Antalya’da Tevrat Cinayetinde Flaş Gelişme: Hepsini Bağışlayacağım!

Manavgat'ta geçen yıl 28 Kasım'da arkadaşı Harun Varış'la evden çıkan Murat Ünal'dan haber alınamaması üzerine ailesi, polise kayıp başvurusunda bulundu. Geçen 14 Ocak'ta İshak Seydi Tepesi mevkiinde çobanlar tarafından iki kolu kesik, göğüs kafesi yarılmış, üzerinde sadece şort olan erkek cesedi bulundu.

DNA testinde cesedin Ünal'a ait olduğu belirlendi. Murat Ünal'ın, tüfekle 3 el ateş edilerek öldürüldüğü, kollarının kesildiği, göğüs kafesinin yarıldığı tespit edildi.

11 Kişi Gözaltına Alındı

Ailesi polise, Murat Ünal'ın, arkadaşı Harun Varış ile 1400 yıllık el yazması Tevrat'ı satmaya çalıştığını ve bu nedenle cinayete kurban gitmiş olabileceğini söyledi.

Soruşturmayı bu yönde sürdüren ekipler, geçen şubat ayında cinayetle ilgili, aralarında Antalya Barosu'na kayıtlı kadın avukat Hicran Ceylan'ın da bulunduğu 11 kişiyi gözaltına aldı.

Şüphelilerden Hicran Ceylan, amcasının oğlu Süleyman Ceylan, avukatlık bürosunda çalışan Harun Varış, ablası Derya Varış, Beytullah Altuntaş, Emre Avcı ve Tuğrul Çakar cinayet suçundan tutuklanırken, Hicran Ceylan'ın babası Celalettin Ceylan, halasının oğlu Özkan Ak, Hasan Ataş ve Cemil Karakoç adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Şüphelilerden Derya Varış, avukatının geçen ay yaptığı itiraz sonrası tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

'Çocuğumu Versinler Hepsini Bağışlayacağım

Olayla ilgili 6'sı tutuklu, 11 sanığın yargılandığı dava Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Geniş güvenlik önlemi alınan adliye önünde sanıkların yakınlarıyla maktul Murat Ünal'ın ailesi arasında gerginlik yaşandı.

Anne Hatice Yaka, sanık yakınlarına, "Çocuğumu istiyorum. Çocuğumu versinler hepsini bağışlayacağım. Ben çocuğum olmadan yaşayamıyorum. Yardım edenlerin yavruları benim durumumdan beter olsun" diye tepki gösterdi.

Tüm Sanıklar Duruşmaya Katıldı

Duruşmaya, haklarında 'kasten öldürme', 'kasten nitelikli öldürme', 'kasten hırsızlık' ve 'kasten nitelikli hırsızlık' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen tutuklu sanıklar Hicran Ceylan, Harun Varış,

Beytullah Altuntaş, Emre Avcı, Süleyman Ceylan ve Tuğrul Çakar ile tutuksuz Derya Varış ile 'suçu ve suçluyu kayırma' ve 'suç delillerini gizleme' suçlarından 5 yıla kadar hapis cezası istenen diğer sanıklar, Murat Ünal'ın ailesi ve sanıkların yakınları katıldı.

'Murat Ünal'ı Vurduğunu Söyledi'

Tutuklu sanık Beytullah Altuntaş, "Olaydan önce Harun Varış, Murat Ünal'ın M.K. ile çektirdiği fotoğrafları Facebook'ta gördü, küfür ederek, 'Öldüreceğim bunu. Benim düşmanımla dost olmuş' dedi. Olay gecesi Murat Ünal'ı, 3 el göğsüne ateş ederek öldürdüğünü söyledi" diye konuştu.

'Tevrat'ı Harun'un Elinde Gördüm'

Hicran Ceylan'ın avukatının sorusu üzerine sanık Beytullah Altuntaş, şunları kaydetti:

"Ben Tevrat'ı canlı olarak Hicran'ın ofisinde Harun'un elinde gördüm. Tevrat'ı satmak için Isparta veya Eğirdir taraflarından birileriyle görüşüyordu. Bir süre sonra bu görüştükleri Manavgat'a geldi.

Hicran'ın ofisinde görüştüler. Bu sırada biz aşağıda bekliyorduk. Hicran da aşağı indi, bize 'Yukarı çıkmayın kitapla ilgili görüşüyorlar' dedi."

İfade veren diğer sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Dava, dosyadaki eksiklerin giderilmesi ve tanıkların dinlenmesi için ertelendi.

Yayın Yasağı Getirildi

Antalya’nın Manavgat İlçesi’nde geçen yıl Murat Ünal’ın öldürülmesiyle ilgili 6’sı tutuklu, 11 sanığın yargılandığı davaya ilişkin yayın yasağı getirildiği açıklandı.

Murat Ünal'ın öldürülmesiyle ilgili kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasıyla yargılanan ve Alanya cezaevinde tutuklu bulunan Hicran Ceylan yayın yasağı getirilmesi için Manavgat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe sundu.

Sanık Hicran Ceylan’ın dilekçesinde, dosyaya ilişkin yayın yapılmasının dosyanın gidişatını değiştirebileceği belirtildi. Mahkeme heyetinin yaptığı değerlendirmede, haberlerin sürekliliği ve sayıca çokluğu ile haberlerin devamında kamu yararı bulunmadığı kaydedildi.

Heyet 9 Eylül 2017 günü oybirliğiyle aldığı kararda, Anayasa'nın 26/2, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9/2 ve Basın Kanunu'nun 3/2 maddeleri uyarınca dosyayla ilgili yazılı ve görsel basında her türlü haber, röportaj, görüntü, eleştiri ve benzeri yayınları yasakladı.