Antalya İl Balkanı Sağır: O İstediğini Kaldırsın Antalya İyi Olacak

iyi gelecek sloganı terk etme kararı almış, onun yerine “Antalya'yı seviyoruz” sloganına çevirmiş. Haberin içeriğinde de İyi'nin iyi partiye çağrıştırdığı yönünde bir gerekçe de var. Ne dersiniz iyi Parti olarak?” soruya yanıt olarak Sağır şunları söyledi:

O İstediği Kadar Tabelaları Kaldırsın Antalya İyi Olacak

“Birkaç cepheden bakmak lazım. Öncelikle Menderes Türel Antalya'ya iyi gelecek sloganı, belki zaman içerisinde Sayın Türel Antalya’ya iyi gelmediğini fark etmiştir, bu yanlıştan bir an önce dönelim diye bu slogandan vazgeçmiş olabilir.

Birinci ihtimal bu. Saygı duymak lazım. Böyle bir düşüncesi varsa bundan dolayı vazgeçtiyse. Eğer ondan dolayı vazgeçmedi de İYİ Parti’yi çağrıştırıyor diye vazgeçtiyse, bu da siyaseten normal. Yapması gerekeni yapmış.

Başkasına ait olan bir sloganı kullanarak kendi sloganı imiş gibi, biliyorsunuz Migros kullanıyordu onu, daha önce başkaları da kullanıyordu.

Bu başkalarına ait sloganları Büyükşehir'e kullanıp, Antalya'nın her tarafına iyi kelimesini yazmanın İyi Parti’ye yarayacağını fark ettiği andan itibaren bundan vazgeçmişse eğer, bu da bizim adımıza güzel bir şey olur. Ama Antalya iyi olacak. Yani o istediği kadar tabelaları kaldırsın Antalya iyi olacak”

Öte yandan bu sloganın yer aldığı tabelalar ve değişiklik sonrası bu tabelaların ne olabileceği, bunun masrafının nasıl karşılanabileceği yönündeki sorumuza ise Sağır şu yanıtı verdi.

Tabelaları Ekonomiye Katkı Olsun Diye Yaptırmıştır

Şimdi zannediyorum Sayın Menderes Türel yerel bir siyasetçi olmanın ötesinde, geçmişte biliyorsunuz Türkiye siyasetine de yön veren değerli açıklamaları vardı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemlerden de kalma özel değerlendirmeleri olan bir arkadaşımız.

Türkiye ekonomisine katkı olsun diye, “bir hizmet on reklam” kampanyasını başlatmıştı. Bununla da o tabelaları basanlar, onları bir yerlere götürüp yerleştirilenler için ciddi bir istihdam yaratıyordu. Yani ekonomiye de bu şekilde bir katkı sağlıyordu. Tabelaları değiştirerek yeniden ekonomiye bir katkı ve canlılık sağlamayı düşünüyor olabilir.

Onun da formülü var, para yoksa hemen büyükşehir belediye meclisinde bir toplantı yapıp tabelaları değiştirmek için paraya ihtiyacımız var, borçlanma yetkisi istiyorum desin.

Alışkanlık haline gelmiştir, bir de onun için borç alıverir olur biter. Zaten Türkiye'nin en borçlu 5. Belediyesi imişiz, tabelalar sayesinde belki biraz daha yukarı bir yere doğru çıkarız, 4. Oluruz. Sayın Türel onu da sever”

Konyaaltı Sahil’inde Yüksek Tabelalarla Neyi Saklıyorlar?

Özellikle son dönemde Konyaaltı Caddesi üzerinde olan Mini City ve Kent Parkı'nın yıkılarak bir firmaya verilmesi nasıl değerlendirmek lazım? Sorumuzu ise Sağır şöyle yanıtladı:

“Şimdi bir Antalyalı olarak öncelikle Konyaaltı sahil projesi denilen Projenin bir yılan hikayesine dönmüş olmasından dolayı rahatsızım. Bu mevzuyu açtığınız için söylüyorum. Niçin bu iş bu kadar uzadı, ne için yapboz tahtasına döndürüldü Konyaaltı Sahili ve şu anda ne yapılıyor?

Çünkü dikkat edin insan boyunu aşan tabelalar dikilmek suretiyle aşağıda ne yapıldığını vatandaşın göremeyeceği bir pozisyon var. Bir bu beni işkillendiriyor, yani hakikaten eğer projeye uygun, bilime uygun bir çalışma yapılıyorsa bu tabelaları dikip ne diye gizleniyor, ne gizleniyor?

Ama benim Konyaaltı projesi ile alakalı, Konyaaltı sahil projesi gündeme geldiğinde, geçmiş dönemlerde, yaklaşık iki üç sene önceki gazete beyanatlarım var.

Benim en büyük korkum demiştim, Konyaaltı projesini gerçekleştirmek adına finans kaynağı olarak Minicity’nin bulunduğu alan, onunla Migros arasındaki alanın, bunun karşılığında pazarlanabilecek korkum vardı.

Maalesef o bölgedeki yegane, ileride Antalya için değerlendirilebilecek bir harika alan, bir çok güzel bir alan sermayeye verildi.

Minicity’nin kaldırılmasına bir diyeceğim yok, onu taşıdılar, dokumada değerlendiriliyor falan ama o alanın Antalya Büyükşehir Belediyesinin elinden çıkmış olmasını içime sindiremiyorum”