparlar, bize iş kalmaz, yapacaklarımızı söylemeyelim” kafasından kurtulmaları gerekiyor.

Bugüne kadar siyasi partiler, ya doğru dürüst söz verememişler Ya da tutulmayacak sözler vermişler, mitinglerde atıp tutmuşlardır. Bakın son 20 yıla, siyasi tarihi incelerseniz görürsünüz. Hangi yelpazedeki bir parti topluma net çözüm önermiştir? Bugünkü AKP bunlara dahildir ve üretmeyenlerin son temsilcisidir.                                  Yaklaşık 12 yıldır büyük Çoğunlukla iktidardalar. Köklü değişiklik olarak ne yaptılar? Yalnızca bazılarını zenginleştirdiler ama halk devamlı fakirleşti. Üçün birinin mucidi Turgut Özal bir şeyler değiştirdim sandı. Ekonomi değişti belki ama değişimler ahlakta, insan değerlerinde erozyon yarattı. Varacağım yer şurası, ülkemizdeki sol partilerin durumu… En azından son 10 yıldır toplumu sol partiler yönetmeliydi. Dünya ve Türkiye siyasetinin dengesi için şart. Köylüye, işçi ve memura, hatta küçük ve orta ölçekteki İş sahiplerine, hatta sanayicinin aleyhinde bozulan dengeler için bu gerekli.

AKP iktidara geldi ne yaptı? Kısaca bakalım yaptıklarına…2002 yılından önceki tüm dönemlerden daha fazla Ülkeyi borca batırdı. Cumhuriyetin oluşturduğu ekonomik değerlerini hep sattı. İş kalmadı, aş kalmadı, toplum fakirleşti, SADAKA alır hale geldi. İnanmayanlar Türkiye cumhuriyetindeki verilerdeki resimlere baksınlar, kendi gözleriyle görsünler. Demek ki düzen devam ediyor ki sular aynı havuzu dolduruyor. Bu havuzdan da dindar, dinci ne derseniz deyin AKP’ye yakın yandaşlar kazanıyor.

Geldik esas konumuza. Cumhuriyetimizi kuran partiye ve kadrolarına… Evet, kurtuluşumuzun, kuruluşumuzun adıdır C.H.P… Son 20 yıldır, şu an 55 milyona yaklaşan seçmene hangi net çözümleri önerdiler?  Parti içinde demokrasiyi yerleştirdiler mi? Hangi acı-tatlı reçeteleri seçmenin önüne koymuşlardır? Biraz 2011 seçiminde çözüm ortaya koydular onu da seçmene anlatmaya zaman yetmedi veya seçmen ikna olmadı. Toplum Sizin kıldığınız veya kılamadığınız, kılmadığınız namazda, tuttuğunuz veya tutmadığınız oruçta değil ki. Hiç mi hiç ilgilenmiyor halk bunlarla, bunu böylece bilin… Toplum, “bunlar çözüm öneremiyorlar, neden İktidarı değiştireyim de rahatsız Olayım ki, hepsi de yüksek rütbeli subay gibi bunlar ”diye düşünüyor ve oy vermiyor bilin! Birde CHP’sinin arkasında ABD gibi bir dayısı yok, hiçbir zaman olmayacak da.

Gelin birazda çözüm üretelim, yalnız işin içinde A.B.D ile AB Ülkeleri olmayacak. Onlar ne der, ne düşünür, kızarlar mı, bize ceza keserler mi diye program yapmayacaksınız. Biraz radikal kararlar alacaksınız. Ne yapılırsa, nasıl sözlerle topluma haykırılırsa, nasıl program yapılırsa sol partiler iktidara gelir? Çözümlerin düşünülmesi gerekiyor. Atatürkçü, devrimci Siyasi partiler, Radikal kararlar almak zorundalar. Aşağıdaki fikirler ham fikirlerdir, çılgın fikirler olarak da görünebilirler. Ayrıca bizim ülkemiz İçin halen çılgınlara ihtiyaç vardır. Bu çılgınlıkları da yapabilecekler KUVA-Yİ MİLLİYE ruhu taşıyanlardır aslında...

ÇILGIN FİKİRLER DİYEBİLECEKLERİMİZE GELİNCE…

*** Önce, yıllardır kimsenin yapmadığını yaparak, siyasi partiler yasasını değiştirme sözü verilmeli.(milletvekili adaylarını tüm üyelerin seçmesi, siyaset yapanların ticaret yasağı, partilerin gelirleri, giderlerinin tümünün resmileşmesi gibi)

*** Seçim kanunu değişmeli,%10 barajı kaldırılmalıdır. Kaldırılmalıdır ki her görüş mecliste temsil edilebilsin.

*** Siyasi partilerde, kişiler bir yere seçildiğinde, seçilen adaylar tüm önceki işlerini bırakmalı, arkasında da olmamalıdırlar.

*** AB’ ye ”biz yalvarmayacağız, onlar bizi alacaklarsa varız” denmesi gerekir. Demokrasimizin eksiklerini birilerinin zorlamasıyla değil kendimiz tamamlarız diyecekler. Bizim ürettiklerimiz batı ile yarıştığı zaman zaten almak zorunda kalacaklar fikrine sahip olacaklar. Orta doğudaki Pazarı ele almayı düşünecekler.(1990 öncesi ırak ve Arap pazarı tarımı canlı tutuyordu.)

*** Tarım ve hayvancılıkta toprak, ürün planlaması batı örneklerinde olduğu gibi yapılmalı, Türkiye’de boş arazi bırakılmamalı, gerekirse 1980 öncesi gibi tarım ve hayvancılık desteklenmelidir. Bu işsizliğe kesin Çözüm olacaktır. Birisinin dediği gibi tarım ve hayvancılık İŞSİZLİĞİ SÜNGER GİBİ EMECEKTİR.

*** Türkiye’de vergi sisteminde simitçi bile vergi verecek hale getirilmeli, tam kayıtlı sisteme geçilmelidir. Bugün buna Teknoloji izin verir durumdadır. Seyyar halde fatura, fiş kesilebiliyor. Burada ilgili meslek kuruluşları özellikle TÜRMOB yardım vermeye dünden razıdır. Vergideki çeşitlilik kalkmalı, vergi çeşitleri asgariye indirilmelidir. Bu vergileme usulü tahsilatta başarıyı getirecektir. Buda dolaylı, zorunlu vergileri ortadan Kaldıracaktır.(mazotu o zaman 1,5tl ye, doğalgazı ucuza alacağız dediğinizde de herkes sizlere destek verecektir.) Vergilemede tam otomasyona süratle geçilmeli, ülke vergiden kaçınma ülkesi olmadan kurtarılmalıdır. Yani bir kişi yılda İki arsa aldığı halde sıfır vergi vermemelidir.  

*** Yatırım tutarı ve çeşidi ne olursa olsun yatırımcılara teşvik vereceğiz denmelidir. Verilmelidir ki rekabet olsun, kalite gelsin, işsizlik azalsın.

*** Eğitim sistemi sil baştan ele alınmalıdır. Belirli seviyelere göre öğrenciler durumlarına göre liselerde ayrılmalı, Öğrenci liseyi bitirdiğinde meslek sahibi olmalı, Üniversite Sınavları kaldırılmalıdır. Dershaneler okul olacak şekle getirilme sözü verilmelidir. (Bugünlerde dershanelerin kapatılmasını AKP gündeme aldı)  Başarılı öğrenci okuyabilmeli, üniversiteler ihtiyaca göre öğrenci almalıdır. Özel üniversiteler, devletleşmeli, devlet bilime, araştırmaya parasal desteği artırmalıdır. Ayrıca tüm mesleklerde çalışma şartı aşamalı üniversite mezununa döndürülmelidir. Böyle olunca gençler ve aileler rahatlayacak, sınav sistemi hayatımızın en kıymetli zamanlarını almayacak, hastalıklı toplum olmaktan işte O zaman kurtulacağız.  

*** Sağlık sil baştan ele alınmalı, Özel hastaneler devletleşmeli, Sokakta Sigortadan yararlanmayan insan kalmamalı, sağlıkta kar düşünülmemeli, herkes mecbur SGK’lı olmalıdır. Sağlık, Tam devletçi olmalı, parasız olma sözü verilmelidir. Kar eden işverenin cirosundan sağlık primi kesilmelidir.

*** Türkiye’den silahla hak isteyenlerin istekleri ortadan kaldırılmalı, kültürel haklar sağlanmalıdır.(isim koyma, kendi dilini sokakta konuşma gibi)  Resmi dil Türkçeyi tartışmak, federasyon kurmak, özerklik yasaklanmalıdır.

***Yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmelidir. Belediye başkanlarını halk seçmeli, meclis üyeleri kendi yüksekokullarında yetişmeli, hükümetlerden bağımsız atanmalıdırlar. Güvenlikte, vergi toplamada belediyelere tam yetki verilmelidir. Güvenlikte asker, polis yetki çatışmasından çıkılmalıdır. Asker iç güvenliğe sokulmamalıdır.

*** NATO’dan çıkılmalıdır. Çünkü dünyada kutuplaşma bitmiştir. O zaman ordunun sayısı düşecek ve maliyette düşecektir. Askerlik süresi 6 ay olmalıdır.

*** Türkiye yönünü medeniyette, hep batıda tutmamalıdır. Ekonomide Çıkarına göre davranmalı, uzak doğudaki devleşen Çin’den ve Hindistan’dan örnek alınmalıdır.

*** Valilik sistemi, belediyeler güçlendirildiğinden dolayı kaldırılmalıdır. (valiler bugün siyaset yapmaktadırlar)

*** Özelleşme adı altında ucuza satışlar durdurulmalıdır. İletişim sistemi, askeri alandaki yatırımlar, enerji yatırımları özellikle tekrar devletleştirilmelidir.

*** Türkiye’de doğu sorunu yoktur, ağalık, şeyhlik, ekonomik, Toprak sorunu vardır denmelidir. TOPRAK REFORMU YAPACAKSINIZ.  Kurumsallaşan Ağaları, şeyhleri ortadan kaldıracaksınız. Doğu insanını iş açısından rehabilite edeceğim diyeceksiniz.

*** Diyanet işleri başkanlığı kaldırılmalı, devlet din işlerine karışmamalı, Maddi yardım da yapılmamalıdır. Devlet tüm dinlere, mezheplere aynı mesafede olmalı, devlet koruma, kollama görevini yapmalıdır.

*** Büyük yerleşim yerlerine göçü durdurmak için köy-kent projesi güncellenmeli uygulamaya sokulmalıdır. Kırsal kesimlerde yeni şehirler oluşturulmalı, sosyal, ekonomik hayatın bir kısmı buralara kaydırılmalıdır.

*** Emniyete ait güçlerin Üniversitesi kurulmalıdır. Yani polisler yüksek eğitimli olmalıdırlar.

***Petrol ve maden üretimi için yüksek planlamalar yapılmalıdır.Daha çok çözümler söylenebilir devrim niteliğinde… Bilim adamları ve akademisyenlerle daha çeşitli çözümler üretilebilir. Sonuç olarak, Bugün bakıyoruz dünyaca ünlü ne yazarımız, ne felsefecimiz, ne de bir buluşumuz var. Bu yüzyılda uçak, sıradan bir otomobil bile yapamıyoruz. Bunun nedeni eğitim sistemimizin 1950 yılından bu yana çöküşüdür. Atatürk devrimleri kaldığı yerden devam ettirilmeliydi, ettirilmelidir. Bunu da yapacak da sol partilerdir, CHP’dir.

Toplumlar, reformlarla kısa mesafe giderler, ama devrimlerle uzun solukla, uzun mesafe giderler. Atatürk yaptığı devrimlerle bizi bugünlere taşıyabilmiştir ama yaptıkları devamlı yara aldığından yeni devrimlere gerek vardır. Aynı zamanda Devrim, süreklilik ister, para da, pul da istemez.

0
Paylaşım